Kemal Kılıçdaroğlu önce kadınları ikna edecek

Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta İstanbul’da 300 din adamı ile toplantı yaptı.

Haberin Devamı

Toplantıda dile getirilen cümleler şöyleydi:


"Birbirimizi tanımamız lazım, bizi bizden dinleyin… Bizi eleştirmekten çekinmeyin.” Bizi, bazı çevreler ‘dinsiz parti’ olarak göstermeye çalışıyorlar. Bu haksız ithamlara inanmayın. Kurumların dini olmaz. Merkez Bankası’nın dini var mı? Maliye Bakanlığı’nın dini var mı? Bu tür haksız ithamlara inanmayın. O nedenle söylüyoruz; inanç üzerinden siyaset olmaz, kimlik üzerinden siyaset olmaz, yaşam tarzı üzerinden siyaset olmaz."


Bir gün; Tercih ettiği siyasi parti nedeniyle “din düşmanı-cumhuriyet düşmanı-bölücü” gibi suçlamalara maruz kalmayan bir toplum olmayı temenni ediyorum.


Kemal Bey’in toplantıda kendini anlatma ve bir algıyı yıkmak üzere yaptığı girişimini takdir ediyorum ama yöntem yanlış.


Kemal Bey, derdini din adamlarına değil kadınlara anlatacak. Sadece anlatmakla da olmaz, sözlerle eylemler birbirini tutmadıkça CHP bu algıyla yaşayacak.

Haberin Devamı


Kemal Bey, 2010 yılında Ali Kırca’nın sunduğu Siyaset Meydanı’na konuk olmuştu. Ben de Halk Meclisi üyesiydim. Seçim öncesiydi… O şekilde tanışmıştık. Benim ve diğer konukların eleştirilerine sabırla ve saygıyla cevap vermişti.


CHP ile ilgili pek yazmam. Kendime uzak bulduğum bir partidir çünkü. Hani bugün Ak Parti için ‘kutuplaştırıyor’ söylemi var ya, işte, geçmişte CHP benim de içinde olduğum camiayı bir kutba itti…  Şahsen çıkmak için çok uğraştım ama söylemler ve eylemler neticesinde başarılı olamadım.


Size bir şey itiraf edeyim mi? Geçmiş dönemdeki CHP’li kadın milletvekillerinden korkardım. Atatürkçülüğün ve Laikliğin tanımını kendilerince belirleyip bizi de buna düşman ilan etmeleri ve saldırgan tutumlarını hiçbir zaman anlayamadım. Zaten onların da anlatma ve anlaşılma gibi endişelerinin olduğunu düşünmüyorum (istisnalar hariç).


Geçen gün cinsel istismar önerisi için söyleşi yapmak istediğimde Melike Basmacı’yı tereddüt ederek aradım açıkçası. Kendisi ise teklifimi hemen kabul etti, bir başörtülü yazarla konuşmaktan imtina etmedi.  Çok nazik ve samimi bir şekilde karşılık verdi, konuştuk.  

Haberin Devamı


Melike Hanım’ın davranışı benim için din adamlarının söylemlerinden daha önemli ve kayda değerdi.


Kemal Bey,  eleştiriye açık bir Genel Başkan.  CHP’ye farklı açılımlar getirmeye çalıştığının da farkındayım.  Umarım başarılı olur. Bu yazıyı art niyet olmaksızın bir kadın vatandaş olarak yazıyorum.


Kemal Bey’in şöyle bir sorunu var. Hâkim olamadığı mevzularda yaptığı değerlendirmeler zayıf kalıyor.  Bu da seçmende güvensizliğe neden oluyor.


Geçmişi bir kenara bırakıyorum. Yukarıdaki açıklamaları değerlendireceğim. Satır satır…


“Bazı çevreler bizi ‘dinsiz parti’ olarak göstermeye çalışıyor.” Eğri oturup doğru konuşalım, toplumda CHP’nin  (dinsiz kelimesini kullanmak istemiyorum)  dini argümanlara uzak bir parti olarak algılanmasının sebebi bazı çevreler değil CHP’nin kendisidir. 

Haberin Devamı


Muhafazakâr kesimin eğitim almış genç kızlarının örtüsünü ‘siyasi simge’ olarak kabul eden CHP idi.


Köydeki kadını kabul edip şehirdeki kızını dışlarsanız ne anneden ne de kızından oy alabilirsiniz?


“Kurumların dini olmaz, Merkez bankasının dini var mı?” kıyaslaması bugüne yakışan bir söylem değil.  Tabii ki kurumların dini olmaz, olması için de bir sebep yok zaten. Kurumda çalışanların din özgürlüğü olur. Ve maalesef CHP’li başkanlar iktidar olduğu belediyelerde Laiklik adına önce başörtülü kadınlar işten çıkardılar. (temizlik görevlileri hariç)


Kendisini, iktidar olduğunda kapının önüne koyacak bir partiye neden oy versin bir kadın?


Önce siz kadınlara samimi olduğunuza inandırın gerisi kolay Kemal Bey.

Haberin Devamı


“İnanç üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset olmaz.”  katılmakla birlikte Türkiye’de bu tarz siyaset yapmayan tek partinin MHP olduğunu hatırlatmak isterim.

 

FETÖ itirafçılarına yayın yasağı getirilsin

 

Hükümetten rica ediyorum bir yayın yasağı da FETÖ itirafçıları için getirsinler.  Geçmişte ne kadar “keklendiğimizi” öğrenmek sadece FETÖ’ye karşı öfkelendirmiyor.


Hele ki şehit haberlerinin ardından hiç çekilmiyor. Bünyeye ağır geliyor. Gazetelerde boy boy Gülen’in fotoğraflarını görmek istemiyorum.


“Ben seni çoktan unuturdum, ah şu şarkıların gözü kör olsun.” dizelerini mırıldanıyorum.  Unutmak istiyorum yüzünü, sesini…


Bu zor günlerde buna izin verin olmaz mı?


Adana…

Haberin Devamı


Adana’da Kız Öğrenci Yurdu’nda   meydana gelen yangında yaşamlarını yitiren çocuklarımıza yurt görevlisine rahmet diliyorum. Ailelerin de, ülkemizin de başı sağ olsun.


Maalesef küçük detayların umursanmadığı, “Bir şey olmaz” mantığıyla hareket edildiğine bir kez daha acı bir şekilde şahit olduk.


Bu sıralar o kadar çok “Suçlular cezasını çeksin!” temennisinde bulunuyorum ki,  işin içinden çıkamıyorum artık. Bir sonraki temennim, bir öncekini mumla aratıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları