Metin Altıok Şiir Ödülü Gülten Akın’a verildi

SİVAS katliamında yakılan şair Metin Altıok adına Kırmızı Kedi Yayınevi ile Metin Altıok ailesinin birlikte düzenlediği Metin Altıok Şiir Ödülü bu yıl Türk şiirinin ustalarından Gülten Akın’ın “Beni Sorarsan”(*)adlı son kitabına verildi.

Haberin Devamı

Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Güven Turan, Talât Sait Halman, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen, Eray Canberk’ten oluşan seçici kurul, “Türk şiirinin incelikli şairi Gülten Akın, son yapıtı ‘Beni Sorarsan’da; şiirin sahiciliğini, samimiyetini dingin sesiyle sürdürüyor. Şiiri hayatın anlamlarından biri kılan tutumuyla, her türlü yalnızlığımızdan yeni bir dil kurabilme yeteneğiyle ve Türkçenin büyük şiir geleneğini daha da büyüten şiirinin derinliği” gerekçesiyle oybirliğiyle Gülten Akın’ın ‘Beni Sorarsan’ kitabını ödüle değer gördü. Ödül töreni 13 Haziran Cuma (bugün), saat 19.30’da, Beşiktaş Fulya’da, Fulya Sanat Merkezi’nde yapılacak.
Eğer Gülten Akın’ın şiirini okumayanlar varsa, ne şiiri tanıyorlardır ne de şairi. Türkiye coğrafyasını ve dünyayı şiirle anlayan ve anlatan büyük bir ustadır o.
Öyle dizeleri vardır ki, adeta mısra-ı berceste olmuştur. Gülten Akın’ın İlkyaz şiirinden “Ah, kimselerin vakti yok / durup ince şeyleri anlamaya” ve Seyran Destanı kitabından “kaç Eyüp şaşkına döner sabrımızdan” dizeleri söz konusu mısra-ı bercestelerin ilk akla gelenleridir.
Sahte hayatların, ikiyüzlülüğün, derinliği olmayan yaşamların önemsizliğini şiiriyle öyle bir anlatır ki, şiirin aynasındaki kimliğinizden utanırsınız.
Anadolu’nun Anadolu insanının, kadının her hali onun şiirinde en etkileyici biçimine kavuşmuştur. Şairin alçakgönüllüğünü ondan öğrenebilirsiniz. Çağın her an dökülen boyalarının ve bu boyaları sürenlerin zavallılığını onun şiirlerini okuyan algılayabilir.
Beni Sorarsan, yalnız şiirleriyle değil baştaki Önsöz Gibi: Ağır, çok ağır bir dünya yazısı ve sondaki Frankfurt konuşması gerçekten edebiyatı seven, bilen herkesin okuması gereken metinler. Bir şairin dünyaya bakışını her yönüyle yansıtan, birer manifesto sayılabilir bu yazılar !
Önsöz Gibi: Ağır, çok ağır bir dünya yazısında Behçet Necatigil’den dizeler alıntılayarak günümüzün sahte panoramasını eleştiriyor: “Gazetelerden, televizyondan kan damlıyor bir yandan. Öteden yılbaşı kutlamaları. Salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan (Nasıl insan?) kalabalığı, ‘Çok çiğ çağ’ demiş Necatigil Usta: ‘çok çok çiğ’ şimdi. Sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu... Öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. Öldüren ve ölen aptalca! Anadolu deyişiyle, ‘alacası içinde’ ne çok insan var. Sahte, çok yüzlü, her ilişkisi için başka yüzünü takınan. Çoğunluk öyle olduğuna göre arıza bizde!”
Frankfurt Kitap Fuarı
’nın kapanış konuşmasında dünyanın, yaşamanın edebiyatla ilişkisini irdelemişti: “Bizler hayatın dilini sanatın, yazının diline çevirenler, onu kitaplara sığdırmaya çalışanlarız. Estetize ederek sunduğumuz bir amacımız var; hayatın ve dünyanın değişimine katkıda bulunmak.
Ben ezilenler olarak, en çok çocukları ve kadınları yazdım. Bir lokma ekmek için doğdukları yerde kalamayıp göçenleri, yollarda telef olanları, kentlerin varoşlarında bin bir dert içinde yaşayanları yazdım.”
Gülten Akın
, yalnız kendi şiir ekseni çevresinde dönen bir şair değil, şiir ve şairler üstüne yazdıkları da eleştirmenler için hem kendi şiirinin anlaşılmasında hem başka şairleri anlamada önemli kaynaklar.

***

BİR
büyük şairi ödüllendirmek, o verilen ödülü ödüllendirmek anlamına gelir.

Haberin Devamı

(*) Beni Sorarsan, Gülten Akın, Yapı Kredi Yayınları.

Yazarın Tüm Yazıları