Mutlu bir ülkede yaşamak

Ülkelerin mutlu olup olmadığı konusu, ilk kez 2012’de Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından araştırılmaya başlanmış. Önce mutlu bir yaşamın standartları belirlenmiş, sonra 158 ülkenin vatandaşlarına sorular sorulmuş ve alınan yanıtlar karşılaştırılmış. Bu çalışmanın temel nedeni, insanların mutluluğunu, yaşam kalitesini, ruhsal ve bedensel sağlığını optimum düzeye getirebilecek önlemleri alabilmek.

Haberin Devamı

Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında yayınlanan raporunda, milletlerin mutlu olmalarını belirleyen kriterler şu şekilde belirlenmiş:

1- Kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla
2- Ortalama sağlıklı yaşam süresi
3- Sosyal destek (zor zamanlarda güvenilecek birinin olması)
4- Güven (hükümetlerde ve işletmelerde yolsuzluk, rüşvet, dolandırıcılık olmaması)
5- Hayati kararları verirken ve yaşama dair seçimler yaparken özgür olabilmek
6- Cömertliğin, bağışın yaygın olması
Mutluluğun kültürlere, yaşa, cinsiyete göre değişebilen bir kavram olduğu hesaba katılarak, hayatı genel olarak değerlendirmenin ötesinde değişik hayat tecrübelerini tanımlayabilecek ek kriterler de belirlenmiş.
Bunların 6’sı olumlu: Mutluluk, gülümseme/kahkaha, keyif, gece kendini güvende hissetme, dinlenmiş hissetme ve ilgili hissetme...
6’sı olumsuz: Kızgınlık, endişe, hüzün, depresyon, stres ve acı.

DÜNYANIN EN MUTLU ÜLKELERİ HANGİLERİ

2012-2014 yılları arasında 158 ülkenin vatandaşları, hayat kalitelerini tanımlayan kriterleri 10 üzerinden değerlendirmişler. İlk 10’a giren ülkeler ortalama 7.4 vermişler. Sıralama ise şöyle:
1- İsviçre
2- İzlanda
3- Danimarka
4- Norveç
5- Kanada
6- Finlandiya
7- Hollanda
8- İsveç
9- Yeni Zelanda
10- Avustralya
11- İsrail
12- Kosta Rika
13- Avusturya
14- Meksika
15- Amerika
16- Brezilya
17- Lüksemburg
18- İrlanda
19- Belçika
20- Birleşik Arap Emirlikleri
Bu listede Almanya 26, Tayvan 38, Guatemala 43, Özbekistan 44, Moldova 52, Rusya 64, Kıbrıs 67, Türkmenistan 70, Endonezya 74, Türkiye 76’ncı sırada. En son sırada ise Batı Afrika’da yer alan Togo (158) geliyor.

DANİMARKA’DA HERKES KENDİNE VAKİT AYIRABİLİYOR

Bu kadar zengin, güçlü, güneşli ülke arasında kuzey ülkelerinin ilk sıralarda yer alması oldukça ilgi çekici. Danimarka’nın resmi turizm sitesi konuya şöyle bir açıklama getiriyor:
* Danimarka’da iş hayatı ve özel hayat dengeli... Haftalık çalışma süresi 37 saat. Bu hesapla, sabah 9’da işe giden bir kişi yaklaşık 4’te işten çıkabiliyor. Kendisine ve ailesine ayıracağı bol zaman kalıyor. Çocuğunu okuldan alabilmek, ailece vakit geçirmek, keyifli bir akşam yemeği yemek, Danimarkalı ailelere mutluluk veriyor.
* Tüm dünyada çocuklara ve yaşlılara en çok fon ayıran ülke... Ücretli doğum izni anneler için 18 hafta, babalar için 2 hafta... Çocuklar için ücretsiz çocuk bakımı ve eğitimi var, dolayısıyla anneler istedikleri zaman işe dönebiliyor ve aile ekonomisine katkıda bulunabiliyorlar.
* Okullar ve üniversiteler ücretsiz.
* Güven olgusu, Danimarkalıların mutluluğu için en önemli faktör. Hükümete güven, işyerine ve okullara güven, emniyette olduğuna, yolsuzluklara ve suçlara karşı korunduğuna güven duyuyor olmak mutluluk getiriyor.
* Rüşvetle karşılaşma oranı, mutlu ülkelerde yüzde 33’lerde kalırken mutsuz ülkeler bu oran yüzde 85’lere kadar çıkıyor.
* Sağlık hizmeti almak vatandaşlarının temel hakkı. Aile hekimleri ile sürekli ilişki içindeler ve yılda ortalama 7 kere aile hekimlerini görebiliyor, sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını, alınması gereken önlemleri yakından takip ediyorlar.

KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİNİ ÇOK ÖNEMSİYORLAR

* Koruyucu sağlık hizmetleri çok gelişmiş. Bu sadece kişilerin uzun yaşamasına katkı sağlamıyor ayrıca zorlu, komplike ve ilerlemiş hastalıkların önüne geçilebildiği için sağlık giderleri daha düşük oluyor.
* Kadın-erkek eşitliğini çok önemsiyorlar. Dünyada kadın-erkek eşitliğini sağlayan ülkeler arasında ilk 10 sırada yer alıyorlar.
* 1970’li yıllarda siyasette kadın sayısını artırmak için kota konmuş ve bugün böyle bir kotaya gerek bile kalmadan eşite yakın oranlar yakalanıyor.
* Danimarka’nın en kalabalık şehri Kopenhag’da ulaşımın yüzde 50’si bisikletle sağlanıyor. Bu araba alamadıkları için değil! Okula, işe bisikletle giden insanlar sürekli egzersiz yapmış oluyor. Dolayısıyla daha sağlıklı, fit ve mutlular.
Diğer yandan otomobillerin azlığı sayesinde şehirde hava kirliliği, kaza, gürültü, trafik sıkışması gibi problemler çok daha az yaşanıyor. Bu durum, şehre yılda 34 milyon dolar tasarruf yaptırıyor.
* Sadelik hayat felsefeleri. Bu onların yaşam tarzlarına, ev dekorasyonlarına ve beklentilerine de yansıyor. “İnsanlar nasıl mutluysa öyle yaşamalı” şeklinde bir inançları var. Dolayısıyla hırslı olmadığı veya kariyerinde yükselmediği için kimse kimseyi eleştirmiyor, birbirlerinin üstünde bir baskı oluşturmuyorlar.
* Sosyalleşmek, beraber yiyip içmek, kaliteli zaman geçirmek, birbirine destek olmak ve iyi hissettirecek aktiviteler yapmak kültürlerinin önemli bir parçası.
* Gönüllülük kavramı çok gelişmiş ve insanlar birbirlerine karşı sorumlu hissediyorlar. Danimarkalıların yüzde 40’tan fazlası sosyal, kültürel, politik, sportif organizasyonlarda gönüllü olarak görev alıyor.
* 30 istikrarlı ve oturmuş demokratik ülke arasında Danimarka, demokrasi açısından en yüksek dereceye sahip.
Danimarkalılar yaşama dair seçimler yapabilme özgürlüğünü yaşıyor ve demokratik süreçte yer almaktan gurur duyuyor.
Seçimler yaklaşırken, akılda şu soru dolaşıyor: Ülke yönetiminde görev almak isteyen kişiler, bizi mutlu edecek ve yaşam kalitemizi artıracak standartları, politikaları planlayıp uygulayabilmek adına “iyi olmak” kriterini rehber edinirler mi acaba?

 

Yazarın Tüm Yazıları