Hükümetin iş âlemine seçim baskısı bu kez tutmuyor

HÜKÜMETİN iş alemi üzerinde çeşitli yöntemlerle baskı kurduğunu, AKP’liler bile çok iyi biliyor.

Haberin Devamı

Seçim döneminde bu baskı, yöntemi değişerek devam ediyor.
Hükümet ve Cumhurbaşkanı, muhalefet partilerinin ekonomik vaatlerine karşı iş aleminin tepki vermesini istiyor. Bu ilk kez oluyor ve en önemli nedeni CHP’nin ilk kez bu seçimde ekonomiye ağırlık veren politika izlemesi.
Özellikle CHP’nin dar gelirli ve emeklilere dönük vaatlerine karşı sürekli olarak iş aleminin tepki vermesi isteniyor. Seçim sürecinde bilindik teknisyenliğinden eser kalmayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek özellikle bu işe soyundu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve diğer ekonomiyle ilgili bakanlar dozunda demeçler verirken, Şimşek sürekli bu alanı sertleştiriyor. Son olarak Türkonfed toplantısında “iş alemi muhalefet vaatlerine karşı çıkmalı” bile dedi.
Bu baskılar nedeniyle iş aleminden, “vaatlerde dikkatli olmak lazım” türü, bazı cılız eleştiriler geldi ama Hükümetin istediği tepki gelmedi. İktidarın iş alemine karşı eskiden beri, vergi denetimini, gerekçesiz olarak ruhsat, ÇED raporları gibi işlemleri kullandığını herkes biliyor. Bazı yörelerde işadamlarına dönük son tutuklamalar, zaten muhafazakar kesimde de tepki almış durumda...
Hükümetin işadamlarından muhalefet için istediği tepkinin gelmemesinin bence birkaç nedeni var. Her şeyden önce kendi zengin ettikleri dışında, iş aleminin genelinin bıktığını söyleyebilirim. Baskılardan, kayırmalardan, menfaat temini taleplerinden, adaletsizliklerden iyice yıldıklarını sohbetlerde söylüyorlar. Bunun yanısıra iş aleminin artık bu Hükümetin gideceği ihtimalini, AKP’ye çok yakın görünmenin artık tehlikeli olabileceğini düşünmeye başladığını, yeni dönem için kesin tavır koymama ihtiyacı hissettiğini de söylemek gerekiyor.
Bunun dışında şahsen, iş aleminin yeniden yüksek büyüme için, CHP’nin başını çektiği, “iç talebin artırılması yoluyla büyüme oranlarının yükseltilmesi ve ekonomide eğitim ve teknolojiye ağırlık veren yeni bir vizyon” öngören vaatlerini genel olarak benimsediğini düşünüyorum. Yani iş alemi mevcut iktidarın ekonomik istikrar ve büyüme için yeterli olamayacağını gördü.

Haberin Devamı


EKONOMİK VAATLER OLUMLU TEPKİ ALIYOR

Haberin Devamı


Geçen hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Trabzon ve Karabük mitingleri için beraber bütün gün seyahat ettik. Her şeyden önce şunu söyleyeyim; Kılıçdaroğlu eskiye kıyasla çok daha rahat, alanlara daha hakim ve ne yaptığını iyi biliyor. Halkla çok sıcak ilişki kurup dokunabildiğine şahit oldum.
Alanlardan gördüğüm kadarıyla; CHP’nin yeni seçim politikası tutmuş. Konuşmasının emekliye 2 maaş ikramiye, asgari ücretin 1500 TL olup vergi alınmaması, taşeronluğun kaldırılması gibi vaatlere ilişkin bölümleri çok olumlu tepki alıyor. Bence “sizden biriyim” söylemi, “saray” “gemicikler” örnekleriyle mevcut iktidarı eleştirmesi büyük alkış alıyor. Maliye Bakanı Şimşek de “14 bin TL maaş alırken iyi, 1500TL’lik asgari ücret ve iki maaş ikramiyeye felaket diyor” göndermesiyle, CHP mitinglerinde kulaklarını çınlayan Bakan oluyor.
Kılıçdaroğlu ile beraber olduğumuz gün açıkladığı Merkez Türkiye projesini de uzun uzun konuştuk. Bu sohbetten de yola çıkarak şunu söyleyebilirim: CHP artık Avrupa tipi sosyal piyasa ekonomisini savunan, sosyal adalet ile yola çıkıp iş aleminin talep ve işbirliğine önem veren, Batıyla ittifakı yeniden sağlam zemine oturtacak, dışarıda ekonomi ağırlıklı barışçı bir diplomasi uygulayacak, içeride tüm kesimlere ve hayat tarzlarına saygılı olacak, geçmişte yapılan devletçi zihniyet yanlışlıklarını bir daha yapmayacak bir anlayışa gelmiş.

Yazarın Tüm Yazıları