Hayatımıza atılan acının çentikleri

Haberin Devamı

Bazı kitap adları var ki birçok şeyi özetler, ‘Kısa Karanlıklar’ da böyle. Çünkü her aydınlanmayı bir karanlığın izleyeceğini okuyucu biliyor


Bu hafta; bir yazarın ilk kitabından söz edeceğim. Sedef Betil’in ‘Kısa Karanlıklar’ öykü kitabı. Kitabın ilk sayfasındaki sunu benim gibi birçok okur için önemli bir referans: “Jale Parla ve Murat Gülsoy’a bu gizemli yolu bana açtıkları için teşekkür ederim.”
Betil’in öykülerindeki hüzün beni çok etkiledi. Yapay, kurgulanan bir hüzün değil, hepimizin günlük yaşamında yaşadığı, tanık olduğu, mutluluğu kemiren acı çentikleri.
Öykü kişileri gündelik tempo içinde, sorunların sarmalında yaşıyorlar, yaşıyoruz. Betil, bunu öylesine doğal bir örgü içinde anlatıyor ki, okuyan yaşadığını anımsıyor ya da yaşayabileceğini düşünüyor. Okuru metnin içine çeken de bu.

Haberin Devamı



Hayatımıza atılan acının çentikleri

Her şey ‘hesaplaşma’yı çağrıştırıyor

Kişiler bir anda mutluluk kırıntılarına ulaştıklarını sanıyorlar, yılların ötesinde kalmış kırılmaları düzeltme umudu taşıyan karşılaşmalar, unuttuklarını anımsamalar. Gündelik hayatın temposuna müdahaleler. Öykü kişileri duygu ile düşünce arasında, seçmekle seçilmek arasında gidip geliyorlar. Çalkantılar içinde varılmak istenen hayali limanlar.
Betil iyi bir gözlemci. Satır aralarında birçok yazarın okunmuşluğunu fark ediyorsunuz. Çehov’dan Kafka’ya, Oğuz Atay’dan Yusuf Atılgan’a ilk algılar. Hesaplaşma -bilinçte ya da bilinçaltında- öykülerin dikkatimi çeken özelliği, yapılan her şey, yaşanan her şey bir hesaplaşmayı çağrıştırıyor.
“Hayat bu” diyebilen bir teslimiyete karşıtlığın öyküleri.

Tekdüze ilişkiler sorgulanmalı mı?

Anlatım temposu, diyaloglardaki başarısı ilk kitabına verilecek başarı notları. Gözlemlerden, saptamalardan doğan tasvirleri beğeneceğinizi umarım. Üslupçu denemelere yatkın bir yazı tarzı. Farklı biçimlerde anlatmayı biliyor. Bir sınıflama yapsam, yazarın rutin kelimesini hiç sevmediğini söyleyebilirim. Tekdüze ilişkilerin, her an sorgulanması gerektiğini savunuyor. Bazı kitap adları var ki birçok şeyi özetler, ‘Kısa Karanlıklar’ da böyle. Çünkü her aydınlanmayı bir karanlığın izleyeceğini okuyucu biliyor. Mutluluk - mutluluk doğru bir kelime mi - girişimleri hep akim kalıyor, çünkü sıradanlığa başkaldırıyorlar. Gülünçlüğü, zavallılığı, bastırılmış duyguları, zaaflarımızı bu öykülerde okuyacaksınız. Gelecek öykülerini merakla bekliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları