‘Müzik sizi taşısın’

DÜN sabah televizyonda gördüm.

Haberin Devamı

Mustafa Alcan’ın sunduğu TRT’nin haber kanalında.
Çok hoşuma gitti.
Kadıköy metrosunda genç müzikçilerden oluşan bir grup konser veriyor.Yukarılarındaki levhada bakın ne yazılı:
“Müzik sizi taşısın.”
Müzikçi gençler, üniversite öğrencileri, hatta içlerinde bir müzik öğretmeni de var.
Sıcak, etkileyici, dinlendiren bir müzik yapıyorlar.
Yüzlerindeki ifade yaptıkları işin sevincini yansıtıyor.
Sadece çaldıkları ile değil, görüntüleri ile de dinleyenleri, izleyenleri rahat ettiriyorlar.
Böyle grupların çoğalmasını, her metro istasyonunda çalmasını öneriyorum.
Neden derseniz; sabahleyin işinize giderken, insanı günlük gerilimden kurtaracak, iyi bir çalışma ortamına hazırlayacak tek öğenin müzik olduğu kanısındayım.
Düşünün metroya binerken, size bir müzik eşlik ediyor, adeta sizin için bir grup kurulmuş duygusunu yaşayabilirsiniz.
Çevrelerinde epey dinleyici vardı.
Muhabir onlarla konuştu, hepsi de bu uygulamadan çok memnun olduklarını söylediler.
Müzik, metroların soğuk yüzünü sevimli kılar, karanlık bir ortamı aydınlatır. Tekdüzeliği yok eder.
Gençlerin söylediğine göre buradaki icralarından sonra, Kirazlı’ya gideceklermiş. Böyle bir düzenlemenin süreklilik kazanması için, her metroda çalacaklarla anlaşma yapılmalı.
Ben başta İstiklal Caddesi olmak üzere, sokak müzikçilerinin de kalabalığın sesini müzikle bastırdıkları için destekliyorum.

***

AZİZ dostum Nevzad Atlığ da, beni bir gün Osmanbey metrosuna götürmüş, orada bir santuriyi dinletmişti.
Geçen seneydi bu ve gelecek eğitim döneminde konservatuvara gideceğini söylemişti, umarım Haldun Çiçek, şimdi müzik öğrenimini orada sürdürüyordur.
Şimdi usul nasıldır bilmem.
O zaman metro yönetimiyle konuşmuştuk.
Sanatçılarla yönetim anlaşma yapıyor, belli aralıklarla yeniliyorlarmış.
Sokak müzikçilerinin, müzik türleri çeşitliliğini sunmaları, her zevke hitap etme özelliğini taşıyor.
Bir yerde Türk müziği, bir yerde halk müziği, bağlama, bir yerde bir saksofon.
Frankfurt Merkezi’nde alışveriş caddesinde, ben bütün ülkelerin müziğini dinleyebiliyordum.
Çeşitli ülkelerden Asya’nın, Afrika’nın çeşitli yerlerinden gelenler, yerel müziklerini icra ediyorlar, en azından bir ses kültürü tanıtımını yapıyorlar.
Değişik enstrümanları burada tanıdım.
Buna benzer bir uygulama İstanbul’da, İstiklal Caddesi’nde de neden olmasın?

***

BAZEN iyi girişimler kesintiye uğrar, dilerim bu moral düzelten, insanı çalışma ortamına huzurlu gönderen uygulama kalkmasın.

Yazarın Tüm Yazıları