Şehrin tek festivaline sahip çık!

İzmir’in uzun soluklu ve kesintisiz devam eden tek film festivali olan İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali, Fransız Kültür Merkezi’nde yapılan açılış töreni ile başladı. Festival kapsamında, beş gün boyunca ulusal ve uluslararası filmler ücretsiz gösterilecek. Pek ne yapmak gerek? İş çıkışı ya da öğle arası bir koşu gidip dünyanın dört bir yanından gelen kısaları izlemek gerek!
İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali , bu şehrin kesintisiz devam eden tek film festivali. Destek veren tek salon Fransız Kültür Merkezi. Bu yıl 15.si düzenlenen festivalin direktörü Yusuf Saygı. Saygı ve gencecik bir ekip festivali yaşatmak için çabalıyor. Festivalin yaşaması, 30. Yılını görmesi, şehrin sinema ve sanat ile buluşması için o koltukları doldurmamız şart.

FESTİVAL BOYUNCA
Kültür Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Buca Belediyesi, Bornova Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin desteklediği festivalde; Polonya Animasyonları, Japon Seçkileri, Almanya Seçkileri, Belçika Seçkileri ve özel gösterimlerle beraber 150’yi aşkın kısa film ücretsiz olarak izleyicilerle buluşacak. Festival kapsamında birçok etkinlik düzenlenecek. Çektikleri kısa metrajlarla geçtiğimiz yıllarda Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali’nde yarışan, sonrasında sinema yolculuklarına uzun metrajla devam ederek, ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan son dönem Türk Sineması’nın genç ve başarılı yönetmenleri Erdem Tepegöz, Erol Mintaş ve Mehmet Bahadır Er genç sinemacılarla buluşacak. Oyuncu ve yazar Nilüfer Açıkalın ile Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran, anılarını ve deneyimlerini paylaşmak üzere İzmirli sinemaseverlerle bir araya gelecek. Film büroları ve çalışma biçimleri ile ilgili olarak deneyimlerini paylaşmak, Türkiye'de kısa film çeken yönetmenlerin sorunlarına çözüm önerileri sunmak, Avrupa Birliği fonları ile ilgili bilgiler vermek ve kardeş şehir Bremen'den kısa film önerileriyle Bremen Film Büro yöneticisi Klaus W. Becker de festivalde olacak. Ege Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi başta olmak üzere, İzmir’deki üniversitelerde de film gösterimleri yapılacak. Festivalin “Gençlik Ödülü” ise, izledikleri filmlere verecekleri oylarla öğrenciler tarafından belirlenecek.

ALTIN KEDİ ÖDÜLLERİ
Ulusal ve uluslararası dallarda kurmaca, belgesel ve animasyon kategorilerinde yarışan filmler Tunç Başaran (Yönetmen), Feza Çaldıran (Görüntü Yönetmeni), Nilüfer Açıkalın (Oyuncu), Klaus W. Becker (Bremen Film Büro Yöneticisi) ve Gulbara Tolomushova (Sinema Yazarı)’dan oluşan jüri tarafından değerlendirilecek ve 4 Kasım Salı günü Altın Kedi Ödülleri sahiplerini bulacak. Festival programına www.izmirkisafilm.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Konak Pier’in kaderi bu mu?

Geçtiğimiz hafta sonu dünyanın en ünlü seyahat blogger’larından biri olan Lee Abbamonte, Swissotel İzmir’in davetlisi olarak İzmir’deydi. İzmir ve çevresini birlikte gezdiğimiz Lee’nin izlenimlerini bir sonraki yazımda aktaracağım. Ancak bunlardan daha önce söylemem gereken daha önemli bir şey var. Mmari Projesi bundan 300 yıl önce Gustave Eiffel tarafından çizilen Konak Pier’in içler acısı hali.
Hem Konak Pier, hem restoranlar Cumartesi gecesi bile bomboş. Neden? Diye sordum İzmirliler’e. Birbirinden haklı cevaplar geldi:

• Tuvaletler rezalet durumda.
• Otopark hem küçük, hem ücretli. Karşıdaki ücretsiz otopark tekin değil. Arabanızın gasp edilme riski çok yüksek.
• Pier içindeki sinemanın tuvaleti dahi yok. Muhtemelen Türkiye’nin WC’siz tek sinema salonu!
• İçerisi loş, gelişi güzel açılan, geceleri muşamba ile örtülen stantların hali perişan.
• Kışın en soğuk zamanlarında, içerisi dışarıdan da daha soğuk.
• Restoranların ortası yok. Ya üst sınıf ya da fast food zinciri.
• Yapılacak denen marina yıllardır yapılmadı.
• Buranın AVM olması bile olması gereken en son şey ama hadi AVM’ye çevirdiler bari iyi yönetselerdi.
Kısacası, Konak Pier’de bir an önce iyileştirme çalışmaları yapılmazsa yakında ne dükkan ne de yemek yenecek yer bulamayacağız ve İzmir’in simgelerinden biri daha kaderine terk edilecek.