Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Engelliler açısından engelsiz bir gar!

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Ankara’nın dev projesi Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı, 29 Ekim 2016’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldıkları görkemli bir törenle hizmete girdi.

 

“Ankara’nın en özel lokasyonunda AVM’si, restoranları, ofisleri, oteli, peronları ile bir yaşam merkezi” olarak tanıtılan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nın, mimarisi ve sosyal donatılarıyla Türkiye’nin ve Başkent’in en prestijli eseri olduğu söyleniyor. Günlük 50 milyon yolcuya hizmet verebilecek kapasitedeki garda 3 peron, 6 demiryolu hattı bulunuyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan açılıştan hemen önce A Haber’e verdiği röportajda hem Ankara’nın yeni garında, hem de diğer yüksek hızlı trenlerde engellileri sonuna kadar düşündüklerini söyledi. Arslan aynı röportajda, iki adet engelli asansörü bulunan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nın en kolay erişilebilir gişesinin engelliler açısından engelsiz bir gişe olduğunu da ifade etti.

 

Haberin Devamı

Doğrusunu isterseniz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’nın en azından yeni yapılarda engellilerin unutulmadığını gösteren beyanları gelecekle ilgili umutlarımı arttırdı. Ancak, ne yazık ki, sevgili okurum Gül Ceren Pekoğlu’ndan dün aldığım -aşağıda sizlerle paylaştığım- mektup umutlarımı hayal kırıklığına dönüştürdü.

 

“Merhaba Ayşegül Hanım. Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Bizlerin sesi olduğunuz için çok teşekkür ederim. Ben akülü tekerlekli sandalye kullanarak kendimce engelsiz bir hayat sürdürmeye çalışıyorum.  EKPSS ile atandığım Eskişehir Anadolu Üniversitesinde memur olarak çalışıyorum. EKPSS için çalışırken, Türkiye’nin en iyi engelsiz şehri olan Eskişehir’in hayalini kurdum hep.  Engelsiz bir şehirde yaşamak için annemden ayrı yaşamayı dahi göze aldım. Çünkü 25 yıl bulunduğum Ankara’ da yaşamak biz engelliler için adeta bir azap. Unutmadan, Eskişehir’i engelsiz bir şehir haline getiren Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen’ e sonsuz teşekkür ederim.

 

Haberin Devamı

Ankara’ya gelince… Otobüslerinden tutun,  binalarının ve açık alanlarının çoğu erişilebilir değil. Belediye otobüslerinin manuel rampalı olanlarının, yani körüklü olanlarının, sefer sayısı tatil günlerinde azaltılıyor. Asansörlü olanların asansörleri bozuk ya da şoförler açmak istemiyor. Rampayı açmaktan imtina eden şoförlerden azar işitmişliğim de çoktur. ‘Hani senin refakatçin, tek başına çıkmasaydın sen de’, ‘Şimdi seninle mi uğraşacağız’, ‘Asansörü açmaya uğraşamam, zaten bozuktur’, ‘Acelem var, vakit kaybısınız’… Bunun gibi niceleri varken bana yardımcı olan, asansörü bozuk olduğu için ‘Hakkını helâl et’ diyenler de var elbette…

 

Ben iki haftada bir annemin yanına, Ankara’ya geliyorum. 29 Ekim’ e dek bu konuda fazla sorun yaşamazdım. Ankara Garı’ndan Basınevler yönüne giden otobüslerin Pazar günleri ve akşam 19:00’ dan sonra seferden kaldırılması haricinde tabii ki… 29 Ekim’de ne olduysa oldu. Yeni Ankara Garı büyük bir şölenle hizmete açıldı. Açılışta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ‘Biz bu garda, 8 kat olan bu garda, 3 katı otopark ve peron olmak üzere yaşam alanları da oluşturduk. 27 tane gişesi var, özellikle engelliler unutulmadı. Bu gar, engelliler açısından engelsiz bir gar olacak’ dedi. Dedi ama, gerçek ne biliyor musunuz? Hiçbir şekilde engellilere uygun değil. Çünkü inşaat halen devam ediyor.

 

Haberin Devamı

Engelliler açısından engelsiz bir gar

 

Açılış bu ülkenin engelsiz vatandaşları için yapılırken, reklam ‘engelsiz gar’ olarak yapıldı. Uzay üssü gibi olan bu koskoca binanın önünde bir rampa dahi yok. Binaya giriş zulüm. Yeni gardan eski gara bina altından geçiş varmış. Ama oraya inen asansör çalışmıyor ki geçelim. Geçebilsem, evime yani Basınevler’e giden otobüs durağına erişebileceğim. Bu arada belli bir saatten sonra Basınevler’e giden otobüsler seferden çekildiği için ben Etlik semtine gidip oradan evime akülü tekerlekli sandalyemle gitmek zorundayım. Bina altındaki geçişi sağlayan asansörler çalışmadığı için yeni garın önündeki, yaya geçiş için trafik lambası olmayan, son derece işlek ana caddeyi geçmek zorunda kalıyorum. Gar önünde hiçbir şekilde otobüs durağı yok. Oradan metroya ulaşmak için uzunca bir yol yürümek ve evime gidebilmek için iki ayrı vesaite binmek mecburiyetindeyim. Böylece ben 1,5 saatte Eskişehir’den Ankara’ya gelebiliyorum ama gardan evime 2 saatte varamıyorum. Birçok kez kaza geçirme tehlikesi ile karşı karşıya geldim üstelik.

 

Haberin Devamı

Şimdi ben sormak istiyorum Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Gökçek’ e… Mimari olarak tamamlanmayan, alt geçit asansörleri çalışmayan, önünde engelli rampası dahi olmayan bu gar nasıl oluyor da hizmete açılıyor? Hizmete açılması için kim izin veriyor? Çiçek düzenlemesi dahi hızla devam eden bu garın önüne rampa yapmak bu kadar zor mu? Yasal süresi dolmuş olmasına rağmen halâ neden rampasız otobüsleriniz seferde? Ve neden bir türlü asansörlü otobüslerin bakımları yapılmıyor? Basınevler’ e ait Gar yönüne giden belediye otobüsleri akşam 19:00’ dan sonra neden seferden kaldırılıyor? Neden tatil günlerinde erişilebilir körüklü otobüslerin sefer sayısı azaltılıyor? Bizlere yaşattığınız bu zulüm ne zaman bitecek? Ve bizler sizi kime şikâyet edeceğiz? Sayın Ulaştırma Bakanına da sormak isterim… Sayın Bakan; engelsiz dediğiniz hizmet anlayışınız bu mudur? İnşaat tamamen bittiğinde bir açılış da biz engelli vatandaşlarınız için yapacak mısınız?

Haberin Devamı

Ben tabii ki bir vatandaş olarak şikâyetlerimi Mavi Masa ’ya defalarca ilettim. İlgileniyorlar elbette. Ama sorunlara çözüm bulamadıkları ortada. Engelliler Yasası’ndaki Erişilebilirlik Hükümleri gereği gerekli önlemleri almayan yerel yönetimleri kim, neden koruyor da cezai müeyyideler uygulanmıyor? Bu sorunun cevabı için herkesi, özellikle yetkilileri kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum.

 

TCDD Hızlı Tren vagonlarına tekerlekli sandalye kullananların nakli için kullanılan rampanın ne derece dik ve bizler için ne denli tehlikeli olduğundan bahsetmeyeceğim bile. Özellikle İstanbul seferlerinde engelli yolculara yemekli vagonda yer verdiklerinden, yemek yemek istemeseler dahi yemek ücreti ödemek zorunda bırakıldıklarından da bahsetmeyeceğim.

Ayşegül Hanım, ben Ankara’ da yani ülkenin başkentinde yaşayamadığım için Eskişehir’de yaşamayı tercih ettim. Engelli olduğumu hissetmeden yaşamak için. Her insan gibi ayaklarımın üstünde durabileceğimi önce kendime sonra anneme gösterebilmek için. Bu mektubumu yayınlarsanız size minnettar kalırım. Saygılarımla. Gül Ceren Pekoğlu.”

 

Sanırım, başka söylenecek söz kalmadı bana…

   

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları