Piyasanın asıl merakı koalisyon

Piyasalarda yanıtı aranan asıl soru; yaşanan son olaylar AKP-CHP koalisyonunun kurulmasını nasıl etkiler? Kimine göre olaylar koalisyonu zorunlu hale getirdi.

Haberin Devamı

Anlaşmanın biran önce sağlanması, uzlaşmaya dayalı geniş tabanlı bir hükümet kurulması halinde olayların etkisinin azaltılacağı görüşü hakim.

TÜRKİYE’nin bölgedeki sıcak çatışmanın içine fiilen girmesi, içeriye sıçrayan terörün toplumsal huzursuzluğu artırma tehlikesi, piyasaları ciddi biçimde rahatsız ediyor. Piyasanın asıl korkusu ise böylesine bir dönemde Türkiye’nin hükümetsiz kalması ve yeniden seçime gidilmesi.
Piyasalarda son günlerde yanıtı aranan asıl soru ise; yaşanan son olaylar AKP-CHP koalisyonunun kurulmasını nasıl etkiler?
Kimisine göre bu olaylar biran önce koalisyon hükümeti kurulmasını zorunlu hale getirdi. Bu olaylar nedeniyle bir koalisyon anlaşmasının biran önce sağlanması, uzlaşmaya dayalı geniş tabanlı bir hükümet kurulması halinde olayların etkisinin azaltılacağı görüşü hakim. Bu uzlaşmanın hem toplumsal olayları yumuşatacağı, hem de piyasaların daha fazla bozulmasını engelleyebileceği, en uygun çözümün bu olduğu, yüksek sesle dile getiriliyor. Bu konuda özellikle işaleminden gelen baskıların arttığı, hükümete yakın olduğu bilinen işadamı ve sektör derneklerinin yöneticilerinin bile, koalisyon kurulması için artık açıkca demeçler verdiklerini görüyoruz. Yerli sermaye gibi yabancı yatırımcıların da umudu bu yönde; son olayların mantıklı bir hareketle, koalisyon hükümeti kurulmasını kolaylaştırmasını bekliyorlar.
Taraflar açısından bakıldığında ise kulislerde “Ahmet Davutoğlu’nun koalisyonu Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla istediği” konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vesayetinden ve çıkaracağı sonuçlardan çekindiği, son olaylar nedeniyle “AKP’nin uzun yıllardır uyguladığı, eleştirdikleri, yanlış dış politikanın faturasının CHP’ye de çıkarılmasından” endişe ettiği belirtiliyor.
Davutoğlu’nun siyasi geleceği için koalisyonu tercih edeceği açıkça gözüküyor. Koalisyon kurulursa hem ilk AKP Kurultayında, hem de önümüzdeki yıllarda liderlik sorunu yaşamayacağı, süreç içinde Erdoğan’ın vesayetini azaltma imkanına kavuşacağı, yine siyasi kulislerde konuşulanlar arasında.
Burada en önemli nokta; Davutoğlu’nun Erdoğan’a rağmen CHP’ye yeterli güvenceleri verip, koalisyon kurmayı başarıp başaramayacağı…

Haberin Devamı


GÜVENLİK-DEMOKRASİ DENGESİ TEHLİKEDE

Haberin Devamı


Erdoğan ise dün açıkladığı gibi Koalisyon Hükümeti kurulmazsa 3-4 ay sonra, kendi belirleyeceği bir tarihte yeniden seçimi planlıyor. Erdoğan’ın, bu olaylar nedeniyle içeride güvenlik baskısının artırılacağını ima etmesi, büyükşehirlerde tüm terör hareketlerine karşı başlatılan mücadelenin devam edeceğini söylemesi, dikkat çekiciydi. Dolayısıyla bu tavrın içerdeki güvenlik baskılarını demokratik hakların önüne koyma, Gezi olayları benzeri toplumsal olaylarını artırma riski yarattığı da açık.
Bu riskin realize olması halinde ise CHP’nin koalisyon ortağı olma, ya da olsa bile bunu devam ettirme riskini beraberinde getireceği de açık.
Kısacası; İŞİD’le mücadele için uluslararası koalisyonla birlikte harekete, sonunda zorunlu olduğu için karar verildi ama bununla birlikte diğer terör örgütleriyle de mücadele ediyoruz denilerek, olaylardan iç siyasi malzeme yaratılmaya çalışıldığı görülüyor. Bu da “Aslında koalisyona değil yeni bir seçime hazırlanıldığı” algısı yaratılmasına neden oluyor.
Özetle aklın yolu bir; biran önce uzlaşmaya dayalı koalisyon kurulması ülkeyi, ekonomiyi rahatlatır ama politikacılar kendi çıkarlarını düşünmeye, vahim olayları bile seçim malzemesi yapmaya devam ediyorlar.
Bu anlayış devam ederse, piyasaların düzelmesini beklemek hayal olur.

Yazarın Tüm Yazıları