Ekonomide radikal tedbirler için süre kısaldı

EKONOMİ yönetimi öncelikli projeler adıyla başlattığı yapısal tedbirler konusunda geç kaldı.

Haberin Devamı

İlkinin açıklanmasının üzerinden 2 aya yakın bir süre geçti daha önce açıklanacağı söylenen 2. adım önlemler hala açıklanamadı. Şimdi hem Başbakan Davutoğlu hem Başbakan Yardımcısı Babacan haftadan itibaren adım adım önlemlerin açıklanacağını söylüyorlar ama geç kaldılar. .
Paketin 1. ayağının piyasalarda yeterince dikkat çekmediği ortada. Çünkü açıklanan önlemler zaten orta vadeli programda yeralan önlemlerin benzeri ve somut bir takvimlendirme de bulunmuyor. Yanısıra, ilk açıklamada vahim bir hata yapılarak milli gelir gibi projeksiyonları kamuoyuna yanlış açıklandı.
İşte bu hatalar nedeniyle yeni açıklanacak önlemler konusunda titizlenildiğini, bu nedenle açıklamanın geciktiğini söylemek de mümkün.
Peki, piyasalar yeni açıklamalardan çok şey bekliyor mu derseniz; ilk paketten yola çıkarak, mevcut kadronun gerçekten çözüm olacak radikal tedbirler açıklaması artık pek beklenmiyor. Vizyon noksanlığı açıkça göze çarparken, konunun mevcut kadro dışında tartışılmadığı bu nedenle de kapsayıcı yeni önlemlerin pakette yer almadığı gözleniyor.
Piyasalar açıklanacak tedbirlerle kısa bir süre içerisinde mevcut ekonomik yapının değiştirilerek, daha yüksek sürdürülebilir büyüme hızlarına kavuşacak bir yapının kurulup kurulamayacağına bakacaklar. Şahsen; bu konuda umut verecek ciddi önlemler açıklanabileceği konusunda ciddi şüphelerim var.
Aslında sorun açık; Türkiye ekonomisi yeni bir tıkanma noktasına geldi. Orta gelir tuzağına girdi ve buradan çıkıp gerçekten ekonomisini büyütebilmesi için, tarihin en dip noktasına inen tasarruf oranlarını yükseltmeli, enflasyonunu kalıcı biçimde düşürmeli, dış kaynağa bağımlılığını azaltmalı, sanayi yapısını değiştirerek daha yüksek oranlı sürdürülebilir bir büyümenin formülünü bulmalı.
Bütün bunları yapabilmesi için de bence alınacak önlemlere paralel olarak demokrasisini kurumsallaştırması, AB hedefini yeniden canlandırması, Batı ile ilişkilerini güçlendirmesi, eğitim kalitesini yükseltmesi, yargı reformu yapması özetle yönetim anlayışını kökten değiştirmesi de gerekiyor.


PETROL FİYATLARI DÜŞÜK OLSA DA...

İşin kötü tarafı çok gecikildi ve küresel likiditedeki gidişat, biran önce bu önlemlerin alınması gerektiğini yoksa çok geç kalınacağını ortaya koyuyor.
Dünya petrol fiyatlarındaki düşük seyir, cari açık ve enflasyon konusunda umut verdiği için dış piyasalarda Türkiye’ye olan ilgili arttı. Ancak FED’in faiz artışını öne alacağına ilişkin işaretler, olumlu bakışa rağmen kurlarda çok yüksek bir seyri yeniden önümüze çıkardı.
Yıllık Türkiye raporunu açıklayan IMF de özet olarak geç kalındığını, daha geç kalınırsa maliyetin çok artacağını söylüyor. Olası kaynak akışı kesilmelerinde yaşanabilecek sorunlara karşı, dış borçlar ağırlıklı açıkların kapatılması ve iç tasarrufların artırılması gerektiğini söylüyor.
Mevcut makroekonomik politikaların bu ayarlamaları desteklemediği de vurgulanan IMF raporunda, kısa vadede iç tasarrufların artması ve enflasyonun düşürülmesi için daha sıkı para politikası uygulanması istendi. Mali politikalar ne kadar sıkılaştırılırsa, para politikalarının üzerindeki zararının o kadar az olacağı vurgulanan raporda, “Mevcut uluslararası ortamın ayarlamaların yapılması için kısa bir fırsat penceresi oluşturmakta olmasından dolayı bu düzenlemeler geciktirilmemelidir” denildi. Dengesizliklerin büyümesine izin verildiği ve şoklara cevap verebilmek için politika çerçevesi oluşturmakta yavaş kalındığı sürece ayarlamaların maliyetinin artacağının altı çizildi.

Yazarın Tüm Yazıları