Türkiye dünyaya lazımsa İzmir de Türkiye’ye lazım

İZMİRLİLERİN “Devletten aldığımız destek hak ettiğimiz kadar değil” yakınması bugün başlamadı, 30 yıldan fazladır sürüyor.
Turgut Özal iktidara gelirken bu bölgeden beklediği sonucu alamadı.
Sonrasında Anavatan İzmir’de birinci parti de oldu, yerel seçimleri de kazandı, ama bu dargınlık uzun süre devam etti.
90’larda İzmir’den hem merkez sağ partilere, hem de sol partilere birbirine yakın oranlarda oy çıktı.
Türkiye’de olduğu gibi, İzmir’de de oylar koalisyon hükümetlerinden yana oldu.
99’daki genel ve belediye seçimlerinde birinci parti DSP’ydi.
O günden bugüne İzmir’in iktidarında olan sosyal demokrat oldu.
2002’de iktidara gelen AK Parti, çok istemesine rağmen İzmir’de birinci parti olamadı.
Tıpkı Özal’ın yaşadığı gibi Erdoğan da yaşadığı hayal kırıklığını İzmir ziyaretlerinde ifade etti.
AK Parti her seferinde farklı stratejiler izleyerek seçimlere hazırlandı.
Bir önceki seçimde kabinenin en başarılı isimlerinden Binali Yıldırım’ı ve İzmir kamuoyunun yakından tanıdığı Ertuğrul Günay’ı İzmir listelerinin başına kondu.
AK Parti her seçimde birkaç puan da olsa oylarını artırmayı başardı.
Ancak, AK Parti yönetiminin daha fazlasını istediği her fırsatta dile getirildi.
İktidarlar, “İzmir’i çok istediklerini, burada seçim kazanmanın farklı bir anlamı olduğunu” hep dile getirdiler, İzmirliler de “Devletten aldığımız destek hak ettiğimiz kadar değil” demekten dilinde tüy kalmadı.
Fırsat buldukça yazıyorum.
Diyorum ki...
Bazı şeyler siyaset üstüdür, siyaset üstü kalmalıdır.
Mesele İzmir olunca da öyle olmalı...
Nasıl Türkiye dünyaya lazımsa, İzmir de Türkiye’ye lazım.
Çünkü, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dediği gibi...
“Demokrasimiz de burada kökleşti. Hep İzmir öncülük etti, İzmir bir ufuk şehir olarak yeni ufuklara yürümemize zemin teşkil etti...”
Öncülük eden, ufuk açan, demokrasinin güçlenmesini sağlayan İzmir daha fazlasını hak ediyor.

Başbakanlık ofisi için seçimi beklemeyin
DÜN Başbakan Davutoğlu’nu dinledim. Ve şöyle dedi:
“İstiyoruz ki, İzmir’i Akdeniz’in merkez şehri yapalım. Başbakanlık ofisi açalım ayda birkaç günümü İzmir’de geçireceğim. İzmir bizim için siyasetin merkez şehridir.”
Başbakan’ın ayda birkaç gününü İzmir’de geçirmesi bizi mutlu eder.
Çünkü, İzmir’in farklı bir duruşu, dünyaya bakışı, demokrasiyi yorumlaması vardır.
Davutoğlu, bu projeyi hayata geçirme fikrini söylediğine göre seçimleri beklemenin de bir anlamı yok.
Ne kadar kısa sürede Başbakanlık Ofisi İzmir’de açılırsa, İzmirliler de mutlu olur.

EXPO’yu alamadığımıza şundan üzülüyorum
“Türkiye dünyaya lazımsa, İzmir de Türkiye’ye lazım” yorumunu şundan yaptım. Tarih gösteriyor ki, İzmir’e bir vermişseniz karşılığında çok daha fazlasını almışsınız. Çünkü, bu bölge katma değer üreten bir bölge, yeni fikirlerini ortaya atan bir bölge, dünden daha çok gelecekle uğraşan bir bölge...
Ve uluslararası kamuoyunda Türkiye’nin en önemli vitrinlerinden biri... EXPO’yu alamadığımıza aslında çok üzülüyorum. Çünkü EXPO için merkezi hükümetle yerel yönetimler neredeyse bir uzlaşma mutabakatı imzalamışlardı. Yani sadece İzmir’in değil, Çanakkale’den Akdeniz kentlerine kadar uzanan geniş bir coğrafyayı etkileyecek projeler hayata geçirilecekti. EXPO’yu kaybedince bunların bir kısmı rafa kalktı. Başbakanlık Ofisi’nin açılmasıyla birlikte belki bu projeler raftan iner yeniden gündemimize oturabilir, diye düşünüyorum. Hayırlısı...