8 Haziran sabahı dileğim

Haberin Devamı

Hiçbir yere angaje olmamak ne kadar büyük lüks...
Yazdıklarımızın ipotek altında olmaması ne kadar büyük lüks...
Bir yere yaranmaya çalışmamak ne kadar büyük lüks...
İstediğinde ve gerektiğinde konuşmak ne kadar büyük lüks...
Doğruya “Doğru...”, yanlışa “Yanlış...” diyebilmek ne kadar büyük lüks...
“Hayır...” diyebilmek, kafamıza yatıyorsa “Evet...” diyebilmek ne kadar lüks...
Geçmişten daha çok geleceğe bakabilmek ne kadar büyük lüks...
“Sana katılabiliyorum” diyebilmek, “Ben bu konuda yanlış düşünmüşüm” diyebilmek ne kadar büyük lüks...
“Benim mutluluğum senin de mutluluğuna bağlı” diye konuşabilmek ne kadar büyük lüks...


***


İşte o yüzden bugüne kadar siyasete hep uzak durdum.
Çünkü siyasetçi doğruya “Doğru...” diyemiyor.
“Evet bu yanlış oldu” diye konuşamıyor.
Çoğu zaman cesaret edemiyor.
Yanlışa “Yanlış...” dediğinde aforoz edileceğini düşünüyor, bir daha kimse kendisiyle konuşamayacağını tahmin ediyor.
Çünkü aklı hayatın içinde değil; aklı sandıkta...
Sandıktan çıkma düşüncesinde, rakiplerini yaşatma değil yok etme derdinde...
Kendisinin mutluluğunu ve başarısını rakibinin ortadan kalkmasına, itibar kaybetmesine bağlamış.
Sakın bir parti ya da birileri üzerine alınmasın; lafım ortaya...
Ama düşünmüyorlar; siyaset yara alıyor, itibar kaybediyor, gemi su alıyor.

Haberin Devamı


***


O yüzden siyaset bana hep yavan geliyor.
Türkiye’nin siyasetini, siyasetçilerini o yüzden samimi bulmuyorum.
Bazılarının “mış” gibi yaptıkları, davrandıkları olaylar belki bugün onları kurtarıyor ama söyledikleri, konuşmadıkları, itiraz etmedikleri şeyler yarın kendi aleyhlerine olacak.
Angaje olmamak ne kadar büyük lüks; o yüzden söylüyorum.
Özgürce konuşabilmek, doğruları çatır çatır söyleyebilmek...


***


Benim 8 Haziran sabahı dileğim şu...
Kimin iktidar olacağı beni ilgilendirmiyor.
AK Parti’de olabilir, CHP de, MHP de...
Büyük bir koalisyon da olabilir.
İnanın benim için hiç önemli değil.
Zaten bunun kararını halk verecek.
Benim için önemli olan iyi bir demokrasiye sahip olmak...
Kişilere bağlı, bağımlı bir demokrasi tarifinin olmaması...
İnsanların seçim değil, geçim derdine çözümler bulması...
Çocuklarımızın, gençlerimizin gelecek hayalleri kurabilmeleri ve bunları gerçekleştirebilecek ortamları yaratabilmeleri...
Yaşlılarımızın, büyüklerimizin ezilmeden, büzülmeden, kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri...
Barışın, güvenin, diyaloğun toplumun her kesimine yayılabilmesi...
Bugünün siyaset dili bunu yapamıyor, yapamayacak da...
Bu ülke hükümetsiz kalmaz, zaten demokrasilerde de çare tükenmez...
O yüzden tek isteğim ve dileğim; bugünün siyasi anlayışı, bakışı değişsin.
Çünkü bu haliyle işler yürümüyor.
Halkımız geleceğe umutla bakamıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’ye İzmir’den bakmak iyidir

Meydanların dili ne kadar sert olursa olsun, bazen diyaloglar ne kadar yerlerde olursa olsun; İzmir yine farklı… Bunu görünce, gözlemleyince mutlu oluyorum. Türkiye’ye İzmir’den bakmak inanın iyi geliyor. Çünkü siyasetçiler de biliyorlar ki; İzmirlilerin hoşuna gitmeyen, aklına yatmayan bir şey olursa çekinmeden söylerler, itiraz ederler, konuşurlar, gerekiyorsa tavır alırlar. Demokrasi böyle bir şey… Hem düşündüklerini söyleme ortamı ve fırsatı veriyor, hem de bazı olaylara hoşgörüyle bakabilmeyi… Başbakanlık Ofisi’nin İzmir’e açılmasını o yüzden olumlu buluyorum. Bazı bakanlar kurulu toplantılarının İzmir’de yapılacak olması da; iyi bir şeydir.

Yazarın Tüm Yazıları