Meryem’in sonu Kıvanç gibi olmasın

Seyirci, Meryem Uzerli’yi Hürrem olarak çok sevdi, samimiyetini, doğallığını beğendi ve bağrına bastı.

Haberin Devamı

“Muhteşem Yüzyıl” sonrasında nasıl bir dizi çekeceği merakla beklendi...
Ama araya o kadar uzun zaman girdi ki, bu beklenti ve merak bir tehlikeyi de beraberinde getirmeye başladı.
Seyirci, uzun süredir “Meryem’in dizisi şöyle olacak, böyle olacak”, “Meryem’e sevgili bulundu”, “Rol arkadaşı bu oldu” gibi haberler okuyor.
Oysa daha ortada senaryo bile yok.
Dizi yetmemiş gibi şimdi bir de çekilecek sinema filmi çıktı ortaya; sevgilisi şu oldu, bu oldu haberleri çıkıyor...
Sürekli yapacağı işleri konuşuyoruz ama Meryem’in yaptığı bir iş yok ortada...
Meryem’le ilgili beklenti o kadar yükseltildi ki, sonunda iş Kıvanç’ın “Kurt Seyit”ine dönecek diye korkuyorum.
Kıvanç Tatlıtuğ’un dizisinde de beklenti çok yükseltilmiş, televizyon tarihinin en iyi dizisi çekiliyor havası estirilmiş ama sonunda dağ fare doğurmuştu.
Şimdi aynısı Meryem de oluyor.
Seyirci sürekli kamçılanıyor, beklenti sürekli yükseltiliyor.
Meryem’e tavsiyem, birkaç ay ortadan kaybolması.
Şimdi, “Zaten ortada değilim, Berlin’deyim” diyecek ama haberlerin hep ortada sevgili Meryem...

Haberin Devamı

İlker Başbuğ’a yanıt var

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Atatürk’süz Çanakkale filmi çeken ve “Atatürk deniz savaşlarında yoktu” diyen yönetmen Özhan Eren’i ‘yalancılıkla’ suçlamıştı.
Başbuğ’un bu sözleri üzerine Özhan Eren, “Cevap vermek zorunda kaldım” diyerek bir açıklama gönderdi bana.
Aynen aktarıyorum;
“Merhaba Cengiz Bey,
İlker Başbuğ’un makamına duyduğum saygıdan dolayı aynı üslubu kullanmamın yakışmayacağı kanaati ile kendilerine, Atatürkçülüğü ile tanınan meslektaşları E. Tümgeneral Turhan Olcaytu’nun ‘18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Tarihteki ve Ulusal Yaşantımızdaki Yeri’ başlıklı makalesini hatırlatmak isterim. (Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 30, Cilt: X, Kasım 1994, Çanakkale Zaferi’nin 80. Yıldönümü Özel Sayısı)
Yazarın makalesinde ‘Asıl konumuz olan Boğaz Savaşı’na geçebiliriz’ diyerek başladığı ve deniz harekatını detaylarıyla anlattığı ilk bölümün başlığı ‘18 Mart Çanakkale Savaşı’nın Nedenleri’...
Olcaytu’nun bölümler halinde yaklaşık 10 sayfa süren detaylı deniz harekatı yazısında İngiliz Amiral Carden, Amiral de Robeck, General Maxwell, General Hamilton, Denizci Yüzbaşı Hakkı Bey (Nusrat’ın kaptanı), Üsteğmen Hasan ve Teğmen Mevsuf’un adları geçiyor.
Ya Mustafa Kemal’in adı?
Hiç geçmiyor!..
Sadece, ‘18 Mart 1915 Savaşının Sonrası’ isimli bölümde;
‘... Kur. Yb. Mustafa Kemal’in komutasındaki 19. Tümen de Bigalı-Maydos bölgesinde 5’nci Ordu’nun ihtiyatını teşkil etmek üzere bölgeye gelmiştir’ ifadesi yer alıyor.
Yani Sayın Olcaytu, Mustafa Kemal’in bölgeye 18 Mart’tan sonra, yani; ‘Deniz harekatından sonra’ geldiğini iddia ediyor!..
Meraklısı için son bir notu, merhum meslektaşınız Hikmet Bila’nın da ‘Bir Belgeselcinin Çanakkale Yalanları’ başlıklı köşe yazısında (Milliyet / 31 Ekim 2008) yer aldığı şekilde aktarmak isterim:
‘Yarbay Mustafa Kemal, Genelkurmay’a verdiği raporlarda 18 Mart için ‘Bu tamamen bir deniz harekâtıdır. Kıyı savunması Cevat Paşa’nın emri altındaydı. Benim bu harekâtla ilgim, dolayısıyladır’ demiştir’.
Gerek Mustafa Kemal Yarbay’ın bizzat verdiği rapor ve gerekse Olcaytu’nun iddiası Sayın Başbuğ için ne ifade etmektedir, cevabını size bildirirse bizler de öğrenmiş oluruz.
En içten saygılarımla...”

Haberin Devamı

Yasemin Allen’e haksızlık

Yasemin Allen’in “Şeref Melesi” adlı diziden senaryo gereği ölerek ayrılması tartışılıyor. Kimi parasını az bulduğu için ayrıldığını söylüyor...
Kimi rol arkadaşı Kerem Bürsin’le elektriğinin tutmadığını iddia ediyor...
Kimi de hikâyedeki karakterin gidişatından memnun olmadığı görüşünde.
Ne ararsanız var iddialar içinde, bir tek doğru yok.
Yahu arkadaşlar hiç izlemediğim halde ben bile biliyorum; bu dizi bir uyarlama değil mi?
Orijinali “L’Onore e il Rispetto” (Onur ve Saygı) olan bir İtalyan dramasından alınmadı mı?
Oradaki Olga karakteri 12. bölümde ölüyor, burada Yasemin Allen’ın canlandırdığı Sibel karakteri 21. bölümde ölmüş.
Neyi tartışıyorsunuz hâlâ?
Sadece senaristler karakterin ölümünü sezon finali yapmayıp sezon ortasına koyarak ezber bozmuşlar.
İyi de yapmışlar, bakın hafta başından beri bu dizi konuşuluyor.

Haberin Devamı

Kim bu, kedileri sosisle besleyen hayırsever

Etiler’de her gün saat 15.30’da üç adam gelip sokak kedilerine özel hazırlanmış mamalar veriyor.
Ama öyle böyle değil...
Son derece lüks mamalar açılıyor, su kapları yenileniyor.
Sular yeni açılan şişelerden konuluyor.
Hatta lüks marka sosisler paketlerinden çıkarılıp kedilere veriliyor.
Her gün tekrarlanıyor bu, kediler yemeklerini bitirdikten sonra etrafı topluyor ve arabalarına binip gidiyor üç adam.
Birkaç kez rastlayınca sonunda dayanamadım, “Birader ne iş bu?” diye sordum.
Öylesine tembihlenmişler ki, ağızlarını bıçak açmıyor...
Sadece “Bir hayırsever yaptırıyor bize bunu” dediler.
“Ünlü biri mi bu?” dedim, “İsmini asla söyleyemeyiz” dediler.
Ve çekip gittiler.
Her gün üç adam tutup sokak kedilerini en lüks mamalarla besleyen bu hayırsever kimmiş, daha da merak ettim...

Yazarın Tüm Yazıları