Yunus’u okumak ve dinlemek

YUNUS EMRE’yi çoğumuz okuduk. Onu zaman zaman okumak gerekiyor.

Haberin Devamı

İnsancıl bir dünyanın kurulmasında, benim için en büyük rehber odur.

 

Çünkü yaşamın bütün öğeleriyle örtüşür.

 

Yunus’u okuyanlardan kaçı Ahmed Adnan Saygun’un (1997–1991) Yunus Emre Oratoryosu’nu dinlemiştir?

 

Ben, gerek Türk orkestra şeflerinden, gerek yabancı şeflerin icralarından dinledim.

 

Bu kez de Naci Özgüç’ün yönettiği orkestrayı dinliyorum.

 

Osnabrück Senfoni Orkestrası ve Osnabrück Gençlik Korosu eseri seslendiriyor. Koro şefleri ise Johannes Rahe ve Clemens Breitschaft.

 

Haberin Devamı

Solistler: Birgül Su Ariç (soprano), Aylin Ateş (mezzosoprano), Aydın Uştuk (tenor), Tevfik Rodos (bas).

 

Saygun’un Yunus Emre’yi seçmesi, hiç kuşkusuz sık sık belirtildiği gibi Atatürk’ün dünya görüşünden kaynaklanmaktadır.

 

Albüm kitapçığında, buna dair bilgi veriliyor:

 

“Bağımsızlığını yitirmiş bir çocuk olarak işgali ve mahzunluğu yaşamış, ardından verilen ulusal mücadele sayesinde Kurtuluş ve Cumhuriyet sürecini heyecanla takip etmiş bir genç olarak Saygun, Atatürk’e, devrimlerine ve anlaşılmasına ya da ulu önderin öngördüklerine hayatını adamıştır. Yakın dostu yönetmen Halit Refiğ’e verdiği demeçte, işgal altında ve askerlerin dilendiği acınılacak bir ortamda, Atatürk’ün kişiliğinin, söylevlerinin, kurtarıcılığının, kuruculuğunun ve devrimlerinin kendisinin hayat çizgisini çizdiğini ifade edecektir.”

 

Ersin Antep’in Yunus Emre Oratoryosu üzerine yazısını okumalısınız.

 

Naci Özgüç’ün yeni doldurduğu CD’nin iyi bir icra olduğunu daha ilk dakikalarda anlamak mümkün.

 

Haberin Devamı

Bir büyük mutasavvıfın, şairin, büyük bir besteci tarafından bestelenmesine gereken ilgiyi göstermiyoruz.

 

Sık sık icra edilmeli, okullara bunun kayıtları gönderilmeli.

 

Gerek televizyonların gerek radyoların da bu konuda ihmal gösterdiğini vurgulamalıyım.

 

***

 

TÜRK bestecilerinin CD’lerini her yerde bulmak mümkün değil, hatta belli müzik mağazaları dışında bulamazsınız.

 

Kültür Bakanlığı’nın bu bestecilerin eserlerini bir dizi halinde çıkarması gecikmiş bir vazifedir.

 

Çünkü bir ülkenin bestecilerini bilmemesi bence bir kültür ayıbıdır.

 

Çoksesli müziğin yaygınlaşmasını istiyorsak, bunu yapmalıyız.

 

Bir başka konuya da değinelim.

 

Devlet Senfoni Orkestraları’nın da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkastrası’nın da konserlerinin kaydı yapılmalı, herkesin alabileceği bir fiyata dağıtılmalıdır.

 

Haberin Devamı

Bütün konser salonlarını fuayesinde bunlar satılmalıdır.

 

Ne yazık ki bu kayıtlar yapılsa da arşivlerde kalmaktadır.

 

Yalnız bu orkestraların kayıtlarından söz etmiyoruz.

 

Operalardaki icraların da CD’lerinin yapılmasını bekliyoruz. Özellikle Türk bestecilerinin kayıtlarının da dinlenmesi sağlanmalıdır.

 

Birçok iyi icra bir türlü CD’ye dönüştürülememektedir.

 

***

 

ORATORYOYU bir daha dinleyin, dinlemedinizse mutlaka dinleyin.

 

CD AK Müzik tarafından çıkarıldı.

Yazarın Tüm Yazıları