Kemal Tahir'i yeniden okumak

NOTOS dergisi(*) Kemal Tahir için özel bir bölüm düzenledi.

Haberin Devamı

Bölümün adı: “Kemal Tahir, Dünden Bugüne Ne Değişti...”

Kemal Tahir, sevdiğim, saydığım, okuduğum önemli yazarlardan biridir. Alışılagelmiş düşünceleri, yargıları sarsan, inandığımız bazı şeyleri saplantıya dökmememizi bize anımsatan bir yazardı.

Yazdıklarıyla değil, sohbetleriyle de yeni ufuklar açardı. Gerek edebiyat anlayışımızda gerekse tarihimizi değerlendirmede.

Onun tarihe, kurumlara bakışındaki farklılık birçok kişi tarafından eleştirildi, kabule şayan görülmedi. Olağandır bu tepki. Ama tartışma olanağı yarattığı için önem verilmeliydi.

Sadece edebiyatçıları, edebiyat dünyasını etkilemedi, sinemadan ekonomiye yeni açılımların sunulmasını sağladı.

Evine çok gittim, eşi Semiha Yenge’nin (Tahir) sofrasında bulundum.

Türk müziğine ilgisi, onu coşkuyla savunması, o müziği seven biri için sevindiriciydi.

Notos dergisinin giriş yazısı şöyle:

“Kemal Tahir’in geleneksel ve gerçekçi romanın bizim edebiyatımızdaki ayrıksı yazarlarından olduğu da söylenebilir. Romanlarını görevci anlayışla yazdığını açıkyüreklilikle belirtmesi, kendi ideolojik tarih ve roman anlayışını okurlara dayatmak için gösterdiği çaba her zaman ilgi çekici oldu.”

Romanları edebiyat açısından olduğu kadar, savunduğu tezlerle de tartışma yarattı.

Özellikle iki romanı, okurlarını kutuplaştırdı.

Biri Yorgun Savaşçı, diğeri de Bozkırdaki Çekirdek.


ÖZEL bölümün ilk yazısı, A. Ömer Türkeş’in: Tarih ve Toplum Tezleriyle Romanlar Yazmak.

Ben de Kemal Tahir’i Yeniden Okumak, Yeniden Hatırlamak adlı yazımda anılarımın merceğinden bakıyorum kendisine.

Hilmi Yavuz, Kemal Tahir ve Marksizm’de Kerim Devlet kavramını niçin kullandığını irdeliyor.

Kemal Tahir’le yapılmış bir konuşmadan bazı bölümleri aktaracağım:

“Dilimiz, hayat şartlarının, bu şartları tayin eden ekonomik ve sosyal münasebetlerin tesiri altında muhtaç olduğu kelimeyi veya tabiri bulduğu yerden alır.

Türkçe kaynağı gür, kanalları geniş ve derin, öteki dillerden bağımsız, dünyanın büyük dillerinden biridir. Türkçenin içinde Anadolu Türkçesinin ayrıca özel, pratikte bilhassa devlet ve edebiyat dili olarak çok yüksek, çok önemli bir yeri vardır.”

Cemil Meriç, onunu için, “Yalanları silip süpüren bir fırtına” diyor.

Duygu Köksal, Kemal Tahir’i Yeniden Okumak. Romanın Tezatları, Toplumsal Tezatlar’da, Cumhuriyet modernleşmesinin sorgulamasına değiniyor.

Berna Moran, Kemal Tahir’in romanlarını bakın nasıl tanımlıyor:

“Kemal Tahir için romancı demek, toplumu, sezgilerini de kullanarak inceleyen bir sosyolog demektir.”

Tuğba Doğan, Yorgun Savaşçı’yı inceliyor.

Necip Tosun’un yazı başlığı: Kemal Tahir’in Öykü ve Romanlarında Tarih Algısı.

Alper Akçam, Devlet Ana ve Tarihin Kendi Gerçekliği’nde, “edebiyat tarihimizde, tarihle edebiyatı en çok dolaştıran” yazar olarak nitelendiriyor.

Oğuz Atay’ın Kemal Tahir ve Roman Geleneğimiz yazısını mutlaka okuyun, ikisini de okumuş olanlar, sorunlara, konulara yaklaşımda aralarında benzerlik saptayabilirler.


BİR büyük edebiyat adamını gündeme getiren dosya yeni okurları bilgilendiriyor.

Haberin Devamı

(*) NOTOS ÖYKÜ, İki aylık edebiyat dergisi, 2016/02, Nisan-Mayıs 2016, Sayı: 57.

Yazarın Tüm Yazıları