Ramazan’da LGBT yürüyüşü olur mu?

Geçen yıl İstanbul LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel, trans) Onur Yürüyüşü, Gezi Parkı olaylarının da etkisiyle büyük bir katılımla gerçekleşmişti...

Haberin Devamı

100 bine yakın insan katılmıştı geçen yıl yapılan yürüyüşe...
Her sene haziranın son haftası yapılıyor bu Onur Yürüyüşü, geçen yıl da öyle olmuştu...
Ancak bu yıl haziranın son haftası Ramazan başlıyor.
28 Haziran Cumartesi, Ramazan’ın ilk günü...
LGBT’nin yürüyüş için açıkladığı tarih de 28 Haziran hafta sonu...
Geçen yıl olduğu gibi yine Taksim-Tünel arası İstiklal’de yapılacak yürüyüş...
Önümüzdeki günlerde muhtemelen kamuoyunda tartışılacak soruyu ben şimdiden atayım ortaya:
Ramazan’ın ilk günü LGBT yürüyüşü olur mu?
Bana kalırsa olur...
Olmaması için bir neden yok...
Nasıl ki bu ülkedeki herkesin Ramazan’ın ilk günü yürüyüş yapma hakkı varsa, LGBT bireylerinin de var.
Belki çoğu oruçlu oruçlu yürüyecektir, kim bilebilir...
Üstelik bu yıl “AK Partili LGBT Bireyler”, AKP bayraklarıyla yürüyüşe katılacaklarını açıklamışlardı.
Ramazan’ın ilk günü AKP bayraklı bir LGBT yürüyüşü...
Not: LGBT organizasyonu bu yıl destekçilerini kaybettiği için Indiegogo sitesinde bir bağış kampanyası açmış... 30 bin dolar para toplamayı hedefliyorlar Onur Haftası ve finalinde yapılacak bu yürüyüş için. Ancak dün baktığımda henüz 428 dolar toplamışlardı.

Haberin Devamı


Ege’nin tütünü...

Hatırlar mısınız, bu ülkede Tütünbank diye bir banka vardı...
Tütün üreticisine destek olmak amacıyla, Cumhuriyet’ten hemen sonra 17 Eylül 1924’te kurulmuş bir bankaydı...
Kuruluş yeri neresiydi peki?
Akhisar ve civarı...
Yani maden faciası yaşadığımız Soma ve çevresi...
Çünkü Ege’nin o bölgesi maden falan değil, tütün üretimiyle bilinirdi yıllarca...
Türkiye’nin en çok tütün üretilen bölgesiydi...
1924’te 250 ortakla kurulan Tütünbank 1980 yılına kadar yerel banka olarak faaliyet gösterdi.
1980’de Yaşar Topluluğu’na dahil oldu.
1996’ya kadar adı Tütünbank’tı...
Sonra Tütüncüler Bankası Yaşarbank oldu.
1999’da TMSF el koydu.
2001’de Egebank, Yurtbank, Ulusal Bank’la birlikte Sümerbank bünyesi altında birleştirildi.
Sonra da Oyakbank’a satıldı.
Ege’de tütün üretimi de Tütünbank gibi yok oldu gitti işte...
Halen Ege, Türkiye’deki tütünün yüzde 73’ünü üretiyor, halen Manisa, Türkiye’nin en çok tütün üretimi yapılan ili, halen Akhisar, Kırkağaç ve çevresinde tütüncülük var.
Ama eskisi gibi değil...
Soma ve civarında hangi köye gitsem aynı şeyi duydum:
“Eskiden tütün ekerdik, şimdi tütüncülük tamamen bitti, burada insanların madene girmekten başka şansı kalmadı.”
Rakamlara baktım, doğru...
Ege’de 2001’de tütün üreticisi sayısı 246 binken, bugün 50 binlere düşmüş durumda...
Tütün ekmeyi bırakan 200 bine yakın insan ne yapsın?
Bir başka çarpıcı rakam daha vereyim:
Ege’de tütün ekilen alan 2001’de 134 bin 733 hektarken, 2006’da 95 bin 741’e, 2012’de 84 bin 972’ye düşmüş.
10 yılda insanların elinden işini al, tarlasını ektiği tütünü yok et, insanları madenlere mahkum et...
Sonra ölen madenciler için timsah gözyaşları dök...

Haberin Devamı


Tebrikler ING Bank...

Soma’daki maden faciasından sonra hayatını keybeden madencilerin kredi borçlarını sileceğini söylemişti bazı bankalar...
Ben de “Hadi oradan şov yapmayın, zaten sigortadan alacaksanız kalan borçları... Sıkıysa sigortadan alacağınız paraları ailelere aktarın” diye yazmıştım.
ING Bank’çılar aradı; “Biz tam da onu yapıyoruz” dediler.
“Bazı bankalar şov peşinde olabilir ama bizim aldığımız karar, kredi kartları da dahil olmak üzere, ölen tüm madencilerin bütün kredi borçlarını silme yönünde” açıklamasını yaptılar.
Sigorta şirketlerinden alınacak tazminatların tamamını da madencilerin varislerine aktaracakmış ING Bank...
Ben de dedim ki; “Acaba ölen madenciler arasında kaç tane ING Bank müşterisi vardı? Bir-iki madencinin 2-3 bin lira kredi borcunu siliyorsanız bu da bir şovdur”...
Tam rakamı vermediler...
Ama yukarıda anlattığım Tütünbank hikayesi var ya...
Hani sonunda Oyakbank’a satılan...
O Oyakbank’ı 1 Temmuz 2008’de satın alan da ING Bank’tı...
Yani ING Bank’ın hamurunda Tütünbank var...
Bu yüzden bölgedeki en güçlü bankalardan biri ve bu yüzden konuyla bu kadar yakından ilgileniyorlar.
Böyle bir kararı aldığı için de büyük bir alkışı hakediyorlar.

Haberin Devamı


Vurdu, kaçmadı...

Havaalanı tarafına giderken, tam Bakırköy sahilde oldu olay...
13-14 yaşlarındaki iki kız öğrenci sahil tarafındaki kaldırımda duruyordu.
Bir tanesi bir anda yola fırladı, karşıdan gelen araç frene bastı, kurtarmaya çalıştı ama nafile, tamponun sol tarafıyla çarptı kıza...
Kız arabanın önünde iki defa yuvarlandı.
Ara refüjün yanına düştü...
Herkeste bir şok! Kaldırımda duran arkadaşı ya da kardeşi hüngür hüngür ağlıyor.
Saniyeler sonra ayağa kalkıp sekerek bizim şeride geçti arabanın çarptığı kız.
Şok geçirdiği için ne yaptığını bilmiyor.
Ben sol şeritte dörtlüleri yaktım duruyorum ama sağ seritten gelen bir araç çarpacak bu kez de kıza...
Birkaç sürücü araçtan inip trafiği iki yönlü durdurduk.
Çarpan aracın sürücüsü ve eşi de geldi, 55-60 yaşlarında bir çift...
Hastaneye gitmeleri için kızları ikna etmeye çalışıyoruz, “Yok biz gidelim” diyorlar.
Korkudan titriyorlar.
“Annelerimize söylemeyin” diyorlar.
Sonunda ikna ettik, çarpan araca bindiler ve hastaneye gittiler.
Tüm bu olayı yaşadığımız yer neresiydi peki? Bakırköy sahildeki üstgeçidin altı...
İlköğretim 6-7’inci sınıf öğrencisi kızlar üstgeçidi kullanmayıp yoldan geçmeye kalkmışlardı.
Oysa benim bildiğim, okullarda trafik güvenliği dersleri de var.
Ama Bakırköy sahilde üst geçidin altında karşıdan karşıya geçmek isteyenleri caydıracak demir parmaklık uygulaması yoktu...

Haberin Devamı


Serdar’ın sünneti mi var?

Serdar Ortaç’la sevgilisi Chloe’nin evleneceğini duymayan kalmadı.
Düğün 6 Haziran Cuma akşamı...
Şimdiden düğünle ilgili detaylar yazılmaya başlandı.
Yok melek temalı bir düğün olacakmış, yok Serdar hiçbir masraftan kaçmamış.
Geçen gün çiftin düğün davetiyesini görünce bunun doğru olduğunu anladım.
Davetiye değil, sanki kitap bastırmış Serdar Ortaç...
Pembe kurdelayla bağlanmış kocaman kapaklı bir kutunun içinden çıkıyor davetiye...
Kutuyu açınca yine üzerinde taşlı pembe bir kurdela olan davetiyeye ulaşılıyor.
Açıkçası ilk görüşte bende, “Serdar’ın sünneti mi var” etkisi yarattığını söylemeliyim bu davetiyenin...

Yazarın Tüm Yazıları