Liselerde edebiyatı sevdirmek

BUGÜN Türk edebiyatının ünlü adlarının yaşamını incelediğinizde, çoğunun iyi edebiyat öğretmenleri sayesinde edebiyatı sevdiklerini, hatta iyi birer edebiyatçı olduklarını öğrenirsiniz.

Haberin Devamı

Belleğimde kalan bazı “edebiyat öğretmenleri”ni anımsatayım: Behçet Necatigil, Rauf Mutluay, Salim Rıza Kırkpınar.
Lise, öğrencilerin sanatı, edebiyatı sevmelerinde önemli bir öğretim dilimidir.
Açılan yarışmalar, düzenlenen sempozyumlar ileride onların iyi bir okur olmasını, bir estetik duygu kazanmasını sağlar.
Birçok okulda bu uygulamaların yapıldığını biliyorum, okuyorum.
Yakından bildiğim, seçmelerinde bulunduğum iki okul var, biri Enka Okulları, diğeri de Saint Pulcherie Fransız Lisesi.
Bu okulun yarışma yöntemi şöyle: Her yıl bir yazarı seçiyorlar ve öğrencilere bu yazarın eserlerindeki bir unsur veya özgün bir özelliği üzerine, bir kavram üzerine odaklanmalarını öneriyorlar. Böylece çocuklar o yazarda, yazarın eserlerinde belli bir kavramın izini sürüyor. Saint Pulcherie Fransız Lisesi, 2011 yılından beri bu uygulamayla “Liseler Arası Edebi Makale Yarışması” düzenliyor. Yarışmanın amacının, “Edebiyatımıza yeni değerler kazandırma çabası” olduğunu vurguluyor okul yetkilileri.
Daha önceki yıllarda Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Orhan Kemal konusu işlenmişti.
Bu yılın edebiyatçısı Attilâ İlhan’dı. Bilhassa Attilâ İlhan’da “gerilim” olgusu üzerine düşünmeleri istenen yarışmanın ana başlığı ise: “Attilâ İlhan’ı Okumak, Anlamak ve Anlatmak”.
Okul müdürü Alexandre Abellan’ın Attilâ İlhan hakkındaki konuşmasından bir bölüm altı çizilmesi gereken önemde: “Attilâ İlhan’ın Fransızcaya çevrilmediğini görmek benim için bir sürpriz oldu. O çok yakın olduğu Louis Aragon’un bir eserini Türkçeye uyarlamış ve kitabevlerinde, kütüphanelerde eksik olan kültürümüzü, düşüncelerimizi, yaşama sanatımızı canlandırarak hayata geçirmiştir. Bugün bu haksızlığı telafi edip, onun gibi kendini adamış bir şairi saygıyla anma günümüzdür.”
Gerçekten de daha fazla gecikmeden Fransızcaya çevrilmesi gerekir, hiç kuşkusuz başka dillere de çevrilmelidir şiirleri. TEDA’nın bu konuya eğilmesini bekliyorum.
Alexandre Abellan’ın sözünü ettiği kitabın yayını ve çevirisi benim yayıncılık anılarım arasında önem taşır. Altın Kitaplar Yayınevi’nde iken Dr. Turhan Bozkurt ile ben Attilâ İlhan’ı yayınevine davet etmiştik. O da çevirmek için ünlü edebiyatçı Louis Aragon’un ‘Basel’in Çanları’ kitabını seçmişti. Kitap, ‘Çalardı Basel’in Çanları’ adıyla yayınlanmıştı.

* * *

Haberin Devamı

YARIŞMADA ödül alan ve yayınlanmaya değer görülen yazılar bir kitapla bir araya getirilmiş. Genç neslin Attilâ İlhan şiirine nasıl baktığının belgesi artık bu kitap. Yarışmaya katılan yazıları genel olarak değerlendirdiğimde açıklıkla şunu söyleyebilirim: Birçok öğrencinin yazısı “lise kompozisyonu” yaklaşımından çok öte, konuya hâkim deneme-inceleme, makale kimliğindeydi. İnanıyorum ki, ileride bu yarışmada yer alan imzaların başka yazılarını, kitaplarını okuyacağız!
Bence lisenin edebiyat öğretmenleri, ödül kazanan adları bir kenara yazmalılar ve gelişmelerini takip etmeliler. 33 yazının yer aldığı kitap hiç kuşkusuz çalışma yapabilecek biri için de kaynak olabilecek nitelikte.

* * *

Haberin Devamı

BU ve benzer nitelikli yarışmaların öğrencilere edebiyat beğenisi aşıladığı kanısındayım.

Yazarın Tüm Yazıları