Devlet hastanesi acilinde bir gece

Geçen hafta, bizimle beraber yaşayan Gürcistan uyruklu yardımcımız Lia aniden rahatsızlandı...

Haberin Devamı

Karnının sağ tarafında şiddetli bir ağrı vardı.
Sigortası ödendiği, Çalışma Bakanlığı’ndan izinleri tam olduğu için bir Türk vatandaşı gibi tüm sağlık haklarına sahip...
Akşam 21.00’de Lia’yı aldım, Samatya Devlet Hastanesi’ne götürdüm...
Acil, ana baba günü...
Kimliğini, TC kimlik numarasını verdik, sıra aldık. Önümüzde tam 75 kişi var...
Beklemeye başladık, sıra gelecek gibi değil...
Çağ atlayan sağlık sistemimizde insanlar hastane kapısında bekliyor da bekliyor...
Otomatik kapı içeriden her açıldığında görevlilerle hasta yakınları arasına bağrış çağrış yaşanıyor...
Kimi diyor, “Çok ağrım var alsana içeri”, kimi “Her geleni hariçten içeri alıyorsunuz...”
Kavga çıktı çıkacak...
“Kalk özel bir hastaneye gidelim” dedim...
Gittik, özel bir hastanenin aciline...
“Hayati bir durum yoksa ücretsiz bakamayız” dediler...
Muayene ettiler, “Tetkik gerekiyor” dediler...
Ne kadar tutar tetkikler?
En az 1900-2000 lira...
“Sigortamız var, öyleyse biz yine Samatya’ya dönelim” dedik...
Nişantaşı’ndan Samatya’ya tekrar döndüğümüzde, sırada önümüzde hâlâ 25 kişi vardı...
“Yapacak bir şey yok bekleyelim” dedik...
Sıra bize geldiğinde saat 01.00’di...
Ve acilin önündeki kalabalık hiç azalmamıştı...
Neyse kontroller, ultrason falan tetkikler yapıldı, o sırada akrabaları geldi, ben Lia’yı onlara emanet ettim, ayrıldım hastaneden...
Safra kesesinde taş varmış...
Sabah ağrı kesici verip göndermişler hastaneden...
Bu anlattıklarım 16 Nisan’da olmuştu...
Taşı kırmak için de 4 Mayıs’a randevu vermişler.
“Ne yapacakmışsın 20 gün” dedim...
“Ağrı kesici kullanmaya devam edecekmişim” dedi...
Hani sağlık sisteminde devrim oldu, herkes ücretsiz tedavi ediliyor deniyor ya...
Doğru...
Eğer dişini sıkar da ölmezsen ücretsiz tedavin günün birinde yapılıyor...
Hastalar hastane kapısından giriyor ama tedavi için 75 kişilik sıra bekliyor...
Ne doktorların yetişebilmesi mümkün ne görevlilerin...
Acillerin önüne bir kamera gönderin çekin diyeceğim de, bunu yapacak cesarette kanal nerede?
Ben bir gece yaşadıklarım sonrasında sağlık sisteminde vatandaşın hâlâ büyük sıkıntılar yaşadığını gözlerimle gördüm...
Devlet hastanesinden, “Allah düşürmesin” diyerek ayrıldım...

Haberin Devamı

Kötünün iyisi şampiyon olacak

Haberin Devamı

Fenerbahçe’yi izliyorum, kötü oynuyor...
Galatasaray’ı izliyorum, kötü oynuyor...
Beşiktaş’ı izliyorum, kötü oynuyor...
Ama bir yandan üç takım da bitime 6 hafta kala nefes nefese şampiyonluk mücadelesi sürdürüyor...
Her hafta değil her gün lider değişiyor.
Ortada iyi futbol yok ama suni bir heyecan var...
Kim şampiyon olur diye soracak olursanız, söyleyeyim:
Kötünün iyisi şampiyon olacak...

Yabancı sevgili

Üniversite yıllarından beri tanıdığımız bir kadın arkadaşımız var...
Yıllardır yabancı biriyle sevgili olup, yabancı birinden çocuk yapacağını söyler dururdu...
Gerçekten de sonunda öyle yaptı...
İskoç biriyle yaşamaya başladı, evlenmedi de ama söylediği gibi çocuk yaptı...
Şimdi dünya tatlısı bir kızı var, hâlâ evli değiller ve hep beraber mutlu mesut yaşıyorlar...
Buna itirazı olan var mı?
Elbette var, evlilik dışı çocuk mu olur, beraber yaşamak mı olur diyenlerin bu ülkede sayıca çok olduğunu biliyorum...
Tamam siz yapmayın ama anlattığım bu arkadaşımız yaptı işte...
Ve çok da mutlu...
Onun hayatı, onun seçimi, onun tercihi...
Kim neye karışabilir...
Gonca Vuslateri de, “Türk’ten çocuk yapmam” diyor...
Neye karışıyorsunuz...

Haberin Devamı

Yüzde 97.7...

Nazarbayev, Kazakistan’da yeniden Cumhurbaşkanı seçildi...
Aldığı oy oranı yüzde 97.7...
1991’den beri yönettiği ülkeyi 2020’ye kadar daha yönetecek.
İşin ilginci seçimlere rakibi olarak giren iki aday da Nazarbayev’in yakın arkadaşlarıymış...
Ortada sandık var mı, var...
Seçim yapılıyor mu, yapılıyor...
İnsanlar oy kullanıyor mu, kullanıyor...
Daha ne olsun!
‘Bayılıyorum’ böyle seçim sandığını manav sandığı sanan demokrasilere...

Yazarın Tüm Yazıları