Tek uçak bir ülke; iyi fikir

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon doğrusunu yapmış.

Haberin Devamı

Geçmiş karşı kıyıya; yani Kos’a, Kos’un başkanıyla kafa kafaya verip demiş ki;

“Bu krizi beraber atlatalım. Kos’a gelen Bodrum’a geçsin, Bodrum’a gelen Kos’a geçsin. Yani iki farklı destinasyonu tek bir destinasyon haline getirelim...”
Projenin ismi “Tek uçak iki ülke” olmuş.
Benim yıllardır söylediğim bir konu...
Türkiye ve Yunanistan bu işbirliğine yıllar önce gitmeliydi.
Birbirine benzer ve aynı zamanda birbirinden farklı bir coğrafya burası...
Ben Bodrum ve Kos’un bu projeyi uzun bir süre sürdürmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü sezon başladı ve bunu anlatmakta gecikmiş olunabilir.
Ama tur operatörlerine bu konuyu sürekli anlatmak gerekir.
Onlar da görecektir ki; sadece Bodrum ve Kos değil, Ege’nin başka kıyılarında da bunu yapmak mümkün.
Kocadon; turizmdeki tablo ortaya çıkınca kendine göre bir kriz yönetimi belirledi.
Fuarları dolaştı, yabancı gazetecileri getirerek dikkatleri Bodrum’a çekmeye çalıştı.
Yurtdışındaki medyada Bodrum ile ilgili çok sayıda haber ve yazı çıktı.
Krizi fırsata çevirmek gerekir.
Bu da iyi fikirlerle olur.

Haberin Devamı


Şu gürültü meselesi

Çeşme Gürültü Mücadele ve Çevre Koruma Derneği Olcay Cengiz Turan diyor ki...
“Alaçatı huzur ve sükûnun merkezi olmaya devam etmelidir. Çocuklarımız uyuyamıyor, hastalarımız ve yaşlılarımız dinlenemiyor, sokaklarımızda gürültüden yürünemiyor.”
Ve ilave ediyor.
“Biz eğlenceye ve müziğe karşı değiliz. Biz gürültüye karşıyız, insan haklarının ihlal edilmesine karşıyız. Alaçatı’da müzik yapan işletmelerin müzik ruhsatı alması, açık ve yarı açık alanlarda müziğin kanun gereği 24.00’te da bitmesi Alaçatı’ya tekrar eski popülaritesine getirecektir.”
Bu mesele her yıl karşımıza çıkan bir konu...
Çünkü tatil beldelerine gelenlerin yarısı eğlenmek, yarısı da dinlenmek istiyor.
Hatta bunu birlikte yapmak istiyor.
Yani dinlenirken eğlenmek...
Alaçatı’nın 20 yıl önceki halini bilenler bugünü tahmin bile edemezlerdi.
Ama oldu.
Alaçatı’nın kış akşamları da artık çok canlı geçiyor.
Bu meselede bir uzlaşmaya varmak gerekir.
Gerçeği söyleyelim gece 12’de müziğin tamamen kesilmesi mümkün değil, ama bu sabaha kadar izin verileceği anlamına da gelmez.
Çeşme gibi dünyada çok tatil beldesi var; onların ne yaptığına da bir bakmak lazım.
Ama şunu söylemeliyim.
Bugünün teknik imkanları içinde bazı çözümler üretmek artık daha kolay.
Belediyelerin yapması gereken bu işletmelerle uzlaşmak ve bu teknik imkanları zorlamak.
Ve kuralları işletmek...
Dediğim gibi gerçekçi olalım.
Turizm beldelerinde dinlenmek isteyenler olduğu kadar eğlenmek isteyenler de var.
Bir şekilde orta yolu bulmak gerekiyor.

Haberin Devamı


Trafiğe bir şeyler oldu.

Okullar bitti, tatil başladı, ama İzmir kent içi trafiği rahatlamıyor.
Aksine kış günlerinden daha sıkışık gibi...
“Ramazanın etkisi var, herkes iftar saatine yetişmeye çalışıyor” diyebilirsiniz.
Ben de öyle düşünmüştüm ancak fark ettim ki, günün farklı saatlerinde de bu sıkışıklık devam ediyor.
Bugün böyleyse üç, beş sene sonrasını düşünmek bile istemiyorum.
Ve bizdeki bürokrasiyi, ihale süreçlerini filan düşündüğümüzde projeleri şimdiden konuşmak gerekiyor.
Yoksa “İzmir trafiği de İstanbul’a benzedi” der dururuz.


Sıcak siyasetin tansiyonunu düşürdü

Bu kadar sıcak istemiyoruz ama fark ettiniz mi bu sıcağın bir faydası oldu.
Siyasetin tansiyonunu düşürdü.
Meclis tatile girmedi aksine 1 Temmuz olan tatil takvimi ötelenmiş oldu.
Basın bülteni siyaseti hala devam ediyor gerçi ama o metinlerde bile tansiyon düşüklüğü hissediliyor.
Sıcaklara katlanmak zor ama siyasetin tansiyonunun düşüyor olması sevindirici...

Yazarın Tüm Yazıları