Bu riskler bir gün fiyatlanacak ama...

Piyasa oyuncularının kendileri bile şaşkın; son dönemde yaşanan bunca felakete, giderek büyüyen siyasi risklere rağmen piyasada bunlar satın alınmıyor.

Haberin Devamı

Üstüne üstlük küresel ekonomide likiditenin çekilmesinin yaklaştığı görüldüğü halde, olumsuz haberlerin hepsi yok sayılıyor.
Piyasaların olumsuz haberlere kayıtsız kalması ilk kez olmuyor, daha önce de benzer dönemler yaşadık. Ancak her seferinde satın alınmayan kötü haberler sonunda abartılı biçimde satın alınıp, piyasalarda bozulma yaşandı. Bu kez yaşananın farkı; piyasaların kayıtsızlığının çok uzaması ve hesapsız olması...
Bu farkın en önemli nedeni ise küresel ekonominin, tam büyüme yoluna girmişken, bir kaza yaşamak istememesi...
Riskleri herkes görüyor ancak kimse rakibinden geri kalmak istemiyor, bir kar furyası yaşanırken, buna katılmaktan geri duramıyor. Kayıtsızlık ağır fatura çıkaracak ama “gidişat böyleyken biz de kar edelim, sonra kötüleşirken yolunu bulup yine kar yazacak yöntemi buluruz” mantığı hakim oluyor.
Geçtiğimiz hafta uluslararası alanda, piyasaları etkilemesi gereken çok sayıda olumsuzluk vardı. İŞİD’in ilerlemesi sürerken petrol üretimi ve sevkiyatı üzerindeki riskler arttı. Ukrayna’da Rus yanlıları sivil bir uçağı düşürdü yüzlerce masum insan öldü, durulmaya başlayan Batı ile Rusya’nın gerginliği yeniden alevlendi. İsrail’in Gazze’ye yaptığı hava saldırılar artarken, kara harekatı da başladı, her gün neredeyse yüzlerce masum insan ölüyor. Gelen fotoğraflar tüm dünyada ciddi protestolara neden olacak kadar vahim ama bu felaket de piyasaları beklendiği kadar olumsuz etkilemedi.
Geçen hafta tüm bu olaylar birden, piyasalarda ancak bir-iki gün olumsuz etki yarattı, ardından toparlanma yeniden başladı.
Yine geçen hafta FED başkanı Yellen’dan gelen ılımlı mesajlar, ABD’de faiz artışının 2015’in ileriki aylarında başlayacağı beklentisi yarattı.Tüm bu olumsuz haberlere rağmen piyasaların olumsuz haberleri algılamak istememesinin nedeni “normalleşme adımlarının yine ötelendiği” beklentisi.
Bu normalleşme, iki ya da üç ay ötelense de zaten başlamayacak mı derseniz; başlayacağı kesin. İşte o normalleşmenin satın alınması geciktikçe bahar havası devam ediyor ve herkes su dolarken testisini doldurmaya çalışıyor.
Sonunda su normalin üstünde kısılacak ama şimdi akıyor ya...

Haberin Devamı


KISA VADELİ BORÇTA YİNE REKOR

Haberin Devamı


Tüm dünyayı tedirgin eden son gelişmeler, Türkiye’yi neredeyse herkesten çok daha fazla ilgilendiriyor. Jeostratejik konum olarak Türkiye’nin riskinin çok büyük olduğu, yanlış dış politikanın bu riski iyice büyüttüğü ortada. Hem de Cumhurbaşkanlığı seçim yarışının yaşandığı bu günlerde...
Onun da ötesinde ekonomideki riskler de bariz biçimde büyüyor. Yani küresel bazda sular kesildiğinde, en çok susuzluk çekecek ülke belki de Türkiye olacak.
Geçen gün CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın açıkladığı ekonomik raporda da vardı; vadesi bir yıldan önce gelen kısa vadeli dış borç miktarı yeni rekor kırıp 130 milyar doları aştı. Merkez Bankası rezervi bu borcu karşılamaya bile yetmiyor. Reel sektör şirketlerinin döviz açık pozisyonu 170 milyara dolara dayandı; dolar kurunda her bir dolarlık artış reel sektöre 1.7 milyar TL ek yük bindirecek. Cari açık daha çok sıcak para ile karşılanmaya devam ediyor...
Yani küresel likidite azaldığında, kurlar yükselmeye başladığında, şu andaki denge sürdürülebilir olmaktan çıkacak. Son dönemdeki siyasi faiz indirimlerinin cezası da faturayı ağırlaştıracak. Bakalım tüm bu riskler ne zaman satın alınmaya başlanacak...

Yazarın Tüm Yazıları