Güzel şeyler...

Güzel bir heyecan

Yılbaşına son 40 gün

31 Aralık gecesi dışarı çıkıp eğlenmekten ne kadar nefret ediyorsam, yılın son 40 gününü o kadar seviyorum.
Eli kulağındadır “Müslüman ülkesinde yılbaşı kutlanmaz” tartışmalarının,
Noel Baba’ya “Adam olsa bacadan girmezdi” türü ayar veren çıkışların...
Kimse size Hıristiyan alemi gibi 25 Aralık’ta İsa’nın doğum gününü kutlayın demiyor ki...
Yeni yılı kutlayın, yeni başlangıçların, yeni umutların heyecanını paylaşın deniyor.
Ben öyle yapıyorum. Çocukluğumuzda da tombala, kestane eşliğinde yaptığımız o değil miydi?
Biz yine
bu hafta çam ağacımızı süsleyeceğiz evde, yine çocuklarla alışverişe çıkıp hediyeler alacağız birbirimize.
O hediyeleri ağacın altına bırakıp yılbaşı gecesi açacağız.
Birkaç eş dost yine evde oturup akşam yemeği yiyeceğiz.
Son yıllarda giderek ışıklarımız sönmeye başladı, giderek daha çok karanlığa gömülür olduk.
Yılbaşına doğru AVM’ler, esnaf, mağazalar daha az ışıklandırma yapar oldu.
Şişli Belediyesi de masraf oluyor diye yapmayınca
Kadıköy ve Beşiktaş belediyeleri dışında yılbaşı süslemesi yapan, yılbaşı partisi düzenleyen
yer kalmadı İstanbul’da.
Anadolu’da
birkaç şehir dışında hiç yok neredeyse.
Oysa her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var, ışıklandırmaya,
yılbaşı heyecanına...
Dolar 3,5 liraya dayanmış, etrafımızda savaş ve terör kol gezerken, insanlar sokaklara, alışverişe çıkmayı hem ekonomik
hem güvenlik açısından iki kere düşünürken karanlığa gömülmeye hakkımız yok bizim.
Işıklandırın... Yılbaşı süsleri, ışıkları, eğlenceleriyle renk katın hayatınıza...
Dükkanınızı, mağazanızı, evinizi, AVM’nizi, binanızı...
İnsanlara yaşama sevinci, mutluluk, umut aşılayın.
Güzel şeyler de oluyor şehirde be diyelim. Biraz da gülelim, eğlenelim...
O kadar çok ihtiyacımız var ki buna. O kadar bunaldık ki...
Hadi son 40 günde 40 güzel şey yapın.

Güzel bir boşanma

Ayrılık sevdaya dahil...

Ayrılığın güzeli mi olurmuş demeyin, vallahi olur.
Kavga dövüş ayrılanları, kirli çamaşırları ortaya dökenleri, birbirleri hakkında demediğini bırakmayanları gördükten sonra “Ayrılığın da güzeli oluyormuş” diyor insan.
İşte bu hafta iki ayrılık haberi geldi.
Biri Gökhan Özen’le Selen Sevigen...
Diğeri Gülben Ergen’le Erhan Çelik...
Gökhan’la Selen 2 çocuklu 6 yıllık evliliklerini bitirdiler.
Kavgasız, gürültüsüz, patırtısız...
Gülben’le Erhan 4 çocuklu 2 yıllık evliliklerini noktaladılar.
Sessiz, sedasız...
Bu olgunlukları görünce Attila İlhan’ın ‘Ayrılık da sevdaya dahil’ sözünü hatırlıyor insan.
Ne diyordu usta şair unutulmaz dizelerinde:
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var.
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil.
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil...
Çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili...

Güzel bir eğlence

Apple TV’de üç uygulama

Evdeki bu kadar ekran, bu kadar sistem ne olacak bilmiyorum.
Bu kadar ekranın arasında yaşamak ne kadar doğru, ondan da emin değilim.
Ama eğlenceli be...
3-4 aydır Apple TV de dahil oldu bizim evdeki sisteme.
iTunes’dan film almak, kiralamak gibi ama güzel uygulamalara da erişmek mümkün. Netflix’i Apple TV üzerinden izlemek gibi.
Apple TV’de iTunes filmleri dışında kullandığım üç güzel uygulama var.
1- Netflix... Herkesin malumu, Türkçe altyazı içeriğiyle orijinal diziler ve yapımlar bulmak mümkün.
2- Blu TV... Netflix’in yerli versiyonu.
Yakın ve uzak tarihli yüzlerce film, animasyon var, umduğumdan çok daha zengin.
3- Kral TV... Kral radyolarının bütün içeriği yan yana. Kral Pop da var Kral World de. Listeler de var kliplerde.

Güzel bir tepki

Bozcaada ve cinsel istismar

Bu hafta içinde kamuoyunun çok sert tepki gösterdiği iki konu oldu:
İlki; Bozcaada’nın ıssız koylarının yapılaşmaya açılması...
İkincisi; Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesiyle ilgili AKP’li vekillerin verdiği önerge...
İlkinde Bozcaada koyları kurtuldu, Bakanlık kararını geri çekti.
İkincisinde önerge salı günü yeniden görüşülecek ve umarım gündemden düşecek.
Bu konularda insanların sesiz kalmaması...
Doğaya, çevreye, çocuklarına, hayvan haklarına sonuna kadar sahip çıkması...
Ünlülerin ayağa kalkması, herkesin tepki göstermesi...
“Türkiye’de güzel şeyler de oluyor” dedirten şeylerdi.

Hüzünli bir veda

Hoşçakal Azize Abla

O bizim ‘Azize Abla’mızdı. Kelebek’e ilk girdiğimiz günden, 2007’de emekli olana kadar hep birlikte çalıştık.
Azize Bergin...
85 yaşında çok sevdiği Bodrum’da hayata gözlerini yumdu. Ona son veda için bugün Bodrum’a gidiyorum. Akyarlar Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Akyarlar Mezarlığı’nda toprağa vereceğiz Azize Abla’yı. Allah rahmet eylesin. Onu size salı günü daha detaylı anlatacağım.