Nâzım Hikmet Merkezi’ni gezdim

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’nde açılan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi’ni, merkezin müdürü Murat Gülsoy’la birlikte gezdim.

Haberin Devamı

İlk kez bir üniversitede bir şair adına böyle bir merkezin açılması desteklenecek bir olay.
Merkez’in amacı, hedefi, çalışmaları, niteliği konusunda üniversite yönetiminin ‘Hakkında’ başlıklı açıklamasını okuyalım:
“Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik bir birim olarak kurulan Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi, çağımızın dünya çapında tanınan en büyük şairlerinden Nâzım Hikmet’in anısını yaşatmak, arşivini ve bilgi-belge merkezini oluşturmak, eserlerini çağdaş kitlelere ulaştırmak ve Türk edebiyatına, sanat ve kültür politikalarına yaptığı katkıları çok boyutlu bir biçimde değerlendirmek amacıyla kurulmuştur.
Merkezin bir diğer önemli misyonu da Türkiye’nin çağdaş bir yapı kazandığı evre olarak nitelenen son iki yüzyılın kültür ve sanat birikimi üzerine özgün çalışmaları desteklemektir. Bu amaçlar doğrultusunda merkezin kısa vadeli hedefleri arasında Nâzım Hikmet adına bir müze, bir sanal müze ve bir araştırma kütüphanesi kurmak, edebiyat ve yakın tarih alanlarında araştırma projeleri yürütmek, seminerler, atölyeler ve paneller düzenlemek bulunmaktadır.”
İlk olarak Zafer Toprak’ın küratörlüğünü üstlendiği, iyi hazırlanmış, Nâzım Hikmet’in hayatında ve sanatında zikredilmesi gereken olaya odaklanmış bir sergi açıldı:
“Entelektüel Tarihimizde Kırılma Noktası: Nâzım Hikmet’in Açlık Grevi”.
Sergi Nâzım Hikmet’in ekseninde olmakla birlikte, açlık grevinin tarihini, başka örneklerini vererek, sergiyi bir kavram, olay platformu üstüne oturtuyor.
Sergideki belgelerden hiç kuşkusuz, bir şairin, aydınların ve toplumun desteğini alışının öyküsünü de çıkarabilirsiniz.
Sergide ilk kez bazı belgeleri, fotoğrafları ve tanıklıkları görebilirsiniz.
Açlık grevi gibi bir olayın bugünkü anlamını, amacını da daha derinden bu sergiyle anlayabilirsiniz.
Dağıtılan kitapçığın kapağındaki Nâzım Hikmet illüstrasyonunu Selçuk Demirel çizmiş, dikkatinizden kaçmasın.
Fotoğraflar ise Murat Germen ve Cafer Türkmen’in.


* * *

Haberin Devamı


SERGİ gezisinden sonra Merkez Binası’na gittim. Camlı kitaplığın içinde şairin kitapları var, çalışma yapacaklara kaynak sunmak üzere bütün kitapları, hakkında yazılanlar burada toplanacak. Bir araştırmacı bu merkezde rahatça çalışabilir, başta Nâzım olmak üzere, onun ekseninde, etkisinde Türk şiirini inceleyebilir.
Merkez’i ziyaret edenlerin şair hakkındaki düşüncelerini kaydediyorlar, bu iyi bir arşiv çalışmasının başlangıcı. Buradaki kaynaklardan internet ortamında da yararlanılabilecek. Bir anımsatmada bulunayım, Nâzım Hikmet hakkında yazmış olanlar, buraya kitaplarını armağan etmeliler.
Çünkü araştırmacılar bilgiye daha kolay ulaşacaklar.
Amaçlarını şöyle özetleyebiliyorlar:
“Şairi dar kalıplardan çıkararak yeni kuşaklara tanıtmak.”
“Nâzım Hikmet’le nasıl tanıştınız?”
sorusunun yanıtları, birçok araştırmacı için sözlü ve yazılı bir kaynak oluşturması açısından çok önemli. Merkez’in misyonlarından önemli bir hususa da değinmeliyim.
Özgün akademik çalışmaları desteklemenin de şairin Türk ve dünya edebiyatındaki yerini belirleme konusunda işlevsel bir yanı var.
Ayrıca yüksek lisans veya doktora tezlerinden birine her yıl Nâzım Hikmet Tez Ödülü verilecek. Bir üniversitenin bünyesinde büyük bir şair adına bir merkez kurmanın yararlarını, anlamını her okuryazar takdir edecektir.
Gerek belgeler, gerek yeni çalışmalar üniversitede toplandıkça, ileride başka üniversitelere de örnek olacaktır.


* * *

Haberin Devamı


BU sergi 15 Ocak 2015’te kapanacaktır, gezmenizi salık veririm.

Adres: Boğaziçi Üniversitesi, Güney Kampus,
7. Lojman, Bebek 34342 Beşiktaş, İstanbul, Türkiye
e-posta: nhkm@bound.edu.tr
Tel: (212) 359 48 63

Yazarın Tüm Yazıları