Türkiye’nin her yerinde kadınlarla el ele

KADINLAR Günü ya, Türkiye turnesine çıktım ben!

Haberin Devamı

İşin şakası bu tabii, ama şehir şehir dolaşıyorum ve kadınlarla bir araya geliyorum.

 

İnanılmaz bir şey.


Bir sahne kuruyorlar, çıkıyorum konuşuyorum, bir bakıyorum 2 saat geçmiş!


Hayatta inanmazdım yapacağıma...


Ama yapıyorum...

 


KENDİM GİBİYİM


Arada, “Sıkıldınız mı?” diyorum, “Benim çenem düşüktür, sıkıldınızsa susayım?”, “Yooo, devam et!” diyorlar.


Sakın yanlış anlamayın, ben profesyonel bir konuşmacı değilim.


Sadece kendim gibiyim, rahatım, kasmıyorum ve samimiyim.


Bir şekilde de ilgilerini canlı tutabiliyorum.

 


İTİRAF SAATİ


Sadece ben konuşmuyorum.


Onlar da anlatıyor, hayatlarını, başardıklarını, başaramadıklarını, sıkıntılarını, sıkıştıkları noktaları...

Haberin Devamı


Arada itiraflar da geliyor...


Biri, “Ben eşcinselim. Kadınım ve kadınlardan hoşlanıyorum” diyor.


Alkışlıyoruz, gizlemediği, bize açılabildiği için...


Engelliler de söz alıyor, aile baskısından yakınanlar da farklı bir şey başaran, kendini kabul ettirenler kadınlar da...


Kadınlar muazzam varlıklar.


Gelişmeye açıklar, öğrenmeye açıklar.


Üstelik çok yapıcılar.

 


NEDEN BAĞIRIYORSUN?!


Hani vapurlardaki satıcılar vardır ya, çantalarından bir şeyler çıkarırlar, bağıra bağıra konuşurlar...


Biraz da onlara benzetiyorum kendimi bazen.


Konferans salonu değil ya buralar, uğultu oluyor, sesimi duyurmak için bağırıyorum.


Evde de bazen kendimi kaptırıyorum, yüksek sesle konuşmaya başlıyorum.


Sevgilim, “Biz seni duyuyoruz, neden bağırıyorsun?!” diyor.

 


KIRMIZI BAVUL


Geçen sene 12 şehre gitmişim.


Bu hafta da, Antakya ile başladım, sonra Eskişehir, arada İstanbul, siz bu satırları okurken Ankara, hafta sonu Mersin...


Erkekler de oluyor. Ama esas olarak kadınlar.


Önce biraz ciddi gidiyoruz, kadınlar açısından günün fotoğrafını çekiyoruz. Yani mevcut durumu tespit ediyoruz...


Büyük resim felaket tabii! Toplumsal cinsiyet eşitliğinde, 142 ülke arasında 124’üncü sırada yer alıyoruz.

Haberin Devamı


Beni dinlemeye gelenler zaten biliyorlar ne durumda olduğumuzu, iki saat stresten kaskatı kesilmelerini istemiyorum, yavaş yavaş eğlenceli şeylere geçiyorum...


Kırmızı bavuluma mesela...


Her kadının var ondan, Mary Poppins’in bavulu gibi içinden bir sürü şey çıkıyor, çıktıkça çıkıyor.


Kadın olunca böyle. Çünkü bir tek siz yoksunuz, kadınlar koskoca bir dünyayı idare ediyor...


Bir tek işiniz de yok, bir tek rolünüz de yok, hem annesiniz hem sevgilisiniz hem eşsiniz hem işkadınısınız...

 


GÜCÜMÜZÜ FARK EDELİM


Çocuğunuza, sevgilinize, kayınvalidenize, iş arkadaşınıza, patronunuza, herkese, her şeye yetişiyorsunuz.


Ve kadınlar anlatamayacağım kadar çok şeyi aynı anda yapıyorlar.

Haberin Devamı


Jonglörler gibi, topları havaya atıp tutarken ayaklarında da tabak çeviriyorlar.


O yüzden o bavuldan toplar da çıkıyor, süt pompası da ses kayıt cihazı da anne pirinci de seksi iç çamaşırları da...


Hepimiz yaşadıklarımızı bir kez daha hatırlayınca gülüyoruz.


Üzerimizde pek çok yük ve sorumluluk olduğunu biliyoruz.


Kadınların böyle bir kapasitesi var.


Ben şikâyet etmiyorum, gücümün de farkındayım.


Başka kadınların da farkında olmasını istiyorum.

 


CESUR OLALIM


Sonra cesaret anlatmaya başlıyorum. Diyorum ki, “Benim pek bir numaram yok aslında. Ne çok zekiyim ne de çok bilgili...

 

Ama cesurum. Bir şeyler becerdiysem de hayatta, bu yüzden. Ama o cesaret şuurlu mu, şuursuz mu onu da bilmiyorum...”


Yine gülüyorlar.

Haberin Devamı


Sonra 10 fotoblokta hayatımı anlatıyorum.


Bunu da şöyle icat ettim:


Konferans salonu olsa mesele yok, power point’te göstereceğim ama buralarda gürültü oluyor, uğultu oluyor...


Ben de göstermek istediğim şeyleri, dev fotobloklara bastırdım, valla şahane oldu, çıkarıp gösteriyorum.


Bugüne kadar bir sürü cesur kadınla röportaj da yaptım.


Hızımı alamayıp onların da fotoğraflarını gösteriyorum ve hikâyelerini anlatıyorum.

 


YAŞASIN KADINLAR!


O kadar hoşuma gidiyor ki, izleyenlerin çoğu benim şu 25 yıllık gazetecilik maceramı biliyor, yaptığım işleri biliyor.


Beni seviyorlar, ben de onları seviyorum. Bizimki aslında okur-yazar ilişkisi değil. Birlikte büyüdüğümüz arkadaş ilişkisi bizimki...

Haberin Devamı


Bundan sonra da öyle olacak. Hep birlikte göreceğiz, yaşayacağız, ne göreceksek, ne yaşayacaksak...


Kadınlar Günü’nde bir kere daha hep birlikte tekrarlayalım.


Yaşasın kadınlar!


Yaşasın kadınların yapıcı gücü!

Yazarın Tüm Yazıları