Darüşşafaka’nın ruhu ve Euro’su

ŞU Darüşşafaka-Doğuş hikayesi...

Haberin Devamı

1-2 şey yazalım.
Bulunsun.
***
Son 13 yılda gele gele Doğan görünümlü Şahin haline gelen, hesapta yeni’lenirken bütün eski hasletlerini kaybeden veya kaybetmek üzere olan bi ülkede kültürel mirası kalıntıyı, geleneği ananeyi eski’yi vesaireyi korumak, sahip çıkmak zor.
Yine de belki bişeyler değişir umuduyla aptalca direniyoruz.
Hala teslim olmuyoruz.
***
Hele 13 yıl’ın son bölümü tam bi kabus...
Misyonu olan duruş’u en sağlam en baba kurumlar bile sadece ‘ayakta durabilmek’ için sık sık kendilerini güncel’lemek zorunda kalıyor.
Kendilerini inkar ediyor.
***
Son örnek Darüşşafaka...
O da zamana zemine uydu.
Basket kulübünü güncelledi.
***
İlginç olan...
Tarihi boyunca parayla pulla işi olmayan bu köklü eğitim kurumunun şampiyonlar ligine hacıağa gibi para dağıtarak girmesinden biz rahatsız olduk.
Darüşşafakalı olmadı...
Bu durum bize koydu.
Onlara koymadı.
Koca camia sevinçten zil takıp oynadı.
Bu durum bizim model’leri hem çok şaşırttı hem de umutlarımızı biraz daha azalttı.
***
Darüşşafaka’lı, Darüşşafaka’yı unutmuş belli.
Bi hatırlatalım...
***
Bak arkadaş...
- 1863’de kurulmuşsun...
- Taaa o dün’lerden beri yoksul yetim çocukların eğitimine destek olmuşsun...
- 1865‘de öğretmenlerin bile senden para almamış...
- Taaa 1868’de KIZ ve ERKEK örencilerin karışık eğitimine uygun çağın çok ilerisinde bi eğitim kompleksi planlamışsın ve yatırıma başlamışsın...
- 1872’de öğrencinin her masrafını karşılama kararı almışsın...
- 1873’de parasız yatılı 54 öğrenci ile eğitime başlamışsın...
- 1877-1878’de Osmanlı-Rus savaşından kaçan binlerce çocuğun annesiz-babasız olanlarını okuluna almışsın...
- Taaa 1881’de ilk mezunlarını vermişsin....
- Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Ressam Agah Efendi, Selim Sırrı (Tarcan), Yahya Kemal (Beyatlı), Yusuf Akçura gibi para pul istemeden ders veren hocalara sahip olmuşsun...
- Matematikçi Salih Zeki ve Mehmet İzzet, maliyeci Hasan Ferit, edebiyatçı Ahmet Rasim ve İsmail Sefa, tarihçi Osman Nuri, ressam Mahmut Cûda’yı yetiştirmişsin, mezun etmişsin...
- 1916-1918 arası askere alınan öğrencilerin Çanakkale’de şehit düşmüş bu yüzden mezun verememişsin...
- 1919‘da cemiyet üyeliğine ilk kez kadınları da almışsın...
- 1927’de ilkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla ‘öğretmen sınıfı’ açmışsın...
- 1939’da Erzincan’da depreminde mağdur olan 83 çocuğa İş Bankası’yla beraber parasız eğitim vermişsin...
- 1945‘de Fransızca’nın yanına İngilizce eğitimi de koymuşsun...
- 1955’de fen, matematik eğitimini de İngilizce vermeye başlamışsın...
- 1964’de babaları hayatta olan ama parası olmayan yetenekli çocukları da şartsız şurtsuz bünyene kabul etmişsin...
- 1969’da KIZ’LI ERKEK’Lİ eğitim kararı almışsın...
- 1971’de okuluna kız öğrencileri de almışsın....
- 1974’de Kıbrıs’ta şehit olan askerlerin çocuklarına eğitim vermişsin...
- 1997-2007 arası 17 Ağustos depremzedesi 41 öğrenci ve 78 şehit asker ve polis çocuğunu, okula sınavsız kabul etmişsin ...
- 2003‘de Bingöl depremzedesi 108 öğrenciyi Darüşşafaka’da misafir etmişsin...
- 2008‘de İş Bankası’yla ‘81 ilden 81 öğrenci’ projesi başlatmışsın....
- 2009’da Mardin Bilge Köyü’nde yaşanan dramın ardından beş çocuğu daha bünyene katmışsın...
- 2012’de annesi hayatta olmayan çocukların da Darüşşafaka’da eğitim görmesini sağlamışsın...
Filan...
Falan...
***
Sahada kazanamadığını saha dışında kazanmak..
Euro’nun ligine euro vererek girmek sana yakışmadı.
Net.
Darüşşafaka bu, boru değil.
Bu kurum sadece senin sizin değil benim de..
Bizim de..
Ülkenin de..
Attığınız her adım beni bizi ülkeyi de bağlar.
Darüşşafaka‘da para geçmez, Darüşşafaka’lı parayla konuşmaz bilirdik.
Hayal kırıklığına uğradık.
***
Bak arkadaş...
Euro’lige giriş şekliniz içinize siniyorsa..
Lafım yok.
Sinmiyorsa...
Çıkın bi çift laf edin.
***
Ve...
Konu Gs filan değil.
Gs’lı olmam hiç değil.
Konu’nun Gs’la uzaktan yakından bi ilgisi de yok.
***
Zaten....
Gs’ı Euro’lig dışında bırakan Eurolig yöneticileri değil, Gs’ın kendi yöneticileri...
***
Şu anda iş başında olan başkanın da içinde olduğu eski yönetim 20 küsur yıl sonra şampiyonluk getiren basket takımına Sabri’ye yaptıkları kadar jest yapsa bugün hala o lig’deydiler.
Eurolig başkanı ben olsam, ben de hocasını sporcusunu yarı yolda bırakan yöneticilerin tekrar iş başında olduğu kulübü sadece Euro’lige değil hiç bi lige almazdım.
İyi yine onlar bi alt lig’e almışlar.
***
Konu Trabzon ve Banvit...
Spor’da ilk kriter sportif sonuçsa...
Wildcard Doğuş’a değil onu eleyen Trabzon’a verilmeliydi.
Yok eğer önemli olan süreklilik istikrarsa yatırımsa...
Mesela Banvit’in hakkıydı.
***
Son söz;
Kim ne derse desin.
Darüşşafaka’ya yakışan ‘bu lige böyle girmek bize yakışmaz‘ demesiydi.
Demedi.
Hem kendini inkar etti.
Hem de Darüşşafaka felsefesini ve ruhunu...
***
Kazandım zannediyor.
Bence kaybetti.
***
Nokta.

Yazarın Tüm Yazıları