Piyasa AKP-CHP koalisyonunu satın aldı ama

Haberin Devamı

PİYASADAKİ olumlu havanın nedenini sorduğumda bankacılar, “AKP-CHP koalisyonunun satın alındığını” söylüyorlar. Bu koalisyon olmasa da seçim sonuçlarına göre, yeni bir seçime gitmeden, koalisyon kurmanın her partinin lehine olduğunu o nedenle bir koalisyonun çıkacağını düşünüyorlar.
Yabancıların da seçim sonrası sürece böyle baktığını kaydeden bir bankacı, “Politikacıların sonunda gerekeni yapacağına inanıyorlar, o nedenle iyimserler” şeklinde konuştu. Aynı bankacı, “Eğer tek başına AKP iktidar çıksaydı ilk anda piyasa coşardı ama geldiğimiz nokta kadar iyimser bir noktada olmazdık” yorumunu yaptı.
Yabancıların AKP’nin geçmiş performansıyla, Kemal Derviş dahil 2000 dönemi reform ekibinin CHP’de olmasını birleştirip AKP-CHP koalisyonuna çok olumlu baktıkları, çıkan haberlerin bu koalisyonu işaret etmesi nedeniyle iyimser davrandıkları kaydediliyor. İş aleminin, MÜSİAD dahil, aynı görüşte olmasının da, böyle bir koalisyonu kolaylaştıracağı tahmin ediliyor.
Buna karşılık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın MHP ile koalisyon ya da yeni bir erken seçim istediğine ilişkin haberler piyasaları tedirgin ediyor. Bankacılar, böyle bir ihtimalin farkında olunduğunu, bu haberlerin yakından izlendiğini ama mevcut piyasa fiyatları içinde bu ihtimalin yer almadığını söylüyorlar.
Piyasaların satın aldığı AKP-CHP koalisyonunu ihtimal dahilinde ama Ankara’da politikacılarla konuştuğumda, bu koalisyonun önünde ciddi zorluklar gözlediğimi de söylemem lazım. Hem AKP hem de CHP içinden böyle bir koalisyonun partilerini olumsuz etkileyeceğini düşünen ciddi bir kesim var. Buna karşılık hem Başbakan Davutoğlu, hem CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Hükümete ortak olma konusunda istekli oldukları da ortada.
Şunu söylemem gerek; her iki parti yöneticileri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi oyununu oynayıp, koalisyonun kurulması veya kurulduktan sonra işlemesini engellemek için yapacakları konusunda endişeliler. Temkinli dil kullansalar da Davutoğlu ve çevresi CHP ile koalisyon kurmaları halinde, siyasi çatışmaların azalacağına, ekonominin iyi çalışacağına inanıyor. İki parti arasında arka kanallar kullanılarak görüşmeler yapıldığını biliyoruz ama “Erdoğan faktörü” ile ilgili endişelerin giderilemediği de açık. Erdoğan’ın kalacağı anayasal sınırlar, atamaların nasıl işleyeceği, 17-25 Aralık doğrudan gündemde olmasa bile, yolsuzlukla mücadelenin nasıl yapılacağı, “CHP’yi etkileyecek kadrolaşma ve kayırmalara devam edilip edilmeyeceği” gibi konular, CHP’lilerin kafasını fazlasıyla meşgul ediyor.

Haberin Devamı

SURİYE’YE MÜDAHALE KORKUSU

Haberin Devamı

Son iki-üç gündür kamuoyunda yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümetin “Suriye’ye müdahale” isteğine ilişkin haberler de, koalisyon oluşumu için zorluk çıkaracak düzeyde. Ankara kulislerinde bu konuda söylenti çok arttı ve “Mevcut hükümetle 1 yıl içinde yeni bir seçimi zorlamak için seçilen bir yol” olarak görenler bile var. Askerin bunu istemediği yazıldı, perde arkasında “Yeni Meclis karar versin” dediğini bile duyuyoruz.
1 Ağustos’taki Askeri Şura’nın kilit önemde olduğu, Suriye’ye müdahale istemeyen komuta düzeyinin nasıl şekilleneceği, bu tarihe kadar bir hareketin denenip denenmeyeceği, bölgeye ilişkin provakasyonlar tartışılmaya başladı. Bu kadar tehlikeli bir işe bile girişilir mi bilemiyoruz ama Suriye’ye müdahalenin CHP ile koalisyonu baştan engelleyeceği açık.
Bu tehlikeyi piyasaların henüz görmemesi çok normal ama ileride bu haberler yoğunlaşırsa mutlaka olumsuz etkilenecektir.
Özetle; piyasalar şu anda içerideki siyasi gelişmelere olumlu bakıyor ve bunu fiyatladı ama satın alınan olumlu senaryonun gerçekleşmesinin önünde ciddi engeller de mevcut.

Yazarın Tüm Yazıları