Bu kez besteci Fazıl Say’ı dinledim

BEN bütün sanatçıların, kişisel ve siyasi görüşüne sevgi ve saygıyla yaklaşırım.

Haberin Devamı

Genelde hoşgörülü bir insanımdır, ancak sanatçılara gösterdiğim hoşgörünün derecesi her zaman daha fazladır.
Fazıl Say’ın eleştirilerini, düşüncelerini açıkça söylemesini her zaman olağan karşılarım. Başkalarının da böyle yaklaşması gerektiğine inanırım. Sanatçıların siyasete, toplumsal meselelere bakışı tarih boyunca hep farklı, keskin olmuştur. Zaten öyle olmak zorundadır da.
Yurtiçindeki başarıları kadar yurtdışındaki başarılarıyla da uluslararası alanda çok iyi tanınan Fazıl Say, iyi bir Türk sanatçısıdır, onun adıyla alınan bütün artı puanlar Türkiye’nin uygarlık hanesine yazılır!
Fazıl Say’ı siyasal görüşlerinden ötürü yargılamam, onu yargılayacağım, değerlendireceğim ölçütler toplamı sanatçılığıdır. Çünkü bir sanatçının sanatını değerlendirirken başka sınıflamalar unutulur. Zaten tarih içinde değerlendirdiğimizde de her şey geçip gider, başarılı icracılığı, başarılı besteciliği tarihe kalır.
Çok az insanımız dışarıda tanınıyor, bizi tanıtan birini de konuşmaları, fikirlerinden ötürü engellemeyelim. Türkiye’nin iyi şairlerinin eserlerini besteledi, Türk bestecilerini dünyaya tanıttı, halk müziğinin ve Türk müziğinin güzel parçalarını yeni bir tınıyla yeniden bize sevdirdi.
Politikacılarımız, yurtdışına gittiğinde Fazıl Say’ın bizim sanatçımız olduğunu söylediklerinde çok daha fazla ilgi görecekleri kanısındayım. Fransız Cumhurbaşkanı De Gaulle ile Jean-Paul Sartre’ın aynı görüşte olmadığını bilirsiniz! Hatta birçok anlayışta karşıt düşünceleri savunular. Ama De Gaulle, Jean-Paul Sartre’ı eleştirenlere, “O Fransa’dır,” demişti!
Kültür ve sanat adamları ülkelerinin adıyla bütünleşirler, kişisel veya siyasi görüş ayrılıkları buna engel olamaz. Sanat alanındaki polemikleri değerlendirir dikkate alırım, ama kişiselleştirilmiş tartışmalar zaten polemik değildir ve radarıma girmez!


* * *

Haberin Devamı


DÜN, Say Plays Say CD’sini* dinledim. CD’ye, “piyanistin piyano müziği” tanımını koymuş.
Hangi besteleri var: Ses, Kumru, Kara Toprak, Nâzım, Sevenlere Dair, Bodrum, Paganini Jazz, Alla Turca Jazz, Yine Bir Gülnihal, Nasreddin Hoca’nın Dansları, Fantezi Parçaları, Nietzsche und Wagner.
Nasreddin Hoca’nın Dansları içinde; eski Türk ritimlerini orijinal adlarıyla ve ölçüleriyle belirtmiş; Devr-i Turan (7/8), Devr-i Hindi (7/8), Bektaşi Raksanı (15/8), Şarkı Devri Revani Velvelesi (13/8).
Fantezi Parçaları da, Vision, Eski İstanbul’un Hüznü, Manhattan’da Bir Derviş, Çingene Kızı adlı eserlerden oluşuyor.
CD kitapçığında Fazıl Say, CD’si için bir ÖNSÖZ yazmış:
“Hayatım boyunca verdiğim konserlerde seslendirdiğim, bu CD’de dinleyeceğiniz piyano eserlerim, tam anlamıyla bir ‘piyanistin piyano müziği’dir. Bu müziklerde yoğun bir şekilde Türkiye ve Anadolu esintisi de duyacaksınız. Gençlik yıllarımda ünlü klasik eserlerin caz çeşitlemelerini yapmayı da çok severdim, onlardan da bir demet ekledik bu çalışmaya. Yıllar içinde kimi zaman ‘bis parçası’ kimi zaman ‘konulu eser’ kimi zaman da ‘uyarlama’ olarak bu parçaları konserimde hep çaldım. Bu bestelerimin çoğu, zaten beni tanıyan müzikseverler tarafından bilinir. Tarkovski’nin çok sevdiğim bir sözü vardır: ‘Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır’ der. Bir hayatı müzikle anlatmaya çalışmanın bazı naçizane örnekleri işte burada; bilinen ve bilinmeyen bu eserlerimi ilk kez bir albümde toparlayıp derlemeyi düşündüm. Beğeneceğinizi umuyorum.”
Çeşitli müzik anlayışları, gelenekselden moderne uzayan müzik zevkleri arasındaki besteleri, gerçekten de insana huzur veren, piyano müziğini sevdiren eserler!


* * *

Haberin Devamı


CD çalarınızda defalarca çalacağınız bir albüm.

(*) Say Plays Say, Fazıl Say, Ada Müzik.

Yazarın Tüm Yazıları