Modern sanata 1000’e yakın başvuru

Nedir Mamut Art Project?..
Sadece genç sanatçıların ilk işleriyle katılabileceği modern sanat sergisi...
Üç yıldır bu projeyi hayata geçiren Seren Kohen’den dinledim Mamut Art Project’i.
Genç sanatçılardan burada eserlerini sergilemeleri için hiçbir ücret almıyorlar.
Sadece eserlerin 5 kişilik jürinin onayından geçmesi şart...
Sergide satılan eserlerden sadece yüzde 30 komisyon alıyorlarmış.
“Geçen yıl en pahalı eser kaça satıldı?” diye sordum...
14 bin liraya satılmış.
“Kaç eser böyle satılacak da, yüzde 30 pay alarak Mamut Art Project’i yaşatabileceksin?” dedim.
“İmkansız, sponsor bulamasaydık daha fazla yürüyemezdik” dedi Seren...
Bu yıl Akkök Holding sponsor olmuş, onlara teşekkür için ayrı bir paragraf açtım aşağıda...
Ben bu işin yürümesini, yıllara yayılmasını ve uzun soluklu olmasını istiyorum.
Mamut Art Project’i destekliyorum, çünkü genç sanatçıların önünü açan bir sanat etkinliği...
Ve çok daha önemlisi ne biliyor musunuz?
Bu yıl modern sanat eseriyle başvuran genç sanatçı sayısı 1000’e yakın olmuş, tam 990 başvuru...
Modern sanata bu kadar ilgili, bu alanda üretim yapan bu kadar genç sanatçı olması heyecan verici.
Bu yüzden Mamut Art Project benim gözümde desteği fazlasıyla hak ediyor.
Seren Kohen’le daha önce hiç tanışmamış olmama, Mamut Art’ın ilk iki yılına gitmemiş olmama rağmen...
“Genç sanatçıları heyecanlandıran bu projenin gönüllü elçisi olacağım” diye söz verdim Seren’e.
Haftaya çarşamba akşamı Küçükçiftlik’te açılış partisi var, perşembeden pazara kadar da sıcak bir ortamda genç sanatçıların modern sanat çalışmaları sergilenecek.
Yolunuz, düşsün ve uğrayın mutlaka bu etkinliğe...

Tebrikler Akkök Holding

Sanata, eğitime, çocuklara yatırım yapan herkesi, her firmayı başlıklara çıkarır, başlıklardan teşekkür ederim bilirsiniz...
Akkök Holding de, 56 genç sanatçının eserlerinin sergileneceği Mamut Art Project’e bu yıl sponsor olarak sanat adına önemli bir işe imza attı.
Akmerkez’le bilinen, son yıllarda Akbatı, Akasya gibi yeni projelere imza atan Akkök Holding’in sanata bu desteği umarım diğer gayrimenkul firmalarına da cesaret verir.
Çünkü sadece bina yapmakla olmuyor bu işler...

Başbakan’ın kahkahaları

Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Hanım, bu hafta vizyona giren “Son Mektup”u izledikten sonra, filmin yönetmeni ve oyuncu kadrosuyla bir araya gelip sohbet etti.
İnternetten görüntülerini bulup izleyin lütfen...
Başbakan Davutoğlu espriler yapıyor, oyuncular karşılık veriyor, Sare Hanım şakalaşıyor, salonda kahkahalar havada uçuşuyor...
Nasıl sıcak, samimi bir ortam anlatamam...
Kavga yok, gürültü yok, hakaret yok, gerginlik yok, asık surat yok...
Espri var, güler yüz var, kahkaha var, şakalaşma var.
Siyasetçilerin şu halini bile özler hale gelmişiz, bir güler yüz görünce seviniyoruz, ne acı...

Çocukluğuma teşekkür ederim

Çocuğunuzun geleceği bugünkünden zor mu olacak?..
20 ülke arasında yapılan araştırmada Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İngiltere’den sonra bu soruya “evet” diyen 6’ncı ülkeyiz...
Türkiye’de, “Çocuğumu daha zor bir gelecek bekliyor” diyen annelerin oranı yüzde 69 olarak belirlenmiş.
Tu¨rkiye’de 5-12 yas¸ arası c¸ocuk sayısı 9,5 milyon...
5-12 yas¸ arası c¸ocuk sahibi olan anne sayısı ise 4,6 milyon.
Ve bu annelerin yüzde 11’i c¸ocuklarını dıs¸arı hic¸ c¸ıkarmazken, yüzde 49’u c¸ocugˆunu haftada sadece 2 gün dışarıya çıkarıyormuş.
Omo’nun yaptığı araştırmalardan aldım bu sonuçları.
Yerli ve yabancı uzmanlarla yaptıkları çalışmada, ebeveynlere “Çocuklarınıza yaparak-deneyimleyerek öğrenme şansı verin” diyor.
Ne demek bu?..
Dönüp kendi çocukluğunuza bakın ne olduğunu göreceksiniz.
Sokakta çocukken arkadaşlarınızla neler yaptığınız, ne oyunlar oynadığınızı düşünün...
Aslında bu konuyla ilgili en güzel şeyi, Omo’nun bu kampanyadaki marka elçisi olan Demet Akbağ söylemiş:
“Bugün beni ben yapan çok şeyi çocukluğumda cebime koyduğumu daha da iyi anlıyorum. Bugünüm için çocukluğuma teşekkür ederim.”
Çocuklarınızı bırakın deneyimleyerek öğrensinler...
Ben de çocukluğuma teşekkür edenlerdenim...
Omo ilerleyen dönemlerde çocukların ev dışındaki oyun ihtiyaçlarına dikkat çekmek için İstanbul’da bir kirlenme festival düzenleyecek. Çocukların açık havada deneyimleyerek öğrenme ve oyun hakkını coşkulu bir şekilde hep birlikte kutlayacağız.

Hep aynı son

Beşiktaş, Avrupa’da hep böyle dramatik elenmelerin takımıdır.
Yine aynısı oldu...
Yine taraftarına aynı şeyi yaşattı...
Her iki maçta da 1-0 öne geç, sonra aptalca goller yiyerek elen...
Biliç’in en büyük hatası, takımı “gol yiyebiliriz” fikrine alıştırmamak oldu.
1-1 olunca maçı bıraktı Beşiktaş...
Yıkıldı, futbolcular havlu attı, elendik havasına girdiler...
60’ıncı dakikada 1-1 olunca maçı bıraktılar.
Oysa maçtan kopmasalar, atacakları bir golle maçı 2-1 yapıp uzatmaya götürecekler, belki Liverpool’u eledikleri gibi penaltılarla eleyeceklerdi Brugge’ü de...
Ama Biliç de dahil buna inanan tek bir Beşiktaşlı yoktu sahada.
Tribünlerde de...
Ve aptalca, ilk golden sonra, maçın bitimine daha 30 dakika varken kaleci Tolga’yı ıslıklamaya başladılar.
Beşiktaş, “Bir gol yersek her şey biter”e inanmıştı...
Bir gol gelince felaket de geldi...