Onur kırılacak bir iş değil bu

İkisi de rol aldığı dizilerin yayından kalkmasıyla olmuş...
Vallahi çok şaşırdım bunu okuyunca...
Bir televizyon dizisinin yayından kalkması oyuncunun, yönetmenin ya da o işe emek verenlerin onurunu kıracak bir şey olamaz...
Alt tarafı televizyon dizisi bu...
Televizyon dediğimiz sürekli bir sirkülasyonun yaşandığı, doldur boşaltın olduğu, her gün yeni dizilerin girip dizilerin kalktığı bir sektör...
Televizyon mezarlığı başarılı olamayan dizilerle dolu...
Bu zorlu rekabette 10 diziden 1 tanesi tutuyor artık...
Bundan dolayı oyuncuların onuru kırılacaksa, ortada onuru kırılmamış tek bir oyuncu kalmaz...
Tutan diziye de, tutmayan diziye de iki sezon sonra unutulup gidecek bir eğlencelik diye bakarsak, galiba problem kalmayacak
Perran Hanım...

Doğum kiloları

3 ay önce doğum yapmış oyuncu Pelin Karahan’la ilgili bir haber:
“Doğum kilolarını henüz veremediği görüldü.”
Hiç mi insaf kalmadı, bu kadar mı acımasızız artık?
Bebeğini emzirmeye devam ediyordur, çocukla uğraşmaktan kendine ayıracak zaman henüz bulamamıştır...
Daha 3 ay geçmiş doğumun üzerinden...
Daha önce de bir başka oyuncuyla ilgili böyle bir yazıyı yazmıştım ama bizim magazin medyası hâlâ ünlü kadınların doğum yaptıktan hemen sonra eskisinden de iyi gözükmesi gerektiğine inanmaya devam ediyor.
Doğum kilolarından kurtulmak için 3 ay çok uzun bir süre değildir...
Buna rağmen neden doğum yapan kadınlara haksızlık yapıyorsunuz, can acıtıyorsunuz?

Horozlar gagalasın

Yedinci albümünü çıkardığı söyleniyor ama benim adı sanı gibi tek bir şarkısını da bilmediğim genç bir kadın şarkıcı, elbisesi için 760 horoz kestirtmiş.
Her horozun kuyruğunda 6-7 tane varmış söz konusu kırmızı tüyden...
Demek hanımefendinin elbisesi için yaklaşık 5 bin tüy lazım olmuş ki 760 horozu katletmişler.
Horozu kesmek yerine 6-7 tüyünü neden koparmamışlar anlamadım...
Maksat haber olmak
değil mi?
Bunun için de her yol mübah...
Kim nereden bilecek 760 mı yoksa 10 horoz mu kesildiğini, hatta tüylerin gerçek olup olmadığını...
Böyle PR çalışmasını horozlar gagalasın!

Alman-Türkü

Mesut Özil, kendisine Alman-Türkü diyen Alman medyasına ve kamuoyuna sitem ediyor...
Çok da haklı bir gerekçesi var.
“Alman Milli Takımı’nda oynayan Podolski ve Klose için “Alman-Polonyalısı”, Sami Khedira için “Alman-Tunuslusu” deniyor mu ki... Benim için neden Alman-Türkü deniyor” diye soruyor...
63 kez Alman Milli Takım formasını giyen Mesut Özil, şimdi de Türk taraftarlardan tepki görür mü, görür...
“Türklüğünden rahatsız oluyor, Alman olarak anılmak istiyor” diye...
Podolski ve Klose için Polonya’da aynı şeyi söylerler mi?
Yoksa hep biz Türkler’le ilgili meseleler mi bunlar?

Ölüm ilanı

Müzik meslek birliklerinin kaybettiğimiz sanatçıların ardından bir ölüm ilanı bile vermemesini eleştirmiştim...
Her eleştiri yazımda ortalığı ayağa kaldıran meslek birliklerinden bu sefer hiç ses yok...
Çünkü söyleyecek sözleri yok, ayıp ettiklerinin farkındalar...
Ama kulağıma gelmiyor değil, kendi aralarında; benim Hürriyet’e ölüm ilanı vermeleri için meslek birliklerine baskı yaptığımı söylüyorlarmış...
Pes dedim bunu duyunca...
Ben size Hürriyet’e mi ilan verin dedim!
Gidin hangi gazeteye verirseniz verin, yeter ki üzerinden bunca yıldır para kazandığınız sanatçılara öldüklerinde saygınızı gösterin...
Sadece ölüm ilanı vermekle kalmayın, cenazelerine çelenk gönderin, ailelerine taziye ziyaretlerinde bulunun...
Meslek birliği olmak bunları gerektirir..