Ya Kübra kendi kafasına sert bir şeyle vurdu YA DA BİRİLERİ ONA VURDU

KÜBRA Eken vakasında bugün iki doktordan, iki farklı görüş okuyacaksınız...

Haberin Devamı

Biri, operatör Dr. Oğuz Çayan.
O diyor ki, “Kübra’nın tanısı subdral hematom. Ya biri vurmuş ya da Kübra kendisine sert bir cisimle vurmuş. Başka türlüsü mümkün değil. Kesinlikle ağır bir darbe söz konusu...”
Çayan
’a göre “Epidüral anestezi böyle bir subdural hematoma yol açmaz!”
Buna karşılık diğer doktor, beyin sinir ve omurilik cerrahı profesörü Cüneyt Turan, “Hayır, travmaya dayalı değil! Epidüral anesteziden ya da başka sebeplerden kaynaklanabilir” diyor.
İki yıldır çözülememiş bir dava bu. Halen taraflar hukuki yollarla haklarını arıyor.
Ne acı ki, bu arada Alara büyüyor ama annesini tanımadan büyüyor.
Bu pazar Kübra’nın doğum günü.
En çok istediği şey de kızını görebilmek.
Neptün Eken bana güvendiğini söylüyor. Avukatı Fatih Çınar ve arkadaşı Vildan Ay’la konuştum, bir aksilik çıkmazsa Alara’yı annesine götüreceğim.
Umarım aksilik olmaz ve ana-kız buluşurlar.
Sizi olup bitenden haberdar edeceğim...

Haberin Devamı


Ya Kübra kendi kafasına sert bir şeyle vurdu YA DA BİRİLERİ ONA VURDU

Operatör Dr. Oğuz Çayan, beyin sinir ve omurilik cerrahı:

DARBE VE TRAVMA OLMADAN SUBDURAL HEMATOM OLMA İHTİMALİ YOK

Siz bir beyin cerrahısınız. Kübra’yı da incelediniz. Kübra’ya konan tanı nedir?

Akut subdural hematom.

Nedir subdural hematom? Lütfen anlayacağımız şekilde anlatın...

Kafatası kemiğinin altında üç zar var. Subdural hematom, ikinci ve üçüncü zar arasındaki kanama.

Darbe olmadan böyle bir şey mümkün mü?

Hayır. Darbe olmadan subdural hematom ihtimali yok. Ya Kübra, kendi kafasına sert bir şeyle vurdu ya da birileri ona vurdu.

Peki epidural anestezi böyle bu duruma yol açabilir mi?

Hayır. Çünkü bölgeler farklı. Epidural anestezide, belde epidural apse olabilir, menenjit olabilir veya omurilik kanalına baskı olabilir, fakat beyinle böyle bir bağ kurulamaz. Mümkün değil.

Ama “Epidural anestezi yol açmış olabilir” diyenler var...

Valla kim ne söylüyor bilmiyorum. Böyle söylüyorlarsa doğru değil.

Hastaneye sedyeyle taşınırken, kafasını bir yere vurmuş olabilir mi?

Hayır. Çünkü subdural hematom için ağır bir darbe gerekiyor. Bir, iki metreden düşmekle de olamaz. Kafatası, sert bir yapı. Beyin ise yumuşak. Darbe öyle şiddetli olacak ki, beyin, kafatası içerisinde toplanıp bir o yöne, bir bu yöne gidecek ve o asıcı damarlar kopacak... Subdural hematom ancak böyle açıklanabilir.

Eski bir darbenin kalıntısı olabilir mi? Küçükken yüksek bir yerden düşmüşse mesela...

Hayır. Yaparsa, o zaman bir hasar yapar. “Kafayı çarptı da, on yıl sonra kanama oldu” gibi bir şey mümkün değil.

O gün anevrizma geçirmiş olabilir mi?

Hayır. Çünkü anevrizma başka bir şey. Beyin omurilik sıvısının içinde. Birinci ve ikinci zarların arasında. Bu kanama iki ile üç arasında. Ayrıca anevrizma kanamasının radyolojik filmdeki görüntüsü da farklı olur.

Peki niye o zaman farklı görüşte beyin cerrahları var?

Bu vakada farklı görüşte olunamaz. Çok açık.

Siz kaç tane subdural hematon gördünüz bugüne kadar?

100 tane görmüşümdür. Bu vakalarda tablo çok kötüdür, ölüm oranları çok yüksektir. Öyle kendiliğinden spontan gelişen bir şey değildir. Kübra’nın iyileşiyor olması da bir mucize.

Ben doğru anlıyorum değil mi? Bir darbe olmadan subdural hematom olamaz...

Evet. Ya 3. kattan aşağı düşecek. Ya trafik kazasında kafasına ağır bir darbe alacak veya Çapa’da hocamız söylerdi, işkencede kafasına kum torbasıyla vurulacak. Bu, tek başına damar kopması da değil. Bu darbe, hem damarı koparıyor hem de beyin şiddetlice kafatası yüzeyine sürtünüyor, çiziliyor...

Bu kadar çok vaka gördünüz, subdural hematom’a yol açan biri, “Ben yaptım” diyor mu?

Zannetmiyorum. Ama zaten o, işin adli kısmı. Biz vakaların adli kısmıyla ilgilenmeyiz.

Ya Kübra kendi kafasına sert bir şeyle vurdu YA DA BİRİLERİ ONA VURDU


Profesör Cüneyt Turan, beyin sinir ve omurilik cerrahı:

Haberin Devamı

TRAVMAYA DAYALI OLAMAZ!

- Burada, “Sevgili Neptün, eşini darp etmiştir. Bundan dolayı da eşi subdural hematom geçirmiştir” gibi bir tablo yok.

- Adli Tıp’ta mütehassıs arkadaşımız, “Epidüral anesteziden kaynaklı değildir” diye beyan etmiş. Ama bu, bir bilim kurulunun görüşünü yansıtmaz. Aksi görüşler de var.

- O arkadaşımızın bir beyin cerrahı penceresinden bakması söz konusu değildir. Siz de takdir buyurursunuz ki, Adli Tıp mütehassısları sadece adli vakalardaki travma neticesinde ex’le sonuçlanmış vakaların otopsisiyle ilgilenir. Bir beyin cerrahının kanaat getirebileceği ya da rapor vereceği durumlarda görüş bildirmesi etik değildir.

- Velev ki yaptı Sevgili Neptün, velev ki hanımefendinin kafasına elle vurdu, bunun çok ağır bir darbe olması lazım ki, subdural hematoma sebebiyet versin. Böyle bir tablo yok. Vakayı ben kendim gördüm.

- Biz 2 profesör bunun travmaya dayalı olmadığını belirttik. Epidural anestezinin ve başka birçok faktörün etken olabileceğini dile getirdik.

- Sevgili Neptün, niye ben dahil 3 profesörü alıp da, bunun maddi yükümlülüğü altına girmek suretiyle, o hastanelere bizi getirip götürsün? Biz Neptün Bey’in babası da değiliz, abisi de değiliz. Cerrahız ve hekimiz. Ricası üzerine kalktık gittik.

- Benim kanaatime göre yalan söylüyorlar. Ben 60 yaşında bir insanım. 35 yıllık cerrahım. Dünya çapında bir bilimadamıyım. Biz oraya gittiğimizde Kübra Hanımefendi’ye, “Bizi anlıyor musun? Mutlu musun? Gözlerinizi hareket ettirerek bize cevap ver” dediğimizde, gayet tatlı bir şekilde eşinin suallerine gözleriyle cevap verdi.

- Şimdi başka şeyler söylüyor olabilir, çünkü bu tür vakalar telkine açık olur. Annesinin telkinleriyle böyle konuştuğunu düşünüyorum.

- Ailenin çok da sağlıklı olduğu söylenemez. Bu hekim olarak benim gözlemim. Nörotik bir psikoz var ortada.

- Kübra Hanımefendi’nin annesi, hastanede normal bir el bezini muslukta yıkayıp, hastanın çok kolay mikrop kapabileceği bölgelerini silmeye kalktı. Ben de, “Ne yapıyorsunuz, bu nasıl bir hareket?” diye kızdım. “Ben kızıma zarar vermem” dedi, “Bırakın da o kararı biz verelim! Sizin yaptığınız hijyenik kuralları ihlal etmektir. Ciddi bir enfeksiyona yol açabilirsiniz!” dedim. Nitekim, Kübra Hanımefendi’nin kalbi durduğunda Sevgili Neptün, “Hocam, annesinin hijyenik kurallara uymaması sonucunda enfeksiyona yönelik bir tablo gelişmiş olabilir mi?” dedi. “Şayet başından beri böyle bir yaklaşım var ise muhtemel evet!” dedim.

- Neptün denen delikanlının bu kadar eşini sevdiğini gösteren yaklaşımları varken, nasıl hayati tehlikeye yol açacak bir travmaya mahal verebilir? Akıl alacak bir şey değil!

Yazarın Tüm Yazıları