Kooperatifçilik Konya Şeker modeliyle yaygınlaşabilir

GEÇEN hafta Konya’da ciddi bir tarımsal sanayi atağını gözleme ve bu kapsamda kurulan fabrikaları ziyaret imkânım oldu.

Haberin Devamı

Konya Şeker tam anlamıyla şehrinin çehresini değiştiriyor; sanayi ve toplumsal kalkınma modeli geliştiriyor. Tabi ki sadece şehrine değil ülke ekonomisine de önemli katkı sağlıyor.
Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi 1952’de kurulmuş, 16 pancar ekicisi kooperatif ile birlikte Pankobirlik’i oluşturuyor. Konya Şeker Fabrikaları özelleştirme ile kooperatif ortakları tarafından satın alınmış. Uzun zaman diğer örneklerinde olduğu gibi Konya Şeker de sadece pancar ile uğraşmış. 2004 yılında sadece kristal şeker markasıyla üretim yapan Konya Şeker şimdi yüzlerce çeşit üretim yapıyor. Şirketleri Anadolu Birlik Holding bünyesinde toplamışlar ve kesinlikle kooperatif ile şirket işleri birbirine karışmıyor.
Konya Şeker ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk ile fabrikaları gezdikten sonra sohbet imkânımız oldu. Konuk, “raftaki üründen kooperatif üyesi çiftçinin pay alması gerektiği” noktasından hareket ettiklerini söylüyor. Kendisiyle kooperatifçilik üzerine konuştuğumuzda bu modele yürekten inandığını görüyoruz. Bir zamanlar kooperatifçilik çıkar ve politika malzemesi olarak kullanılmış, kooperatifçiliği karşı bir tepki oluşmuştu. Genç kuşakların bu yanlış algıdan fazla haberdar olmadığını, dolayısıyla yeniden bir kooperatifçilik hamlesi başlatılabileceğini konuşuyoruz: Recep Konuk, Konya şekerdeki uyguladıkları modelde olduğu gibi özellikle tarım sanayi ve gıda sanayinde çok geçerli bir model olduğunu, tüm Türkiye’ye yaygınlaşması gerektiğini, böylece refahın topluma yayılması, gelir dağılımının düzeltilmesi açısından çok önemli bir rol oynayacağını, yürekten söylüyor. Sorum üzerine mevcut kooperatifçilik yasasının bu tür hamlelere çok uygun olmadığını, esneklik sağlayacak biçimde yeniden hazırlanması gerektiğini belirtiyor. Özellikle ABD, Almanya ve Hollanda’da kooperatiflerin etkin olduğunu ve ülkelerin gelişmelerine büyük katkı yaptığını hatırlatıyor. Gerçekten de Konya Şeker modeli iyi incelenip yaygınlaştırılması gereken bir model olduğunu görüyorum.


12. 5 MİLYON AĞAÇ DİKİLMİŞ

Ankara’dan başlayan ağaçlandırma çalışması Konya Şeker’in sosyal sorumluluk projelerinden biri. Şimdiye kadar 12.5 milyon adet ağaç dikmişler, her ilçeye, hatta köye ağaç getirmişler. Recep Konuk bazı köylerde 5-6 kere ağaç dikip köylü tarafından söküldüğünü şimdi aynı köylülerin para verip fidan alarak ağaç diktiklerini söylüyor. Çünkü ağacın tarlalarına kuş toplayıp ürüne zarar vermesi gibi yanlış algının, fayda sağladığı görülünce artık benimsendiğini söylüyor.
Konya’ya giderken önce Holdingin Panplast fabrikasına uğruyoruz. Recep Konuk 2007 yılında bu fabrika kurulduğunda damla sulama borularının 3 yabancı firma tarafından getirilip satıldığını, mevcut fiyatın 2007 yılındaki fiyatların bile altında olduğunu, yerli üretimle fiyatları dengeleyip çiftçiye görünmeyen büyük katkı sağladıklarını anlatıyor. Fabrika tümüyle profesyonellerin yönetiminde, en modern teknoloji ile sürekli yeni ürün arayışında.
Aslında tüm fabrikalar öyle. “Torku” markasıyla üretim yapan et ve süt fabrikalarını, Çumra’daki büyük kampusta yeralan şeker, çukulata, gübre fabrikalarını, oluşturulan seraları, balık üretme birimlerini geziyoruz. Pancarın neredeyse suyunun suyu işlenerek, tam entegre olmuş bir kampus. Çıkan melas hem gübre yapılıyor hem etanol üretiliyor, hem işlemeden çıkan buhar ile seralar kurulmuş, hem hidrojen tesisi kurulmuş, bir kısmı burada topraksız tarım için kullanılıyor, bir kısmı sıvı halde satılıyor. Örnek bir üretim kampusu olmuş.
Gıda tesisleri son teknolojiyle kurulmuş, hijyen ve doğallığa azami özen var.


AR-GE ÇALIŞMALARI VE ÜNİVERSİTE

Pancar 4 yılda bir ekilebildiği için çiftçiye alternatif ürün gösteriliyor. Ayçiçeği ekimi, et ve süt hayvancılığı bu sayede son yıllarda Konya’da ciddi atağa kalkmış. Mc Donalds’a da artık satış yapan dondurulmuş patates fabrikası var, Beta tohumculuk ile yeni yerli tohum üretimini araştırıp geliştiriliyor, ham yağ fabrikası kurulmuş şimdi bu alanda ürün yelpazesi genişletiliyor.
Ham yağ, etanol gibi ithal ürünleri yerli üretimle karşılayıp, bir yandan cari açığın azaltılması için konuşulan mikro önlemler sanki hayata geçiriliyor.
Şimdi tüm Ar-Ge çalışmalarını da barındıracak bir üniversite aşamasındalar. Tarım, tarım sanayi ve gıda başta olmak üzere yeni araştırmalar yapılacak, yeni ürünler geliştirilecek... Ben gördüklerimden ve vizyondan çok etkilendim...

Yazarın Tüm Yazıları