Kulislere biraz daldım

Bir buçuk yıla üç seçim sığarsa, elbette siyasetten başka bir şey konuşulmaz.
Hele bu seçimler birbirinden önemliyse, Türkiye’nin on yıllarını etkiliyorsa, o zaman yazın kavurucu sıcağında bile politikadan başka bir şey yapılmaz.
12’inci Cumhurbaşkanı belli oldu. Recep Tayyip Erdoğan, 28 Ağustos’ta yemin ederek Köşk’e çıkacak.
AK Parti’nin yeni Genel Başkanı ve parti yönetimi yarınki Merkez Yönetim Kurulu’ndan sonra belli olacak.
Kulislere yansıyan çok bilgi var ama burada aday, bakan toto oynamayalım; çünkü AK Parti için her şey birkaç gün içinde netleşmiş olacak.
Yeni parti yönetimi belli olunca; partinin stratejileri de netleşecek.
Ama şu notu da ekleyelim.
Erdoğan her fırsatta; farklı bir Cumhurbaşkanı olacağının altını çiziyor.
O yüzden bu değerlendirmeleri yaparken Erdoğan’sız bir AK Parti değil, AK Parti’ye yön vermeye devam edecek olan bir Erdoğan olacağını unutmamak gerekir.

***

Gelelim siyasete...
CHP’deki hareket MHP’de yok. Yakın gelecekte olacak gibi de gözükmüyor.
Aslında CHP’deki tablo da net...
Örneğin Kurultay kararı alan CHP’de özellikle İzmir’in tavrı merak ediliyordu.
Birkaç gündür CHP’lilerle konuşuyorum.
Özetle söyledikleri şey şu...
“Evet; CHP’nin yenilenmeye ihtiyacı var. Yeni söylemlere, bakış açılarına, stratejilere, projelere, halkı kucaklayacak politikalara ihtiyacı var. Ama yeni bir Genel Başkan’a ihtiyaç yok...”
Bunun anlamı net...
İzmir; Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edecek.
Burası CHP açısından sıradan bir kent değil; bunu herkes biliyor.
Daha da önemlisi; İzmir’in bu tavrına paralel 78 şehrin il başkanları da ortak bir açıklamaya imza atarak; Kılıçdaroğlu’na desteğini ilan etti.

***

CHP’de Muharrem İnce’den başka adaylar çıkar mı? Kolay olmadığını söyleyebilirim. Kulislerde şunlar konuşuluyor.
* Mustafa Sarıgül’ün aday olmayacağı, ama partide bir görev beklediği...
* Önder Sav’ın Kurultay delegeleriyle görüştüğü, ama genel başkan değişikliği için yeterli sayıya ulaşamayacağı...
* Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın son ana kadar bekleyip gelişmeleri izleyeceği, güçlü bir adayın olması halinde desteğini vereceği...
* Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun bir davet beklediği, ama bunun en azından bu Kurultay’da gerçekleşmeyeceği...
* Emine Ülker Tarhan’ı isteyenlerin de delegenin yüzde 10’unun desteğini alamayarak Tarhan’ı aday gösteremeyeceği konuşuluyor.
Kulislerde aslında daha çok şey söyleniyor ama ana başlıklar bu yönde gözüküyor.

***

Bu kulislerin hepsi de doğru olabilir.
Ama şu net ki; 5 Eylül’deki Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı kesin gibi.
Siyasetçi değilim; hiç olmayacak bir şey de öneriyor olabilirim.
Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam...
İsmi geçen kim varsa, kulislerde kim konuşuluyorsa, kimin ne talebi varsa dinler; gerekiyorsa, mümkünse bu isimleri, ekipleri 2015 seçimlerine kadar etkili, yetkili hale getiririm.
Sarıgül, Sav, Tarhan, Feyzioğlu ya da burada yazmadığım başka isimler; sonucu belli olan Kurultay’ı yeni bir dönemin ilk adımı haline getiremezler mi?
Tabii ilk adımı Kılıçdaroğlu’nun atması kaydıyla...

***

Erdoğan; son günlerde “İktidarda değil asıl muhalefette sorun var” sözünü çok kullanıyor. Belki böylece güçlü bir muhalefet için de adım atılmış olur.