Güvenliği asker ve özel tim sağlamalı...

Bu yüzden Atatürk Havalimanı’nda güvenlik zaafiyeti eleştirilerine çok fazla katılmıyorum...
Dünyanın en sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı terminallerden biri orası...
İstihbarat zaafiyetini tartışalım...
Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına saplayanları tartışalım...
Ama bomba ve Kalaşnikof ile havaalanını, metroyu basana karşı ne kadar güvenlik önlemi alsanız da yapabilecekleriniz sınırlı...
Bu tür olağanüstü saldırılarda ne yapacağını bilemeyen polisle mi, hayatında silahı bir tek poligonda görmüş özel güvenlik elemanıyla mı durduracaksınız gözü dönmüş teröristi?
Hayır! Çözüm askerin şehre inmesidir...
Milano’ya Şampiyonlar Ligi Finali’ne gittim; havaalanında, tren garlarında ellerinde ağır silahlarla askerler görev yapıyordu...
Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Paris’te, Nice’te iki maç izledim, özel donanımlı Fransız askerleri kritik noktalarda nöbet tutuyordu...
New York’ta bırakın saldırıyı, terör tehlikesinde bile asker hemen metro girişlerinde, havalanında görev yapmaya başlıyor...
Biz terör ülkesi olmayı geçtik, savaş ülkesi olmaya doğru sürükleniyoruz...
Öyleyse askerin şehirde kritik noktalarda görev yapması için daha kaç terör saldırısı bekliyoruz...
Metro, havaalanı, meydanlar gibi şehirlerin önemli yerlerinde güvenliği eli silahlı askerler ve özel timler sağlamalı artık...
Terör saldırılarına karşı caydırıcı unsur olacağı açık...
Biliyorum güzel bir görüntü değil ama yapacak bir şeyimiz kalmadı artık...

Acımız büyük

Bu güzel ülkeye kim bunları yaşatıyorsa Allah’ından bulsun...
Hedef olarak Atatürk Havalimanı’nın seçilmesi, 36 kişiyi kaybetmemiz, 3 teröristin eşzamanlı saldırısı...
Hepsi ama hepsi ortaya korkunç bir tablo çıkardı...
Bayram öncesi tatil planlarının yapıldığı, terminallerin yoğunlaştığı bir dönemde...
Rusya ve İsrail’le ilişkilerin iyileşmeye başladığı bir süreçte...
Kalbimizden vurulduk...
Acımız büyük...
Nefretimiz büyük...
Öfkemiz büyük...
Yapabildiğimiz tek şey dişlerimizi ve yumruklarımızı sıkmak...

5 saat önce oradaydım

Korkunç saldırıdan 5 saat önce çocuklarla birlikte havalimanındaydım...
Bodrum’a uçmak için işlemleri yaptırdık, bavulları verdik, terminalde uçağı bekledik...
Bizden 5 saat sonra aynı işlemleri yaparken ölen 36 insanımız gibi...
Uçağa bindik, Bodrum’a geldik, otelimize yerleştik...
Her zamanki gibi Ortakent’te deniz kenarına masamızı attık, akşam yemeğine oturup “Güzel bir yaz olsun” dileklerinde bulunmuştuk ki, terör saldırısı haberi geldi...
Sadece bu yazdan değil, önümüzdeki yazlardan da umudumuzu kesmeye başlarsak en kötüsü bu olur...