Klasik bestelere yeni tını yüklemek

HEMEN yazının başında belirtmeliyim, eski eserlerin yeni icralarla, uyarlamalarla yorumlanmasını ben severim...

Haberin Devamı

Bildiğim bestelere, parçalara yeni yorumlar getirmiş, yeni tınılarla süslemiş sanatçıları merak ederim... Zor iştir aslında, çünkü belli icralara alışmış kulağımız önce biraz yadırgar, sonra yenilenmenin zevkine varırız.
Divan Alafranga* albümünü dinlerken yaşayacağınız hissi şöyle özetleyebilirim, önce şaşıracak sonra çok beğeneceksiniz.
Murat Cem Orhan ile Ege Semercioğlu, Batı müziğinin çok çalınan, çok dinlenen parçalarını bize yeni ses çalışmasıyla dinletiyorlar.
Batı bestecilerini seslendiren müzisyenlerin çaldıkları Türk ve halk müziği sazlarını yazmalıyım, sonra anlatacaklarımı sağlam bir zemin üzerine oturtayım.
İşte sazlardan birkaçı: Ney, duduk, ut, kanun, klasik kemençe.
Peki bu sazlarla hangi bestecilerin hangi eserlerini seslendirmişler?
J.B.Lully - Marche Pour La Ceremonue does Turcs / Le Bourgois,
E. Satie - Je te veux, Gnossienne No. 1,
G. Bizet - Habanera / Carmen, Je crous endendre encore / Les Pecheurs du Perles, Carmen Ouverture,
G. Faure - Pavane,
J. Massenet - Elegie,
M.Ravel - Bolero,
J. Offenbach - Galop İnfernal / Orphee aux Enfers.
Şimdi yazıya bir anket sorusuyla devam edelim.
Yukarıdaki bestecilerin belirttiğim eserlerini, özgün Batı enstrümanlarıyla dinlediniz mi?
Cevabı evet olan dinleyiciler, Batı’dan Doğu’ya ses yolculuğunu, çok değişik duygularla, izlenimlerle kat edecekler.
İkinci kategorideki, yani cevabı hayır olan dinleyiciler ise daha başka bir hisle yaklaşacaklardır eminim... Bu besteleri hiç dinlememiş olanlar (ki ihtimal bile vermiyorum) eserlerin aslını da merak edebileceklerdir...
Bu ikilemi ben şöyle çözmek taraftarıyım:
Bu parçaları Batı enstrümanlarından klasik anlayışla dinleyenler, mutlaka Divan Alafranga’yı dinlesinler. Aynı parçanın dünya coğrafyasının her köşesinde, her sanatçıda nasıl renklendiğini, farklılaştığını, zenginleştiğini duyumsasınlar.
Bu eserlerin orijinal icralarını hiç dinlememiş olanlar da Divan Alafranga’yı dinledikten sonra orijinal kayıtları da dinlesinler. Bu karşılaştırmayı yapanlar, Murat Cem Orhan’ın aranjmanlarını, çabalarını seveceklerdir.

***

ALBERT SCHWEITZER, doktor olarak Afrika’da çalışırken Gabon müziği ile ilgilendi, iyi bir org çalıcısıydı, daha sonra da Bach’ın müziği üzerine oranın müziğini döşeyen denemeler yaptı. Lambarena: Bach to Africa adlı albümde bu eserleri toplandı.
Benzer bir uygulamayı Mısır müziği ile Mozart’ın müziğini bir araya getirerek yaptılar ve Mozart in Egypt adlı CD’yi yayımladılar...
Ustaların müziğine başka müziklerin katılması, yeni tını arayan dinleyiciler için beğenilen bir estetik girişim.
Türkiye gibi Doğu ile Batı’nın bir arada yaşadığı, özellikle müzik konusunda iki ayrı anlayışın ve zevkin sürdüğü bir ülkede, bu türlü çalışmaları, yeni dinleyici kazanılması açısından yararlı buluyorum.
Batı müziğini Doğu/Batı sazlarıyla bir bileşim halinde dinlemek, başka dinlemelere de götürebilir.

***

DİVAN ALAFRANGA, dinlenmeye değer, yeni tınıların peşine düşen başarılı bir çalışma.

Haberin Devamı

(*) Divan Alafranga, Murat Cem Orhan & Ege Semercioğlu, Z - Kalan.

Yazarın Tüm Yazıları