Savaşta da kitap okunur

BİRİNCİ Dünya Savaşı’nın 100’üncü yıldönümü.

Haberin Devamı

Savaşın çok bilinen çıkma nedenini bir kez daha anımsatalım.
Saraybosna’yı ziyarete gelen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın 28 Haziran 1914 günü Gavrilo Princip adlı bir Sırp tarafından öldürülmesi üzerine savaş patladı.
Savaşta yaklaşık 10 milyon asker öldü, 20 milyon asker de yaralandı.
Bu konuda romandan biyografiye kadar çok kitap yayımlandı.
Nalân Çelikbudak, bana gönderdiği e-posta’da, bugüne kadar yapılmayan değişik bir serginin haberini verdi.
Yazımı onun gönderdiği bilgilerden derledim.

* * *

SAVAŞAN askerler ne yapıyordu?
Cephede cehennem hayatı içinde biraz daha tahammül duygusunu ne verebilirdi?
Stuttgart yakınlarındaki Marbach’taki Alman Edebiyat Arşivi salonlarında açılan serginin adı şu:
“Ağustos 1914: Edebiyat ve Savaş”.
Marbach, Friedrich Schiller’in doğduğu kent.
Sergide, cephelerde, siperlerde, hendeklerde askerlerin hangi kitapları okuduğunu görüyoruz.
Savaşta cephelere tam 20 milyon kitap gönderilmiş. Bu kitapların 3.2 milyonu savaşın ilk dört ayında gönderilmiş.
İnsanların eşlerine, çocuklarına, yakınlarına gönderdiği kitaplara ilaveten cephelere gönderilmek üzere 100’er kitaplık standart seyyar kütüphaneler oluşturulmuş.
Sergide 350 kitaplık bir kütüphane örneği yer alıyormuş.
Kızılhaç 1916’dan itibaren cepheye gönderilmek üzere kitap bağışı başlatmış.
Bunun fikir babası orduda görevli kütüphaneci Wilhelm Sandmann’mış, savaşın sonunda terhis olunca 1929’da bu uygulamayı bütün Almanya’ya yaymış.
Asker Christian Tramsen ailesine göderdiği karta bakın ne yazmış:
“İyi ki kitaplar var burada... Yoksa korkunç bir yalnızlık. Teğmen Souchai’den ödünç aldığım Friedrich Naumann’ın ‘Orta Avrupa’ kitabı bende. O’ndan haber yok. Somme çarpışmasında öldü galiba. Ailesine yazıp kitabın bende kalmasını rica edeceğim.”
Sansür uygulanmasa da sosyalist ve avangard kitapların gönderilmesine izin verilmiyormuş.
Ama, Robinson Cruose, Sherlock Holmes, Thomas Hardy de okunuyormuş.
Gönderenlere de şu uyarıda bulunuluyormuş:
“Lütfen cepheye savaş kitabı göndermeyin. Askerlerin kendileri zaten savaşı yaşıyor.”
1915-1918 arasında Kuzey Fransa’da savaşan İngiliz şair Siegfried Sassoon, günlüğüne şunu yazıyor: “Hardy’nin ‘Eve Dönüş’ (The Return of the Native) eserini sonuna kadar okuyup bitirmeden ölmek istemiyorum.”

* * *

Haberin Devamı

EDEBİYATIN gücünü gösteren, savaşta bile yaşama direnci kazandıran özelliğine tanıklık ediyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları