İstanbul’un kaç valisi daha havai fişekleri izlemeye devam edecek?

Bugün görevde olan İstanbul Valisi Vasip Şahin de, tıpkı kendinden önce görev yapan tüm valiler gibi İstanbul’daki havai fişek gösterilerini izlemekle yetiniyor.
Yasak koymuyor, kural getirmiyor...
Sadece seyrediyor...
2010’da göreve başlayan bir önceki vali Hüseyin Avni Mutlu’ya da 2012 yılında aynı şeyleri yazmıştım.
“Bu havai fişek görgüsüzlüğüne son verin, şehirde yaşayan insanlar da hayvanlar da bu işten mağdur oluyor” demiştim.
“Her gece yerimizden zıplamak zorunda değiliz” demiştim.
4 Ocak 2012’de söz vermişti Vali Mutlu bana, bizzat arayarak. “Havai fişeği kontrol altına alacağız” demişti...
Hiçbir şey yapmadan görevini tamamladı.
Tıpkı bir önceki vali Muammer Güler gibi...
Şimdi yaklaşık bir yıldır Vali Vasip Şahin görevde ve tıpkı eski vali döneminde olduğu gibi düğünlerde havai fişek gösterileri devam ediyor.
Vali Şahin’in bir yıldır bu konuyla ilgili bir açıklamasını da duymadım.
Demek ki rahatsız olmuyor... Demek ki bu konuyla ilgili kendisine şikayet gelmiyor ya da gelse bile oralı olmuyor...
Oysa sadece Boğaz’daki lüks düğünlerde değil, şehrin her yerinde her akşam havai fişek gösterileri var.
Herkes bütçesine göre bir şeyler patlatıyor.
Terör korkusunu fazlasıyla yaşadığımız şu günlerde nerede ne patladı diye insanlar her akşam yerlerinden zıplamaya devam ediyor.
Sadece insanlar da değil, kuşların, köpeklerin, şehrin diğer sakinlerinin de ödü patlıyor...
İstanbul’da herkesin kafasına göre yaptığı havai fişek gösterileri yıllardır kontrol altına alınmadı, alınamıyor.
Merak ediyorum sayın Vali Şahin’in bu konuda bir planı var mı, yoksa o da havai fişek gösterilerini seyretmekle yetinen valiler listesinde mi yer alacak...

Bergüzar mı, Tuba mı, Burçin mi, Nurgül mü yoksa Serenay mı?

Altın Kelebek’te oylama heyecanı başladı, bu yıl Pantene’le birlikte organize ediyoruz geceyi...
Oylamayla birlikte de oyuncular, yapımcılar, kanallar ve oyuncuların hayranlarını büyük bir heyecan aldı.
Kimler kazanacak, Türkiye’nin en prestijli ödülünü bu yıl kimler kucaklayacak...
Pantene Altın Kelebek, 4 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak.
Bir-iki ipucu vereyim geceyle ilgili; Gülşen sahneye çıkacak, bu yılın çıkış yapan şarkıcılarından Edis şarkılar söyleyecek...
Peki en önemli kategorilerde kimler var?
Kadın oyuncu kategorisinde; Bergüzar Korel, Burçin Terzioğlu, Nurgül Yeşilçay, Serenay Sarıkaya ve Tuba Büyüküstün yarışıyor.
Erkeklerde ise Çağatay Ulusoy, Engin Akyürek, Erkan Petekkaya, İlker Kaleli ve Kenan İmirzalıoğlu var listede...
“Medcezir”, “Paramparça”, “Karadayı”, “Aşk Yeniden” ve “Poyraz Karayel” de en iyi dizi kategorisinde yarışacak...
Aralarından hangisinin kazanacağını ise her yıl olduğu gibi yine sizin oylarınız belirleyecek.
Hemen pantenealtinkelebekodulleri.com adresine girin ve bu yılın en iyilerini seçin.
4 Ekim’de Kanal D’nin canlı yayınlayacağı gecenin kazananlarını belirleyin...

Kahvecide alkol

Starbucks, Amerika’daki bazı dükkanlarında kahvenin yanı sıra alkol de satmaya başlıyor.
Peki ya Türkiye’de?
İmkansıza yakın bir durum...
Çünkü bugüne kadar alınan ruhsatlar, kahve satışı için alınmış ruhsatlar...
Bunların dönüştürülüp içki satışının eklenmesi çok zor gözüküyor.
Ama bundan sonra zincire ekleyecekleri yeni dükkanlarına hem kahve hem içki satışı ruhsatı alırlarsa neden olmasın?
Kahve ve alkolü aynı anda satan bu kadar kafe varken Starbucks da ticari olarak bunu yapabilir.
Asıl önemlisi, dünyada Starbucks bunu yaptıktan sonra rakip kahve zincirlerinin ne yapacağı?
Alkol satmayan rekabette geri düşecekse, yakında sadece kahve satan bir zincir bulmakta zorlanabiliriz...

10 saat gelmeyen ambulans!

Osman Müftüoğlu, dün köşesinde pizza servislerinin ambulanslardan daha hızlı çalıştığını yazdı.
Sümer Tilmaç’ın ölümünden sonra haziranda yazmıştım bu konuyu...
Daha sonra 112 Acil Genel Müdürü Osman Arıkan Nacar’dan aldığım bilgileri de aktarmıştım.
İstanbul’da ambulansların olay yerine ulaşma süresi 8-14 dakika arasında değişiyor.
Size daha ilginç bir örnek vereyim...
Geçen hafta Londra’da cumartesi akşamı 19.00’da ambulans çağıran biri, ambulansın pazar sabahı 05.00’te geldiğini söyledi.
10 saat boyunca ambulans gelmemiş Londra’da.
Bunu da The Times’ın Editöre Mektuplar köşesine yazmış...
Üstelik adam, “Bu olay Londra’nın merkezinde oldu” diye isyan ediyordu.
Bizde 10 saat ambulans gelmese ortalık yıkılır herhalde.
Ne yazık ki büyük metropollerde zaman zaman böyle talihsizlikler yaşanıyor.
Londra örneğini görünce, bizdeki ambulansların hızını pizzacılarla kıyaslayan Osman Hoca’nın biraz haksızlık yaptığını düşündüm...