Stratejik tehlike

Yerel yönetimlerle ilgili önemli çalışmalar yapan Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Zafer Şahin’in hazırladığı çalışma, belediyeleri -dolayısıyla kentleri- bekleyen tehlikeyi gözler önüne seriyor.
Seçim sonrası ilk altı aylık süreçte seçimi kazanan başkan ve yönetimi, stratejik plan yapmak zorunda.
Bu plan beş yıllık görev süresince geçerli olacak ve kurumlar stratejik planda yer vermedikleri harcamaları yapamayacak.
Teoride kulağa hoş gelen bu uygulamanın gerçek hayata ne kadar geçtiği ise tartışmalı.
Çünkü kanun, “stratejik plan, üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe girer” diyor.

* * *

Doç. Dr. Şahin, dört ay geçmesine rağmen kendileriyle sadece Çankaya Belediyesi’nin bir toplantı yaptığını söylüyor, geri kalan belediyelerden ise ses çıkmadığını ifade ediyor.
Şahin uyarılarını ve çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
* Yüksek olasılıkla belediyeler, altı ay dolmadan bir stratejik plan yapmak için ya eski planları yüzeysel biçimde gözden geçirecekler ya da son dakikada birkaç göstermelik toplantı düzenleyerek plan yapmaya çalışacaklar.
* Yasak savmak babından son dakikada yapılacak stratejik planların sonuçları belediyeler için neredeyse tüm bir hizmet dönemini etkileyecek sorunlar yaratacak.
* Plan vatandaşların ihtiyaç ve taleplerini yansıtmayacak. Değişen sınırlar iyi analiz edilmeden hazırlanacak planlar hizmette aksaklığa neden olacak.
* İleride yapılacak hizmetlerin stratejik plana olan uygunsuzluğu usulsüzlük olarak algılanacak.
* Planların yapımında gerçekleştirilmesi beklenen katılımcılık rafa kaldırılıyor. Bu da daha başlangıçta belediyeler ile üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları arasında soğukluk ve mesafe oluşmasına sebep oluyor.
* Farklı belediyeler birbirlerinden habersiz olarak stratejik planlar hazırlayacak, bazı alanlarda birbirleriyle çelişen ve birbirlerini etkisiz kılan hizmet politikaları ortaya çıkacak.
* Stratejik planla icraatların uyuşmaması ilerleyen süreçte soruşturmalar açılmasına, yöneticilerin görevden alınmalarıyla bile sonuçlanabilecek sıkıntılara sebep olacak.

* * *

Şahin’in çözüm önerisi ise basit. Büyükşehir Belediyesi yönetiminde bir koordinasyonun oluşturulmasının önemini vurguluyor. Planların birbiriyle çelişmemesi, hizmet alanlarının karışmaması ve daha uygulanabilir planlar için ortak çalışmanın gerekliliğinin atını çiziyor
Kentler açısından ‘hayati’ önemdeki uyarıları bakalım hangi belediyeler dinleyecek.

‘Büyük’şehir ‘küçük’şehir

İki ayrı fotoğraf, ‘büyük’ şehir olabilmenin nüfusla ya da imkanlarla alakalı olmadığını çok iyi anlatıyor.
İlk fotoğraf Ankara Hürriyet’in dünkü ilk sayfasından. Mamak’ta yol ortasındaki elektrik direği. Plansız yapılaşmanın en çarpıcı örneklerinden. Yolun ortasında koca bir elektrik direği. Ankara’nın farklı noktalarında benzer manzaralara rastlamak mümkün.
Yolu yaparken, direği taşımak ya da yolun güzergahını başta farklı yapmak çok zor olmamalı.
İkinci fotoğraf Kazdağı eteklerinde Edremit’e bağlı Zeytinli beldesinden. Zeytinli’nin içinden geçen yolun ortasında bir ağaç. Yol yapılırken bırakın ağacın kesilmesini, zarar görmemesi için özenle korumuşlar.
‘Büyük’ şehir ne yoldan vazgeçiyor ne elektrik direğinden, ‘küçük’ şehir ağaç için yoldan feragat ediyor.
Hangi anlayışın ‘büyük’ hangisinin ‘küçük’ olduğunun yorumunu sizlere bırakıyorum.