Durumdan vazife çıkaranlara dikkat

TEMMUZ ayında otomotiv pazarı hem uzun Ramazan Bayramı tatili hem de 15’inde yaşanan darbe girişiminin etkisiyle yüzde 30’a yakın düşüş gösterdi.

Haberin Devamı

15 Temmuz ve sonrası kimsenin öngöremediği bir şey olduğu için pazardaki daralma otomotiv markalarının yurtdışı siparişlerini de doğal olarak etkiledi. Temmuz ve ağustos ayına ilişkin siparişler üretimler yapılıp araçlar geldiği için iptal edilemezdi. (Büyük krizler hariç) Bu yüzden markalar ana merkezlerle irtibata geçip ekim ayından itibaren üretilecek araçların siparişlerinde bir azaltmaya gitmiş olabilirler. Bunu yapan markalar olduğunu biliyorum. Temmuz-ağustosta pazar beklentilerinin altında düşmüş ve ellerinde araç kalmışsa bundan doğal bir şey de yok. Ama ekim ve kasımda özellikle üretimi kısıtlı ve talebi yüksek araçları sipariş edip bekleyen müşteriler biraz aksama yaşayabilir, teslimatlar gecikebilir. Bu konuda hem ana firmaların hem de bayilerinin müşterilerine doğru ve aydınlatıcı bilgi vermesi, mağdur duruma sokmaması gerekir.

 

Haberin Devamı

TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA

 

Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin önde gelen isimlerinden birinin verdiği Mercedes siparişinin akıbeti bu konuda tam bir örnek niteliğinde. Ekim ayında aracını teslim almayı bekleyen bu kişiye Mercedes’in büyük bir bayisinin müdüründen elektronik posta gönderilerek şöyle talihsiz bir açıklama yapılmış; “Ülkemizde yaşanan malum olaylardan ötürü Mercedes-Benz Türk Otomobil Grubu olarak küçülmeye gidilmiş olup ekim teslim gelecek araçlar Daimler AG’den iptal edilmiştir. Aracınızın teslimi bu sebeple kasım sonu gözükmektedir. Onayınıza istinaden kasım sonu teslim olarak araç sipariş geçebiliriz. Saygılarımızla.”

 

Bu bayi müdürünün müşteriye gönderdiği açıklama 2 açıdan çok vahim. Birincisi Türkiye’de son yıllarda otomobil satışlarında rekor üstüne rekor kıran Mercedes’in bu alanda küçüleceği hükmünü koymuş ki bu açıklamayı yapma yetkisine sahip değil. İkincisi yine yetkisi olmamasına rağmen ekim ayı araçlarının Almanya merkez tarafından iptal edildiğini aktarmış. Almanya merkez kendi başına araç iptali yapmaz, Türkiye’den aldığı bilgiler doğrultusunda hareket eder. Farz edelim ki Mercedes Türkiye, gerçekten Almanya’dan araçların iptalini istemiş olsun. Bunu açıklamak bayi müdürüne mi kalmış?

 

Haberin Devamı

BİZDEN ONAYLI DEĞİL

 

Çok açık ki, bayi teslimatı geciken müşterisinin tepkisini çekmemek için durumdan vazife çıkararak böyle bir senaryo yazmış. Peki işin aslı nedir? Hemen Mercedes-Benz Türk’ün Kurumsal İletişim Müdürü Arzu Dede Gönültaş’a bayinin açıklamasını gönderip, “Bu konudaki değerlendirmenizi bekliyorum” dedim. Kısa bir süre sonra Mercedes-Benz Türk’ten Arzu Dede Gönültaş imzalı şu resmi açıklama geldi: “Müşterimizin siparişindeki gecikmeden ötürü üzgünüz. Ancak temmuz ve ağustos aylarında yavaşlayan otomobil pazarına paralel olarak Almanya’daki mevcut üretim programı gözden geçirilip yeniden yapılandırılmıştır ve bunun neticesinde sipariş programımızda kaymalar meydana gelmiştir. Türkiye’de hiç bir küçülme planımız bulunmamaktadır, faaliyetlerimize bir değişiklik olmadan devam etmekteyiz.”

 

Haberin Devamı

Tam da tahmin ettiğim gibi. Siparişler iptal edilmemiş yeniden yapılandırılmış ve en önemlisi Türkiye’ye ilişkin hiç bir küçülme planları yapılmamış. Bu açıklamanın ardından Arzu Dede Gönültaş şunu da ekledi: “Bayinin açıklaması bizden onaylı bir açıklama değildir ve bize ait değildir.” Sonuçta Türkiye’nin içinden geçtiği bu zor günlerde yapılan açıklamalara ve ifadelere daha fazla özen göstermek gerekir. Yoksa bir bayi yüzünden büyük bir marka zan altında kalabilir.

 

NEDEN SADECE KONUT FAİZLERİ İNİYOR?

 

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısının ardından bankalar konut kredisi faizlerinde birer birer indirime giderken, otomotivciler de haklı olarak taşıt kredisi faiz oranlarında düşüş bekliyor. Özellikle temmuz ayından itibaren satışlarda yaşanan düşüşün faiz indirimi ile dengelenebileceğini belirtiyorlar ki bence haklılar. Dün bu konuda birçok otomotiv yetkilisi Anadolu Ajansı’na görüşlerini aktarmış ve faizlerdeki olası indirimin satışlarına nasıl pozitif yansıyacağını söylemiş. Konut kredi faizlerinde indirim rüzgarı başladığında ilk akla gelen neden sadece gayrimenkul sektörüne yönelik böyle bir uygulamanın yapıldığıydı. Aslında cevabı çok basit. Biliyorsunuz özellikle İstanbul’da son dönemde yüz binlerce konut projesi yapıldı ve arsa maliyetleri yüzünden normal vatandaş için oldukça pahalı olan bu evlerin satışında ciddi problemler yaşandı. Ağırlıklı olarak yabancılar ve fonların satın aldığı bu evlerin satışı temmuz ayıyla birlikte durunca, canlandırmak için öncelikli olarak faizlerde bir hamle geldi. Aksi takdirde bir çok inşaat şirketinin zor duruma düşeceği, bunun da ekonomiye olumsuz yansımasından korkuluyordu. Otomotiv cephesinde ise temmuza kadar her şey yolunda olduğu için faiz indirimi gibi bir talep pek yoktu. Ama temmuzla birlikte pazarın yüzde 30’lara kadar düşmesi ve bunun ağustosta da devam edeceğinin beklenmesi üzerine, “Taşıt kredi faizlerini de indirin” söylemeni ortaya çıkardı. Bekleyip göreceğiz, konuttaki indirim rüzgarı bakalım taşıtlarda da ortaya çıkacak m?

 

Haberin Devamı

DEVRİ ALEM AZ KALSIN RAFA KALKIYORDU

 

TOFAŞ’ın 520 milyon dolarlık yatırımla Bursa’da ürettiği Fiat Egea Sedan, ‘Egea Dünya Turu’ sloganıyla yaklaşık 80 günde 40 bin kilometre yol yapacağı zorlu bir yolculuğa başladı. Tofaş’ın Bursa’daki fabrikasından yolculuğa uğurlanan Egea Sedan, deneyimli otomobil gazetecisi arkadaşımız Okan Altan’ın pilotajında Türkiye dahil 19 ülkeyi kat ederek 80 gün sonra tekrar Bursa’ya dönecek ve Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nde yolculuğunu tamamlayacak. Standart bir Egea ile yapılan bu test sürüşü gerçekten aracın gücünü dünyaya göstermek açısından çok önemli. Buraya kadar tüm bilgiler diğer gazetelerde de var. Ama onların bilmediği bir ayrıntıyı size aktarmak istiyorum. Bu devri alem aslında temmuz ayında başlayacaktı. Yani bir aya yakın bir rötar yaşadı. Mayıs ayında Bodrum’da Egea Hatchback modelinin tanıtımında, Tofaş’ın böyle bir planının olduğunu duymuş, projenin çok iyi düşünüldüğünü aktarmıştım. Ama 15 Temmuz süreci bu projeyi de az kalsın rafa kaldırıyormuş. Tam proje iptal olacak derken, ekonomideki yeniden normalleşme süreciyle Tofaş, kendi ve Türk otomotivi açısından çok önemli bu devri alem projesini yeniden devreye sokmuş. Önemli bir ilke imza atacak Okan Altan’a başarılar diliyorum. Sağ salim kazasız belasız geçmesini umduğum dünya turunun kim bilir belki de bir noktasına ben de dahil olabilirim...

 

Yazarın Tüm Yazıları