Moda Paris’e yakışır

Haziranın ikinci yarısı, temmuzun ilk haftası Paris’in hareketli moda günlerine ev sahipliği yaptığı bir dönem.
Başta Paris Erkek Moda Haftası olmak üzere birçok fuar ve haute-couture haftasıyla Paris sokakları yine dünya moda endüstrisinin oyuncularıyla dolup taştı, taşmaya da devam ediyor. Bir yandan kafelere kurulmuş dev ekranlarda Dünya Kupası heyecanı, iki adım ötedeyse sanki başka bir dünya ve insanlarıyla enteresan bir karışım hâkimdi sokaklara.

Muhteşem altılı
Haftanın öne çıkan koleksiyonları Dries Van Noten, Loewe, Louis Vuitton, Hermes, Kenzo ve koleksiyonları dünyanın en önemli konsept mağazalarından Colette’te satılmaya başlanan Ümit Benan oldu.

Mevsimsiz, cinsiyetsiz ve sezonsuz
Doyum noktasını çoktan aşmış, binbir parçaya bölünmüş dijital ortam/hız ve iklimde, trendlerden bahsetmek artık gereksiz. Genel eğilimse lüks giyimle ‘moda’ olma arasındaki farkın markaların kimliklerine göre korunmasıydı. Koleksiyonların sezonlar, mevsimler ve cinsiyetler arasındaki sınırsızlığı da dikkat çekiciydi.

Sıradaki: Türkiye!
Türkiye’nin onur konuğu olduğu ‘Who’s Next’ fuarı İTKİB (İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri) çatısı altında Türk tasarımcıların ve markaların katılımıyla gerçekleşti. Böylece 20’nci yılını kutlayan dünyanın en büyük hazır giyim ve aksesuar fuarı ‘Who’s Next Paris’e birçok Türk marka ve tasarımcı katıldı: Mehtap Elaidi, Gül Ağış, Çiğdem Akın, Maid in Love, Mehry Mu, Nej, Ece Gözen, Ark İstanbul gibi isimlerden oluşan yaklaşık 50 marka ve tasarımcı organizasyonda yer aldı.

Kim, ne yaptı?
Hızlandırılmış bir ‘Kim, ne yaptı?’ turu atacak olursak... Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Mehtap Elaidi küratörlüğünde Türk tasarımcılarının gerçekleştirdiği ‘İstanbul Tales’ sergisi; Selfestate mağazasının yaratıcıları Aslı ve Damla Kürklü’nün seçtiği ve İstanbul’da üretilen farklı tasarımların yer aldığı pop-up mağaza; Midnight Express’in kurucuları Banu ve Daniela’nın seçtiği Türk ilham perilerinin sıradışı dünyasını yansıtan sergi; Dice Kayek’in Victoria&Albert Museum’da sergilenen, Jameel ödüllü ‘Istanbul Contrast’ projesinden parçaların sergilendiği açılış gecesinde gerçekleşen Yazbükey’in ‘Turkish Delights’ koleksiyon sunumu ve Rokkas Sukkas’ın interaktif ‘street art’ performansı. Noktayı güzel bir havadisle koyalım: Dice Kayek, Fransız Pret-a-Porter ve Haute Couture Federasyonu’na üye olup, Paris Couture resmi defile takviminde yer almaya hak kazanan ilk Türk markası oldu. Kayek’in ilk couture koleksiyonu, 10 Temmuz Perşembe günü Palais de Tokyo’da sürprizli bir sunumla tanıtılacak.

David Lynch eli değmiş geceler
Parti davetiyelerinde genel aynı adres vardı: Silencio! David Lynch’in ortak olduğu, aynı zamanda tasarladığı kulüp, hava kararınca hep başroldeydi. Haftanın en bekleneni, Givenchy partisi eski Fransız kabarelerini anımsatan kulüp No Comment’teydi. En şık geri dönüşse 1929-1989 arasında açık kalmış art-deco tasarımıyla Paris’in 16’ncı bölgesindeki ikonik açık havuz ‘Piscine Molitor’den geldi. Piscine Molitor, açıldığı gibi görkemli moda partilerine ev sahipliği yapmaya başladı.