İnternetten bilgi ve ahlak sahibi olunmaz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “İnternetten bilgi sahibi olunmaz, olunsa bile ahlak sahibi olunmaz” dediği için eleştiriliyor.

Haberin Devamı

Oysa ben de bu sözün altına imzamı atıyorum.
Ve bu konuda aynen Başbakan Davutoğlu gibi düşünüyorum...
İnternetten bilgi sahibi olunmaz.
Bilgi dediğiniz, dün Avcılar’da üst geçidin çökmesini internetten öğrenmek ise yanılıyorsunuz.
Bu bir son dakika haberidir.
Bilgi, Vikipedi’den hap bilgiyi öğrenmek de değildir.
Hiçbir kitap okumadan, internetten kitap özetlerini bulmak hiç değildir...
Bilgi, araştırmayla, okumayla, çalışmayla elde edilen, dirsek çürütmeyle olacak şeydir.
Davutoğlu’nu eleştirenlerin karıştırdığı nokta bu.
İşin, “Ahlak sahibi olunmaz” tarafına girmiyorum bile...
Ahlak ve erdem sahibi olmanın internetten değil, aileden ve eğitimden geçtiğini tartışmamıza bile gerek yok herhalde...

Tarihi mekânı başıboş bırakırsan

Yine bir “tarihi mekânı diziciler harap etti” haberiyle karşı karşıyayız...
Dün Milliyet’te Arif Balkan imzasıyla çıkan haberde; “Emanet” adlı dizinin set ekibinin 150 yıllık Meryem Ana Kilisesi’ni ayakta tutan demirleri kesmesi fotoğraflarla anlatılıyordu.
Kiliseyi ayakta tutan demir gergiler resmen kesilmiş...
Set çalışanlarının mekânda rahat çalışmak için kestiği iddia ediliyor.
Yapımcı suçlamayı kabul etmiyor, “Zaten kilise harabe haldeydi” diyor...
Herkes topu birbirine atıyor.
Bu kaçıncı benzer haber bilmiyorum...
Daha önce “Muhteşem Yüzyıl” ekibinin 400 bin yıllık tarihi Yarımrburgaz Mağarası’na zarar vermesini...
Mahsun Kırmızıgül’ün “Hayat Devam Ediyor” çekimleri için Kapadokya’da tarihi Rum evini yakmasını hatırlıyorum.
Şimdi de Faruk Turgut’un ekibi, 150 yıllık Meryem Ana Kilisesi’nin çöküşünü hızlandırdı...
Tarihi mekânları dizi setlerine “Alın, tepe tepe kullanın” diye verirseniz, olacağı bu...
Işıkçısı var, sesçisi var, asistanı var, kostümcüsü var...
Bir setin kurulması demek, o tarihi mekâna 70-80 kişinin girmesi demek.
Bilerek ya da bilmeyerek biri zarar vermezse, diğeri veriyor...
Tarihi mekânları dizi ya da film setlerine açmanın bir kuralı olmalı.
Çalışma saatleri... Kaç kişinin çalışacağı... Neler yapılıp neler yapılamayacağı önceden belirlenmeli...
Ve çekimler sırasında mutlaka mekânda Kültür Bakanlığı’ndan bir yetkili bulunmalı...
Tarihi mekânı başıboş bırakırsan, demirini de keserler, patlama sahnesi çekiyoruz diye yıkarlar da...

Haberin Devamı

Cem Yılmaz’ın en güzel filmi

Haberin Devamı

“AROG” mu?.. “GORA” mı?..
“Yahşi Batı” mı?.. “Her Şey Çok Güzel Olacak” mı?..
Yoksa 2 Ekim’de vizyona girecek “Pek Yakında” mı?..
Bence hiçbiri değil.
Cem Yılmaz’ın en güzel filmleri, oğlu Kemal’le çektikleridir...
Son olarak sabah yatakta Kemal’in sırtına çıkıp babasını tuş ettiği “daha güzel yenil” temalı fotoğrafa bayıldım mesela.
Cem Yılmaz filmografisinin başyapıtı Kemal’dir.

Bu gidişle gündüz kuşağı bitecek

Gündüz kuşağında kadın programı yapan tüm sunucular kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar, farkında değiller...
Seda Sayan değil tek olayımız. İki karısını öldürmüş bir erkeğin ve tecavüz iddiası bulunan birinin yayına çıkarılması affedilir gibi değil.
Seda Sayan son örnek...
Daha 10 gün önce Songül Karlı, karısını öldürmüş birini canlı yayına çıkardı.
Daha geçen ay Esra Erol’un programında evlenen adam, karısını öldürdü.
Bunun gibi onlarca olumsuz örnek var son yıllarda kadın kuşağı programında yaşanan...
Peki bu durumda ne oluyor?
Kanal yöneticileri kadın programlarından hızla uzaklaşıyor.
“Kadın programı yapıp risk alacağıma yerine aynı paraya günlük dizi yaptırırım” diyor.
Bakın Star TV her gün 12.30’da, 16.30’da, 19.00’da üç günlük dizi yayınlamaya başladı.
Kanal D, yıllardır kadın kuşağı yayınladığı sabah 10.00 kuşağına “Alın Yazım” diye bir dizi koydu.
Fox zaten günlük dizinin mimarlarından...
Sonuçta ne olacak?
Sunucuların üst üste yaptığı bu hatalar yüzünden kanallar gündüz kuşağında kadın programları yayınlamaktan vazgeçecek...
Sabah akşam dizi yayınlamaya başlayacaklar.
Kadın kuşağı yapan arkadaşlar haberiniz olsun; ya kendinize çekidüzen verip yeni bir yol bulmak zorundasınız ya da ekrandaki son bir-iki sezonunuz...
Karar sizin...

Haberin Devamı

Dövme...

Gülben Ergen’le Erhan Çelik’in ellerine yaptırdıkları sonsuzluk dövmesini görünce itiraf edin hepimizin aklına ne geldi?
TV8’in yeni logosu...
Tam TV8 yeni logosunu tanıttığı gün, Gülben de TV8’in logosunu andıran dövmelerin fotoğrafını paylaştı sosyal medyadan...
Gülben’le Erhan’ın Acun’u bu kadar sevdiğini bilmiyordum!

Yazarın Tüm Yazıları