Kahramanı Yaşar Kemal olan bir destan

ÇARŞAMBA akşamı Türkçenin büyük yazarı Yaşar Kemal’in yoğun bakımda olduğu haberini aldığımda büyük üzüntü duydum.

Haberin Devamı

Birçok düşünce geçti aklımdan, beraber yaşananlar, ödüller, kelime kelime bütün yazdıkları ve daha nicesi... Bütün gazetelerin internet sitelerinde, sosyal medyada herkes ondan gelecek haberi bekliyordu!
Daha sonra hastane ziyaretçilerini televizyonda gördükçe, galiba bir büyük yazara saygı ve sevgi göstermeyi öğrendik cümlesini kullanabiliyorum.
Okurlarından dostlarına kadar herkes onun için “Diren Yaşar Kemal” diyorlar, pankart açıyorlardı.
“Diren”mek sözü son yıllarda çok sık kullandığımız bir kelime gibi olsa da onun bütün bir hayatının simge kelimelerindendir!
Nelere direnmedi ki Yaşar Kemal!
Siyasetten yargıya kadar nelere, nice haksızlıklara göğüs gerdi.
Hastane önündeki topluluğu gördüğümde, hafızam beni yıllar öncesinden bir fotoğraf karesine götürdü. Yaşar Kemal, sevenleri arasındaydı! DGM’nin (Devlet Güvenlik Mahkemesi) önünde yazarlardan, aydınlardan oluşan kalabalık bir kitle! İşte bu kare, onun direniş tarihinde kayıtlıdır!
Yaşar Kemal, çağdaş Türkçenin destanlarını kaleme aldı! İnce Memed destanını yazdı! Son birkaç günlük destanın kahramanı ise bizzat kendisi oldu!
Nedeni ortada. Son birkaç yılın gazetelerine bakın, arşivlerden tarayın. Aynı konu/gündem üzerine herkes kendi bakış açısıyla manşetler atıyor. Birbirleriyle kavga ediyorlar... Ancak istisnasız bütün gazeteler Yaşar Kemal’de aynı cümleleri kurdular!
Yaşar Kemal farklı bir barış imzalattı medyaya, farkında mısınız?

* * *

Haberin Devamı


YAŞAR KEMAL bu ülkenin simgelerinden birisidir! Son yıllarda başta üniversiteler olmak üzere, birçok kurum ve kuruluş onun uluslararası kimliğinin tekrar altını çizdiler.
Sadece yurtiçindeki değil, yurtdışındaki bütün ödüllerine katıldım! Bir yazarın kendi yurdu dışında gördüğü iltifatın bütün güzelliğine şahit oldum.
Çünkü iyi yazarlar, sadece kendi ülkesi için değil bütün insanlık için yazarlar.
Yaşar Kemal bütün insanlığı Türkçe yazan bir ustadır!
Kendimi bu konuda şanslı addediyorum, çünkü bütün bu toplantılarda bulunmam bir yana, hakkında konuşma onurunu hem Yaşar Kemal hem eşi Ayşe Semiha bana verdiler.
Fazıl Hüsnü Dağlarca ne demişti? “Uluslar büyük evlatlarıyla soluk alırlar.”
Gerçekten de, o yazarlara yaptığınız her zulüm, onun değil bütün ulusun soluğunu keser. Ona verilen değer de bütün ulusa verilen değerdir!
Yaşar Kemal’in hastalığında yazılı basın, televizyon, internet yayınları ve sosyal medya, okurlarını anbean haberdar etti, ediyor.
Halide Edib Adıvar’dan ödünç aldığım bir benzetmeyle, ben bu ilgi ve sevgiyi, “Medyanın Yaşar Kemal’le imtihanı” olarak niteliyorum.
Sağlığının gidişatından günü gününe, saati saatine durumu bize ilettiler.
Dostları, medya dünyasından kişiler, siyaset dünyasının önde gelenleri ziyaretine gittiler.
Tabii benden o kadar da sınırsız övemeyeceğim. Medyanın, yalnız böyle anlarda değil, iyi bir yazarın, edebiyat ustasının sağlığında da onun kitapları, yaşamı hakkında zaman zaman bilgi vermelerinin, söyleşiler yapmalarının gerektiğini söylemeliyim. Bu sadece benim değil, benim gibi düşünen birçok kişinin ortak duygusudur.
İyi bir edebiyatçının yapıtlarını okumak, yalnız edebiyat tarihinin seçkin sayfalarını öğrenmek anlamını taşımaz, dar bir yorumun içine sığdırılmaz. Onun yapıtları, hem bireysel, hem toplumsal, hem siyasal tarihimizin izdüşümlerini taşır. Toplumun her katmanı öyle bir yazarın yazdıklarında vardır.
Özellikle Anadolu’yu bilmeden, Türkiye’yi bilmek mümkün değildir.


* * *

Haberin Devamı


YAŞAR KEMAL yeni bir destanın kahramanı oldu burası bir gerçek. Bir an evvel sağlığına kavuşup, yeni destanlar anlatmasını bekliyorum, bekliyoruz!

Yazarın Tüm Yazıları