İyi bir şairin düzyazıları

Haberin Devamı

Bazı şairler var ki, onları okumadan Türk şiiri üzerine, daha da kapsamlı düşünürsek şiir üzerine konuşulamaz. Metin Altıok da bu şairler listesinin üst sıralarında bulunur.

Şairlerin düzyazılarını okurken özel olarak bir noktaya dikkat ederim. Şiirine dair bir yorum var mı ya da genel anlamda şiir üzerine düşüncelerini bu yazılardan öğrenebilir miyim? Onları saptadıktan sonra ikinci bir okuma çabasına girerim. Yazdıkları, şiir üzerine düşünceleriyle şiiri arasında ne oranda bağlantı kurulabilir? İyi şair, Madımak kurbanlarından Metin Altıok’un eklerle üçüncü baskısı yayımlanan ‘Şiirin İlk Atlası’nda yazılar-oyunlar-şiirler yer alıyor. Daha önce kitaplarına girmemiş oyunlarıyla dört yeni şiiri de bu kitapta...
İyi bir şairin düzyazılarıBazı şairler var ki, onları okumadan Türk şiiri üzerine, daha da kapsamlı düşünürsek şiir üzerine konuşulamaz. Metin Altıok da bu şairler listesinin üst sıralarında bulunur.
Önsöz’deki bazı düşünceler, şiir okuma üzerine anımsatmalar, şiiri değerlendirmek için çok önemli rehber niteliği taşıyor.
Önyargılardan sıyrıl!
Aşağıya aldığım satırlar, benim şiir hakkındaki görüşlerimin de yansımasıyla buluşuyor:
“Sevgili okurum; bu kitapta yer alan yazılar benim otuz yıllık şiir serüvenimde şiirle kurduğum doğrudan ilişkiye dayanmaktadır. Yani bu yazıların kaynağı doğrudan doğruya şiirdir. Öne sürdüğüm görüşler şiirlerden çıkarılmıştır. Yani şiir için söylenenler çoğu kez şiiri bağlamaz. Sevgili okurum, sen de kitabı okurken önceki bilgilerine fazla güvenme, önyargılarından sıyrıl. Ama şu kadarını söyleyeyim ki, eğer kuramsal bir tutum içinde olacak ve bana kitap ve kişi adları sıralayacaksan at kitabı elinden daha iyi.”
Şiir, düzyazıya teslim olmamıştır
Önsöz, şiirin organik yapısını, her an olabilecek değişkenliğini, kuramların onu tutsak etmemesini söylüyor. Ama bu yazıların da, şiiri anlatma konusunda bir şansları olduğunu belirterek noktalıyor.
Hemen hemen bütün iyi şairlerin şiir hakkındaki ana düşüncesi budur. Kuramların eşliğinde ya da şiir üzerine yazılmış yazıların rehberliğinde şiiri okumamak, her şaire onun şiirinden çıkan bilgilerle, yargılarla yaklaşmak.
‘Şiir Nedir?’den bir alıntı, yalnız kendi şiiri üzerine değil, şiir üzerine genel bir yazı olarak da okunmalı:
“Bana kalırsa şiirin ne olduğu olsa olsa betimsel bir yaklaşımla açıklanabilir ve bu açıklama da şiirin gizemli varlığını sezdirmekten öteye geçemez. Şiir üzerine getirilen betimsel açıklamalar -ne gariptir- sonunda bir şiir ya da düz-şiir olmaktan kurtulamamışlardır. Bu durum şiirin kendini yine şiirle ele vermesi ve anlaşılır olması bakımından ilginçtir. Daha açık bir şekilde söylemek gerekirse şiirin ne olduğunu anlamak yine şiirle mümkün olmuştur. Şiir varoluş biçimi konusunda hiçbir zaman düzyazıya teslim olmamıştır. Çünkü şiir düşüncesiyle değil salt duygudaşlıkla kavranabilir olan bir sanat dalıdır, işte bu yüzden şiirin ne olduğunu düşünsel olarak kavramak yerine duygu olarak yaşamak belki de daha doğru bir yaklaşım olacaktır diyorum.”
Şiir ateşin habercisidir
Octavio Paz’ın, ”Gerçekte şiir diye bir şey yoktur, ozanlar vardır” sözüyle bir çağrışım dizisinden söz ediyor. Çünkü şairler, şiiri, şiir de şairleri çağrıştırıyor.
Altıok, Ülkü Tamer’in dizeleriyle şiir nedir sorusunun yanıtını veriyor:
“Şiir uykusuzluğun şiltesidir,/ Uykunun haritası / Balkonun uyanışıdır şiir / Şiir ateşin habercisidir, / Yangının kundakçısı / Yanardağ üstündeki kuştur şiir. / Şiir üzümün güneşidir, / Elmanın kurdu, / Böğürtlenlerin tozudur şiir”
Şiirin İşlevi yazısını da şöyle bitiriyor:
“Şiir insanda atavik bir kalıntı olan kötülüklerden arınmaya yarar ve son olarak şunu da söyleyeyim ki, şiir insanları sevmeye yarar.”
Yazılar sizi şiir ve şair üzerine yeniden düşünmeye çağıracak. Bildiklerinizi unutabilirsiniz, önyargılardan kurtulabilirsiniz. Bence de her şiir bu işlemin yeniden yapılmasını zorunlu kılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları