2020’de 7.3 milyon makine birbiriyle konuşacak

DİJİTAL dönüşüm ve teknolojik yenilikler tüm sektörleri ve iş süreçlerini değiştirmeye zorlarken, bu değişime ayak uyduran ekonomilerin öne çıkması da kaçınılmaz olacak.

Haberin Devamı

Son yeniliklerin başında makinelerin birbiriyle iletişimi olan M2M bağlantısının gelişmesi, aynı zamanda verimlilik anlamına geliyor. 2020 yılında dünyada toplam 1 milyar makinenin M2M bağlantılı olacağı, Türkiye’de ise M2M bağlantı sayısının 7.3 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Türk Telekom, 26-27 Nisan’da Londra’da gerçekleşen M2M Dünya Kongresi’nde, dünyanın önde gelen teknoloji şirketleriyle, yeni nesil M2M teknolojilerini ve bu alandaki çözümleri paylaştı. Kongrede bir sunum yapan Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca, 2014 sonunda dünyada 243 milyon adet olan M2M bağlantılı cihaz olduğunu, bu sayının 2020 yılında yıllık yüzde 25 artışla 1 milyara ulaşacağını söyledi. Akarca, Türkiye’de ise şu anda 3 milyon makinenin M2M SIM kartıyla iletişim kurduğunu, 3’e katlanacak sayının, 2020’de 7.3 milyona çıkarılacağını söyledi.

Haberin Devamı

Sunum sonrası sohbet ettiğimiz Akarca, turizmden perakendeye eğitimden sağlığa kadar her sektörün büyümek ve verimli olmak için bu teknolojiye ihtiyaç duyacağını, şimdiden uygulamalar başladığını belirterek bazı örnekler de verdi. Akarca, Türkiye’nin elektrik tüketiminin 2015’te 264 milyar Kwh olduğunu bunun ekonomiye faturasının yaklaşık 100 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatırken, akıllı sayaç gibi birçok M2M çözümünün devreye girmesi ile yüzde 30’lara varan tasarruf elde edilebildiğini, bu tasarrufun sadece elektrik tüketiminde kazanımının 30 milyar TL’ye ulaşacağını ifade etti.

Bu uygulamanın yaygınlaşması ile yeni iş kollarının açılması, sorunların sahaya gidilmeden çözülmesiyle iş süreçlerinde verimlilik, hız ve iş gücü tasarrufu sağlanması, uzaktan erişim ile daha iyi servis kalitesi ve sorunlara anlık müdahale imkânı doğduğunu,M2M aracılığıyla elde edilen güncel data sayesinde yenilikçi ürünlerin pazarlamasında hedef kitlelere daha kolay ulaşılacağını, büyük verinin (Big Data) daha kolay araştırılıp, işlenmesinun sözkonusu olacağını ve otomasyon süreçlerinin optimize edilmesi ile maliyetlerin ciddi biçimde düşürülme imkanına kavuşulacağının altını çizdi.

Haberin Devamı

TÜRKİYE ÜS OLABİLİR

Türk Telekom olarak geleceğin teknolojilerine yatırım yapmaya devam ettiklerini ifade eden Akarca, “Artık büyük verinin kıtalardan kıtalara taşınması ve veri merkezlerinde depolanması çok büyük bir önem taşıyor. Türk Telekom olarak Türkiye’de şu an İstanbul ve Ankara’da beş adet büyük veri merkezine sahibiz. Kısa bir süre sonra Ankara’da yeni bir veri merkezini daha hayata geçireceğiz. Ardından İzmir ve Konya’da da yeni veri merkezleri kuracağız. Türkiye’nin bölgede yani Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’nun da dâhil olduğu coğrafyada da veri merkezi üssü olmasını hedefliyoruz” dedi.

 

Dünyanın en önemli ve yüksek kapasiteli denizaltı veri hatlarından birini inşa eden SEA-ME-WE-5 konsorsiyumunda, tam üye ve tek Türk şirketi olarak yer aldıklarını söyleyen Akarca, “Bu kablo sistemi, deniz altı fiber ağ kablolarıyla Asya’dan Avrupa’ya 20 bin kilometreden uzun bir mesafeyi birbirine bağlıyor. Biz de bu kapsamda sisteme Türkiye Marmaris Limanı istasyonunu ekledik. Singapur’dan Bangladeş’e, İtalya’dan Fransa’ya kadar toplam 17 ülkeyi denizaltı fiber hattı ile birbirine bağlıyoruz. Türkiye genelinde yer alan toplam 214.000 km ve yurtdışındaki 40.000 km fiber ağımız ile ülkemizi dünyayla bütünleştiriyoruz“dedi. Akarca, “Ayrıca yatırımlarımız sayesinde uluslararası markaların ve dev bilişim şirketlerinin de server’larını Türkiye’ye taşımalarını hedefliyoruz. Bölgenin veri merkezi üssü haline gelmek Türkiye’ye büyük ekonomik değer katacak ve 2023 hedeflerimize daha kolay ulaşacağız” şeklinde konuştu.

 

Yazarın Tüm Yazıları