İzmir’de Bubi sergisi

Serginin adı: “Kazımalardan Yüzeye, Yüzeyden Rölyefe”.
Galerinin kapısından girer girmez, duvarda iyi şair İlhan Berk’in Bubi üzerine yazısından bir bölümle karşılaşıyorsunuz.
Bubi, bu yazıyı sergisine koyduğuna göre, resmi konusunda şairin verdiği yargıları benimsiyor, önemsiyor. O yazıdan bir bölümü birlikte okuyalım:
“Ne zaman Bubi’nin resmini düşünsem, Beus’ün ‘şase çıktı, resim öldü’ sözünü anımsarım. Bubi için resim neredeyse seyir nesnesi olmamalıdır; satılmamalı bir duvarda asılmayı da düşündürtmemelidir. Değil mi ki, o sanatçının kişisel bir uğraşı, özel bir yaşama biçimidir. Araya başka bir şey girmemelidir.
Şimdiye değin bildiğimiz bütün resimler, tüketim toplumunun bir buluşu olmaktan öteye gitmemiştir. Eski ve yeni tüm akımlar için geçerlidir. Bütün bunlardan ister istemez şuraya geliyoruz: Olmayan bir resmi arıyor Bubi. Bunun da yolu tektir, bildiğimiz bütün resimlerin üstüne kusmak. Bubi’nin resimlerinde kendini zorlamadan ele veriyor bu tutum. Açıkça görülüyor.”
Katalogda yer alan Lütfiye Bozdağ’ın yazısının başlığı ise: “Kazımalardan Yüzeye, Yüzeyden Rölyefe...” adını taşıyor. Bubi’ye dair etraflı bir yazı.
Bubi, bilineni, yerleşik olanı yinelemekten kaçıyor, soluk soluğa bir uzaklaşma.
Sergiye gelenler onun daha önceki çalışmalarını biliyorlarsa, görmüşlerse yeni çalışmalarındaki anlayışını, algılayışını daha öteye götürme çabasını fark edecekler.
Bozdağ’ın yazısında sanatçının söylediklerini, onun sanata sığındığını, çalışmaktan uzaklaştığı an tedirgin olduğunu, her yerde yaratıcılığını sürdürdüğünü okuyacaksınız. Ne diyor sanatçı: “Yalnızca resim-heykel yaparken kendimi güvende hissediyorum.”
Durum böyle olunca, bütün isyanları, yabancılamaları bastıran tek unsur sanat.
Bubi’de eserlerinde zanaat ile sanatın buluşmasını görmek mümkün.
Bubi’nin kâğıt üzerine suluboya yaptığı çalışmanın adı: “Bubi Parası-İlhan Berk’e Saygı”.
Sanatçı çalışmaya başlar, konsantre olur, tamamlar ve yepyeni bir maceraya girişir. Tekrar onu sıkar.
Yalçın Sadak, Bubi’nin dönemlerini yazarken, sayısını da belirtir. Sanırım sanatçıya değişim açısından da bakmak gerekir.
Tual üzerine karışık teknikle yaptığı çalışmalar, göz algısının çeşitlemelerini yaşatıyor ziyaretçiye.
Özellikle Havariler ve Sanatçı’yı dikkatle değerlendirmenizi hatırlatacağım.
Kafesler, sanatla düşünce arasındaki bağlantıları, çağrışımları sunuyor. Kafes gibi geniş çağrışımlı bir kavramı, tuvaline hapsetmeden bize bir çağrıda bulunuyor.
Motifler, özgür denemelerin seyredene özgürlük alanı yarattığı çalışmalar.

* * *

İZMİR’deki resim seven, görsel sanatların iyi örneklerini izleyenler Bubi’nin sergisini mutlaka görsünler. Onun gibi sanatçılar ziyaretçisinin beğenisinin yenilenmesinde her zaman öncülük etmiştir.

Bubi’nin eserlerini sergilediği ekolsanat galerisi’nin adresi:
8019/16. Sokak No.: 6/B
Ataşehir Mahallesi, Çiğli Kipa Kavşağı/Çiğli 35360-İzmir
Tel.: 0232 329 39 19