Sporla sanatla anılan bir şehir yaratalım

GÖZTEPE’nin ikinci Başkanı Fatih Dalan ile sohbet ediyoruz. Kulübün yeni CEO’su Kerem Ertan’la beni tanıştırırken, “Deniz, İzmir’in diğer yakasındandır. Ama Göztepe’yle ilgili en gerçekçi ve en fazla destek veren yazıları buna rağmen kendisi yazmıştır” dedi.
Fatih konuşurken düşündüm, onlar gittikten sonra da girip arşivime baktım.
Gerçekten Göztepe’yle ilgili onlarca yazı yazmışım.
Sadece Göztepe’yle ilgili mi?
Hayır...
İzmir’in bütün kulüpleriyle ilgili destek veren makaleler kaleme almışım.
Her fırsatta yazıyorum.
Ben geniş ve büyük bir ailede büyüdüm.
Bu ailenin içinde Karşıyakalısı da vardı, Göztepelisi de Altınordulusu da İzmirsporlusu da...
Futbol seveni de vardı, voleybol oynayanı da...
O yüzden benim ruhumda Karşıyakalılık değil de İzmirlilik hep ağır basmıştır.
Göztepe’nin şampiyonluk kutlamalarına da katıldım, Buca’nın Süper Lig’e çıkış maçına da gittim.
Altay’ın küme düştüğü gün de tribündeydim, Pınar Karşıyaka’nın büyük başarısını kutlamak için Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ile aynı sahnedeydim.
Çünkü, şunu biliyorum.
Sporla, sanatla yükselen şehirler var.
Futbolla özdeşleşen, voleybol ile anılan şehirler var.
Neden İzmir de onlar gibi olmasın, neden İzmir çok farklı kulvarlarla şampiyonluklar peşinde koşan bir yer olmasın...
Bakın bu yıl voleybolda Arkas, futbolda Göztepe, basketbolda da Pınar Karşıyaka şampiyon oldu.
Bu az bir şey midir?
Göztepe şampiyon olduğunda İzmir’in güneyi günlerce uyumadı, Pınar Karşıyaka şampiyon olduğunda 1 milyon sokaklardaydı.
Ben İzmir’i böyle seviyorum ve her yıl böyle heyecanlar bekliyorum.
Arkas’a gelince...
Arkas önemli bir şey başardı.
Aslında çok az kurumun, kulübün başarabildiği bir şey bu...
Arkas’ın maçlarına Göztepe atkısı takan da gidiyor, Karşıyaka şapkası giyen de Altaylı da var, Bucalı da...
Renkleri birleştirmek, tribünleri doldurup “Arkas...” diye bağırtmak çok zordur.
Arkas’ı bu açıdan da kutluyorum.
Hem İzmir’i voleybolla anılan bir kent haline getirdi, hem de yüzlerce çocuğumuza voleybol oynama şansı verdi.
İzmir böyle güzel, kim ne derse desin...

Göztepe iyi yolda

GÖZTEPE’nin doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Sadece bir Anonim Şirket gibi yönetilmiyor artık, camiayla da bütünleşme oldu. Bunda eski başkanların, eski yöneticilerin büyük katkısı var. İkinci Başkan Fatih Dalan’ın emeği var. Şimdi de kurumsal bir yapı için spor endüstrisinin çok deneyimli bir ismini transfer ettiler. Kerem Ertan, Göztepe markası için çalışacak ve çok sayıda projesi var. Dinledim, notlarımı aldım. Bazıları İzmir’in kulüpleriyle birlikte yapılmalı, ortak bir akıl yaratılmalı...
Ama önce işe iki güzide kulübümüzü bir araya getirecek ortamlar yaratarak başlamalı...
Fatih Dalan, “Tribünler seyirciyle güzel, Karşıyakalı taraftarları da almak istiyoruz” dedi.
Destekliyorum...
Karşıyaka da Göztepelilere yer vermeli...
Hatta çocukluğumuzdaki gibi, gençliğimizdeki gibi tribünler ikiye bölünmeli, eşit sayıda seyirci alınmalı.
O maçları aranızda unutan var mı?
Ben unutmadım şahsen...
Son olarak en büyük teşekkür Mehmet Sepil’e tabii...
Göztepe’ye yeniden büyük bir kulüp olduğunu hatırlattığı için...
Sepil’in büyük düşündüğünü biliyorum.
Her yeni proje İzmir’e de değer katacağı için sonuna kadar destekliyorum.