Bir şair olarak Miro

DÜNYA resminin büyük ustalarından, sanat tarihinin önemli adlarından Joan Miro’nun yapıtları Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergileniyor.

Haberin Devamı

Onun eserlerini Yaşar Kemal’in ödül töreni nedeniyle Barcelona’ya gittiğim zaman adını taşıyan müzede görmüştüm.

Bir şair olarak Miro

Paris’te de UNESCO binasının girişinde Ay ve Güneş çalışmalarını görmüştüm.
İstanbul’da açılan serginin adı: Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar.
Miro’nun belli bir tema üzerine biçimlenen eserlerini oluşturuyor. Son derece şiirsel resimler bunlar. Şiirsel dememin sebebi boşuna değil, onun eserlerini, yaşamını, yaklaşımını biraz olsun irdeleyenler hayatındaki ve eserlerindeki “şiiri” kolaylıkla görürler...
SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer’in katalogdaki Önsöz başlıklı yazısında bir silsilenin altını çiziyor: “2005’te Pablo Picasso’yla başlayıp 2008’de Salvador Dali’yle devam eden ‘Katalan Üçlemesi’nin son halkasını da bu sergiyle tamamladık.”
Pazar akşamı sergiyi bize sanatçının torunu Joan Punyet Miro bizzat gezdirdi, onun rehberliğinde her resmin, her heykelin önünde görünenin, bilinenin arkasındaki yorumları, duyguları, çağrışımları dinledik.
Bir büyük sanatçının yaratma süreci, yaptıklarının gizini keşfetmede yardımcı olur.
Miro da birçok büyük sanatçı gibi, gezdiği, gördüğü birçok maddeyi alıp atölyesine götürmüş, orada bundan esinlenerek yepyeni formlar yaratmış bir ad.
Doğanın içinde çalışan, geleneğin bütün birikimini göz ardı etmeyen, ileriye gitmeyi ihmal etmeyen bir sanat anlayışı.
Joan Punyet Miro’nun Joan Miro ve Akdeniz Atmosferi yazısı, sanatçının sanatı ve hayatı üzerine bilgi veriyor. İkisinin birlikte gidişatını, nelerden etkilendiğini, nelerden esinlendiğini yazıyor. Sergiden önce ya da sonra mutlaka okunması gereken bir yazı. Sanatçının bütün özellikleri sanki bir cümlede toplanmış: “Miro’nun sanatı atalarından kalmadır; İberya Yarımadası’nın tarihöncesi halkıyla bağlantılıdır.”


* * *

Haberin Devamı


BİR sanatçı 24 saat sanatçıdır. Miro, bu gerçeği bize anımsatıyor: “Sabahları çalışırım. Öğleden sonra çalışırım. Çalışmadığım zaman çalışmayı düşünürüm. Uyurken bile, farkında olmadan işlerimi düşünmeyi sürdürürüm.”
Jordi J. Clavero
’nun Joan Miro; Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar yazısı sanatçıyı düşünce akımlarının eşliğinde değerlendiren bir yazı. Yazıda kuşlarla ilgili bölümler sergiye yaklaşım konusunda yeni açılar sunuyor.
Ferit Edgü, Resmin Şiiri, Şiirin Resmi’nde ressam şair ilişkisine değiniyor:
“Artık şairler ve ressamlar, eğer deyiş yerindeyse, aynı kaptan yemek yemekte, aynı çatı altında yatıp kalkmaktadır. Bir yanda şairler (Aragon, Eluard, Breton, Soufpault, Tzara) öte yanda ressamlar (Picasso, Picabia, Masson, Dali ve Miro) yoktur; tümü birlikte, yarattıkları yepyeni bir dille özgürlüğün ve özgünlüğün türküsünü söylemektedir.”
Katalogda, Miro üzerine, Tristan Tzara, Jacques Prevert, Paul Eluard, Rene Char, Andre Breton’un şiirleri de var. Sanat türlerinin bir arada, birbirini etkileyerek var olmasını görüyoruz.


* * *

Haberin Devamı


JOAN MİRO’nun Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar sergisini görmeli.
Çünkü bazı adlar var ki, onları bilmeden, eserlerini görmeden, sanat tarihinin seyrini anlamak mümkün değildir. Sakıp Sabancı Müzesi’nde bu estetik fırsatı hepimiz değerlendirmeliyiz.

Yazarın Tüm Yazıları