Sakarya’da Faik Baysal Kütüphanesi

BİR yazarın yaşadığı, yazdığı şehirde onun adını sürekli kılacak çalışmalar, bir vefa borcunun doğal sonucudur.

Haberin Devamı

Sakarya’da Kentpark’ta bulunan kütüphane Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi, onarımlardan, kitap sayısının çoğaltılmasından sonra, ağırlığı Sosyal Bilimler ve Edebiyat olmak üzere sekiz aylık bir çalışmayla, kullanılabilir hale geldi.
Kütüphanenin adı kamuoyu anketiyle belirlendi ve oranın romanını yazmış olan romancı, çevirmen Faik Baysal’ın adı verildi.
Kütüphanenin dış duvarlarına da yazarların, şairlerin görüntüleri konuldu.
31 Mart Salı günü Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun katılımıyla hizmete açıldı. 20.000 kitabın bulunduğu kütüphane her gün açık.
Faik Baysal, 1922 yılında Adapazarı’nda doğdu. Saint Joseph Lisesi’ni, İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi.
Çeşitli kurumlarda çevirmenlik yaptı. Başından sonuna kadar Meydan Larousse’ta çalıştı. 9 Aralık 2002’de İstanbul’da öldü.
En tanınmış romanı Sarduvan’ı 1944 yılında yayımladı.
Roman, yaşadığı çevrenin, büyükbabasının yanında geçirdiği çocukluk günlerinin Adapazarı’nı, köy ve kasabalarını, oranın insanlarını anlatır.
Diğer eserlerinde İstanbul’un kenar mahallelerinden kesitleri işledi.
Romanın yeni basımında Sarduvan için yazarı bakın ne diyor?
“Roman büyük gürültü kopardı ve sonunda edebiyat kazandı. Ben Sarduvan’ı daha çok bu rezilliği sarsmak, okuyucuya uyarıda bulunmak, biraz abartılı da olsa insanımızın gerçek dramını gözlerin önüne sermek, edebiyatımızı saçmasapan kitaplarıyla halkı afyon yutmuş gibi uyutan tefrikacılarımızın gerçek yüzlerini ortaya koymak için yazdım.”

* * *

Haberin Devamı


FAİK BAYSAL’ı yakından tanıdım, dostumdu.
Meydan Larousse benim o dönem çalıştığım Altın Kitaplar Yayınevi’ne yakındı. Alçakgönüllü, kendinden söz etmekten hoşlanmayan bir kişiliği vardı.
Önce romanlardan konuşur, sonra da çeviri dünyasını gündeme getirirdik.
Rahmetli Dr. Turhan Bozkurt ile sohbetlerimizde kitaplarından değil roman üzerine görüşlerinden bahsederdi.
Bir aile babasıydı, edebiyatçıların dışarıya dönük hayatından izler yoktu onda. Bize uğradıktan sonra Fatih’teki evine giderdi, o sıralar ben de orada oturduğumdan birlikte dönerdik.
Bir romanla edebiyatta yer etmiş olanların listesinde herhalde Faik Baysal, önemli bir rol oynar.
Onun amacı toplumun kanayan ama kimsenin aldırmadığı yaraları edebiyata getirmekti.
Rezil Dünya’yı okuyanlar, aynı anlayışın yeni bir örneğini okumuş oldular.
Sancı Meydanı da anılması gereken kitaplarından biridir.
Adına kütüphane yapıldıktan sonra, en azından orada yaşayanlar, bu kütüphaneye gidenler onun kitaplarını okumalılar. Yaşadıkları kentin insan dokusunu öğrensinler.
Kütüphanenin dış duvarlarının fotoğraflarını gördüm, hepsi de bir kitaplık görünümündeydi. Yazarların da adları yazılmıştı.
Böyle girişimlerin başka kentlere, beldelere de örnek olmasını istiyorum. Nice şair, romancı, bilim adamı, yaşadıkları yerle anılırlar ama o konuda bir çalışma yapılmaz. Nedense çoğunlukla sahne sanatçıları adına kültür merkezleri yapılır ama edebiyatçılar düşünülmez.

* * *

Haberin Devamı


BİR dostumun anısına kütüphane yapılmasından sevinç duydum.

Yazarın Tüm Yazıları