Darbe kitapları ve yazarları

HÜRRİYET’in Cumartesi ekinin kitap sayfasında ‘Darbeleri anlatan en iyi 10 kitap’ listesini okurken, o kitapların yazarlarının serüvenlerini düşündüm.

Haberin Devamı

Liste şu kitaplardan oluşuyordu:

 

Yaralısın - Erdal Öz, Şafak - Sevgi Soysal, Dar Zamanlar Üçlemesi - Adalet Ağaoğlu, Tank Sesiyle Uyanmak - Hasan Cemal, Kuş Diline Öykünen - Ayşegül Devecioğlu, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu - Sevgi Soysal, Ziverbey Köşkü - İlhan Selçuk, Ve İhtilal - Altan Öymen, Son Ada - Zülfü Livaneli, Resul - Hüseyin Kıran.

 

Bu listeye şöyle bir ekleme daha yaptım ben:

 

Büyük Gözaltı - Çetin Altan, Devrimciler - Kaan Arslanoğlu, Eşik - Irmak Zileli, Hoşçakal Umut - Ayla Kutlu, Yüz: 1981 - Mehmet Eroğlu, Uçurtmayı Vurmasınlar - Feride Çiçekoğlu, Raziye - Melih Cevdet Anday.

 

***

 

Haberin Devamı

ZİVERBEY KÖŞKÜ, İlhan Selçuk’un sorgulandığı yerdi.

 

O sorgulamayı İlhan Selçuk, bir Rıfat Ilgaz gecesinde anlatmıştı. Alkışlar arasında sahneye çıktı, sahne aydınlık, dinleyiciler karanlıktaydı.

 

Konuşmaya şöyle başladı:

 

“Rica ediyorum, salonun ışıklarını yakar mısınız? Dinleyicileri görmek istiyorum. Çünkü Ziverbey Köşkü’nde beni sorgulayanlar da karanlıktaydı, onlar benim yüzüme ışık tutuyorlardı ama ben onları göremiyordum. Ben sizleri görmek istiyorum. O günleri unutmak için.”

 

Salonun bütün ışıkları yakıldı, İlhan Selçuk öyle konuşmaya başladı. 1950 Kuşağı’nın iyi yazarı Erdal Öz’e darbenin yaptığını hepimiz hissederek yaşadık. Yaşadıklarının izlerini de ustaca kitaplarında işledi.

 

Sevgi Soysal’ı okudum, tanıdım da. Yeni Gazete’de Tante Rosa üzerine yazdığım yazı üzerine düşüncelerini aktarmıştı.

 

Yenişehir’de Bir Öğle Vakti romanıyla Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanmıştı. Ödül töreni Taksim’deki Sinematek’te yapılmıştı. O zaman da konuşmuştum. Ödül alırken yaptığı konuşmayı unutamam. Birçok kimse tutuklanmasından, gözaltına alınmasından söz ederken o kürsüye gelince hapishane anılarına hiç değinmedi. Çektiklerinden hiç söz etmedi.

 

Haberin Devamı

Kara, keskin bir ironi ödül konuşmasına yansımıştı.

 

“Ben buraya Antalya’dan tatilden geldim” diye başladı konuşmasına.

 

O kitapları, o romanları daha çok sevdim, özel hayatın rantını yemek onun defterinde yoktu.

 

Altan Öymen de bildiklerini, yaşadıklarını yazdı.

 

12 Mart’ta başından geçenleri yeni kitabı Sağlı Sollu Yıllar’da anlatacak. 12 Mart’ta başta Altan Öymen olmak üzere uçak kaçırmayla suçlananlar kimlerdi?

 

Emil Galip Sandalcı, Zülfü Livaneli, Erdal Öz.

 

Zülfü Livaneli ile rahmetli şair, öykücü Nevzat Üstün’ün evinde tanıştım. Ekim Yayınları’nı kurmuştu. Darbeden sonra onunla, yurtdışında görüştüm.

 

İsveç’te yaşadığı dönemde, ithalatın yasak olduğu dönemde, bana Şahin Alpay aracılığıyla müzik seti göndermişti.
Sonra Yaşar Kemal’in Paris’teki ödül töreninde buluştuk.

 

Haberin Devamı

Bugün televizyon programları, gazete röportajları yapanlara bir hatırlatmada bulunacağım. Eski darbelerin mağdurlarını da ekrana çıkarın, röportaj yapın.

 

***

 

DARBELERİN edebiyat tarihine ve toplumsal belleğimize bıraktığı izler ve onların kahramanları her biri.

Yazarın Tüm Yazıları