Kadınlar kadınları anlatıyor

VARLIK* dergisinin yeni sayısında ilgimi çeken bir dosya yayımlandı:

Haberin Devamı

“Kadınların kaleminden toplum ve hukuk.”
Dosyadaki yazarlar şu adlardan oluşuyor: Gökçe Çataloluk, A. Aslı Şimşek, Elif Baydar, Janset Koç, Kıvılcım Turanlı Yücel.
Çataloluk, Sevgi Soysal’la Bir Öğle Vakti, Önemli Bir Şeyler Üzerine
başlıklı yazısının girişinde derdini kısaca şöyle anlatıyor:
“Sevgi Soysal, ‘Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’ ve ‘Yürümek’te bize ne anlatır? Elinizdeki yazı, bu sorunun izinden giden çok eklemli ve sistemsiz bir düşüncenin; büyüyemeyen bir kadınlığı ve onu ısrarla kuşatarak dize getirmeye çalışan bir yazarın adını hatırlatma, bunları hatırlatırken de hikâyeye kendince toplum ve kadınlıkla ilgili birkaç derkenar etme çabasının ürünüdür.”
Kadın kavramı, olgusu, yeri, konumu, özgürlük sınırları üzerine düşünen, çalışan herkes mutlaka onu okumalıdır. Çünkü kitaplarında, bir misyonun rantını ortaya koymayan bir yazardır Sevgi Soysal.
İronisi, etkileyiciliğini artıran ögelerin başında gelir.
A. Aslı Şimşek, Erkekliğin Hegemonyasında Hukuk ya da Faik İrfan Elverir yazısında; Pınar Kür’ün Asılacak Kadın kitabındaki hâkimin kadına tavrını irdeliyor. ‘Hegemonik Erkeklik’ kavramını şöyle açıklıyor Şimşek: “Hegemonik erkeklik; bir takım değer yargılarını merkeze alarak, bu merkezin dışında kalan farklı erkeklikleri de dışlayarak hem dışarıda kalan erkekler hem de kadınlar ile hiyerarşik bir ilişki kurar. Türkiye’de hukuk ve yargı eliyle hem inşa edilen hem de yeniden üretilen hegemonik erkekliğin; elitist, iktidar ve güçten yana, ahlakçı, merkezinde namus kavramının yer aldığı, erkeklerin sahip olduğu ayrıcalıkları görmezden gelen bir zihniyete işaret ettiği söylenebilir.”
Elif Baydar, Geçmişle Hesaplaşma Çerçevesinde “Kıran Resimleri”: Hatırlama ve Unutmaya Dair
başlıklı yazısında İnci Aral’ın Kıran Resimleri üzerinden konuyu inceliyor...
Janset Koç, farklı bir açıdan bakmamızı sağlayan bir konuyu seçmiş: “Sıkıyönetim Döneminde Kadınlar-Sevgi Soysal ve ‘Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” adlı yazısında toplumsal, siyasal bir olayın bireysel acıya yansımasını anlatıyor:
“12 Mart faşizminin ağır koşulları ve buna ek olarak da kendi bireysel acıları Sevgi Sosyal’ın eserlerine yansır. Soysal, 12 Mart sonrası iki kez cezaevine girer. İlk olarak yanında kimlik olduğu halde kimliksiz dolaşmaktan ve sıkıyönetime karşı gelmekten tutuklanır. Bu aslında bir bahanedir. Yazarın ilk tutukluluğu 27 gün sürer. İkincisinde ise iki muhbir ajanın ifadesiyle orduya hakaretten tutuklanır ve bir yıl ceza alır. Yazar sekiz ay içeride kalır, cezaevinden çıktıktan sonra, cezasının kalan kısmını Adana’da sürgünde geçirir. (...)
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası sonrası Sevgi Soysal’ın tutuklu bulunduğu Yıldırım Bölge Cezaevi Kadınlar Koğuşu’nda yaşadıklarını aktarır.”
Kıvılcım Turanlı Yücel, “Kendine Ait Bir Oda” ve Meydandaki Çığlık:
Dirmit’in Şiirleri
yazısında kadın ve yazmak kavramı doğrultusunda çeşitli kadın yazarlara bir arada değiniyor.

***

DERGİNİN önemli bir bölümü de Özdemir İnce ve şiirine ayrılmış.
İyi şair Özdemir İnce, sadece şiirleriyle değil şiir üzerine yazdıklarıyla da Türk edebiyatının ustalarından biridir. Özdemir İnce bölümündeki yazarlar ve kaleme aldıkları yazılar ise şöyle:
Metin Cengiz: Özdemir İnce’nin “Belirtiler Üzerine” şiiri,
Z. Betül Yazıcı: Özdemir İnce’den Bir Yeryüzü Cehennemi,
Yeşer Güneş: Özdemir İnce’nin “Belirtiler Üzerine” Şiirinin Poetik Bileşenleri,
Celâl Soycan: Özdemir İnce Şiirinde Metafizik Dolayımlar,
Onur Akyıl: Değişmeyen Toplum Şiiri: “Belirtiler Üzerine”.
Varlık’ın
bu sayısını ve sonraki sayılarını ihmal etmemeniz gerektiğini ispatlayan bir sayı.

Haberin Devamı

(*) Varlık (Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi), Ağustos 2014.

Yazarın Tüm Yazıları