Bugünün simülasyonu seçim gecesi tutmayabilir

7 Haziran’da sandığa gidip oyumuzu atacağız.
“Sonuçlar bu sefer sürpriz olabilir” diyorlar; bakıp göreceğiz.
Birinci kimin geleceği belli, ikinci kimin olacağı belli, üçüncü de belli, ama iktidar kanadı bile “Çıkan sonuca bir bakalım” diyor.
Nedeni ortada...
HDP barajı geçerse; 2002’den bu yana ilk defa dört partili bir Meclis olacak.
“HDP yok muydu?” diyebilirsiniz.
Vardı, ancak bu temsil Meclis’e tam yansımıyordu.
Bağımsız seçimlere girmekle, yüzde 10 barajını zorlamak başka mesele...
Baraj aşılırsa farklı bir tablo ortaya çıkabilir.
Uzmanı değilim; uzmanları konuşsun, bu simulasyonları yapsınlar.
Ama asıl aritmetik; 7 Haziran akşamı ortaya çıkacak.
Bana göre her oyun, her parti için önemi var.
HDP’nin 9.99 almasıyla 10 alması arasında büyük bir fark olacak.
10 ile 12 bandında gidip gelmesi, önümüze şaşırtıcı bir sonuç getirebilir.
MHP’nin 15’iyle 20 ve üstü arasında dengeler değişebilir.
CHP’nin bir önceki seçimde aldığı oyun üzerine alacağı her bir oy, bugün yapılan bütün simülasyonları alt üst edebilir.
Türk insanı bekler, bekler, bekler...
Son dakika kararını verir.
Nitekim anketlerde kararsızların sayısının hala güçlü bir şekilde korunuyor gibi gözükmesi, partilerin sandık gününe kadar çalışmasını zorunlu kılıyor.
Dediğim gibi dengelerin, kartların, aritmetiğin farklı olduğu bir seçime gediyoruz.

Türkiye daha fazlasını hak ediyor

Kimin iktidar olacağı elbette önemli...
Kimin ana muhalefet olacağı; eğer bir koalisyon gözüküyorsa kimlerin bir araya geleceği gerçekten önemli...
Ama benim için önemli olan daha başka bir konu var.
O da demokrasinin tarifi...
Son dönemde herkesin rahatsız olduğu konu her partinin kendine göre bir tarif yapması...
Siyasetçilerle konuştuğumuzda hep bunun altını çiziyorum.
Özellikle seçim dönemlerinde siyasiler öylesine bir üslup ve dil kullanıyorlar, öylesine sert bir tavır takınıyorlar ki; herşey normale döndüğünde bile bir araya gelebilecekleri ortama izin vermiyorlar.
Oysa sokaktaki vatandaş; siyasi ve ekonomik istikrar kadar buna da bakıyor.
Demokrasi çarklarının dönmesine, demokrasinin güçlenebilmesine...
Evet iyi, kötü bir demokrasimiz var.
Bütün eksikliklerine rağmen halkın iradesi sandığa yansıyor.
Devlet kurumları çalışıyor.
Ancak Türkiye daha fazlasını hak ediyor.
Gerçek bir demokrasi ve herkesin mutabık kalacağı demokrasi tarifi, herkes gibi benim de dileğim...

İzmir’de ne olur?

İzmir de Türkiye genelinden farklı değil.
Burası için de aynı şartlar geçerli...
HDP’nin barajı geçip geçmemesi önemli bir faktör olacak.
İzmir’de de birinci parti belli, ikincisi belli, üçüncü belli...
Bu tabloyu tersine çevirecek bir durum da şimdilik gözükmüyor.
CHP 50’lerin üzerine geçer mi, AK Parti 30’ların altına düşer mi, geçmiş seçimlere göre dahi bir performans gösterir mi bakmak gerekiyor.
Ve elbette MHP...
Yerel seçimlerde CHP’ye, referandumda AK Parti’nin “Evet...”ine kayan oylar; bu sefer gerçek yerine gidecek mi?
Bütün bu soruların cevapları İzmir’in de sonuçlarını ortaya çıkaracak.