Tugay Tuna gibi yazılım geliştirmek ister misiniz

Türkiye, Avrupa’nın 3’üncü büyük mobil ülkesi.

Haberin Devamı

35 milyon internet kullanıcısı var.
Sosyal medyayı en hızlı benimseyen ülkelerden biri.
Ama ne yazık ki, Türkiye bugün bilişim pazarından henüz pay alamıyor. Oysa uygulama geliştirme veya yazılım dersleri Estonya’da bile ilkokul müfredatına girmiş durumda.
Gönül ister ki, çocuklar, klavye kullanmaya başladığı andan itibaren yazılım öğrenebilsin.
İşte “Açık Akademi” böyle bir oluşum.
150 bine yakın öğrencisiyle Türkiye’nin en büyük kampusu.
Hayalleri de dijital devrim! Tugay Tuna bu akademinin öğrencilerinden biri... Çok parlak biri, geliştirdiği aplikasyon da çok ilginç. Adım Adım’cılarla temasa geçmek istiyor, dilerim bütün hayalleri gerçek olur...

Tugay Tuna gibi yazılım geliştirmek ister misiniz

Haberin Devamı


Seni tanıyalım...
- Adım Tugay Tuna. 18 yaşındayım, Edirne Uzunköprü Fen Lisesi son sınıf öğrencisiyim.
Teknoloji tutkun ne zaman, nasıl başladı?
- Babam 13 yaşında, derslerime faydası olsun diye ilk bilgisayarımı aldı. Ben de kurcalamaya başladım. Ağabeyim benden bir oyun indirmemi istedi, o oyunu bulamadım ama ararken kendimin de oyun yazabileceğini gördüm. Yani merakım oyun yazma isteğiyle başladı.
Peki yazılımın, kod yazmanın nesi seni heyecanlandırıyor?
- Çünkü kodlama yaptıkça, kendi dünyamda hayal ettiğim şeyleri var edebildiğimi, gerçeğe dönüştürebildiğimi gördüm. Bu da müthiş bir şey! Giderek bir tutkuya dönüşüyor, insan hep daha istiyor...
“Açık Akademi” maceran 13 yaşında başlıyor. Neden bu eğitim almak istedin?
- Herkes uygulamalardan bahsediyordu, ben de kendimi geliştirmek ve kendi uygulamama sahip olmak istedim. Ama bunu bana öğretecek çevremde kimse yoktu. O sırada “Açık Akademi”yi duydum bir arkadaşımdan. Girdim, üye oldum. Bir kere Türkçe olması güzeldi. Toplu eğitimler vardı, sanal sınıflarda bire bir hocalar vardı. Dolayısıyla karşımda soru sorabileceğim insanlar bulabiliyordum. Böylece büyük bir hevesle başladım.
Nasıl ikna ettin insanları o yaşta bu eğitimi almaya?
- “Açık Akademi”de yaş sınırı yoktu. Babamla Edirne’den kalktık, Microsoft’un İstanbul’daki binasına geldik. Orada ekiple tanıştım. Onlar da benim heyecanımı gördüler. “Tamamdır, bütün eğitimleri alabilirsin” dediler. Ücretsiz tabii bu eğitimler.
Ne tür eğitimler aldın?
- Web üzerinde, mobil ortamda, masaüstünde kullanılan uygulamaları geliştirmeye yönelik eğitimlerdi. Birkaç basit hava durumu uygulaması vesaire yazdıktan sonra, baştan sonra benim tasarladığım ve geliştirdiğim ilk uygulamamı hayata geçirdik: “Periyodik Cetvel Uygulaması”. Elementlerin özelliklerini ve elektron dizilimlerini gösteren bir uygulama.
Senin aldığın eğitimleri herkes alabilir mi? Özel bir kabiliyet gerekiyor mu?
- Bilgisayarı açıp kapatabilen herkes yapabilir. Sadece kafaya takmak, zaman ayırmak geriyor!
Ne tür aplikasyonlar geliştirdin?
- 27 uygulama yaptım. Derslere yardımcı olan uygulamalarım var. Sağlıkla ilgili olan da...
Son geliştirdiğin “Running Race” uygulamasını anlatır mısın?
- Dünyanın farklı yerlerindeki insanların, eşzamanlı olarak karşılıklı koşu yarışı yapmalarını sağlıyor. Uygulamayı indiren herkes, birbirini, online olarak görüp yarışa davet edebiliyor ve istedikleri mesafeyi karşılıklı koşuyorlar. GPS üzerinden mesafe takip edildiği için, uygulama, sizi yan yana koşuyormuşsunuz gibi gösteriyor. Oysa biri New York’ta, biri İstanbul’da...
Okulunda, yazılım dersini müfredata sokmak istemişsin...
- Evet. Çünkü lise düzeyindeki öğrencilere bu eğitim hiçbir yerde verilmiyor. Oysa arkadaşlarımdan biliyorum ki, bütün gençler ilgili. Ben de bir kulüp kurdum ve öğrendiklerimi arkadaşlarıma anlatmaya başladım. O kadar çok talep ve ilgi oldu ki, kulüp iyice büyüdü. Şimdi artık 9 farklı okulda, 200 öğrencisi bulunan büyük bir kulübümüz var. Bu yazılım kulübüyle Bilgi Üniversitesi’nin düzenlediği Sosyal Girişimcilik Yarışması’nda ödül de aldım. En genç ödül alandım.

Haberin Devamı


Toplumsal cinsiyet dersi bir an önce müfredata girmeli

TÜRKİYE Kadın Dernekleri Federasyonları Başkanı Canan Güllü ile salı günkü söyleşimiz yarım kalmıştı. İşte 20 maddelik önlem paketi üzerine yaptığımız söyleşinin geri kalanı..

Önlem pakedinizdeki en önemli madde hangisi?
- Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi. Bu İstanbul Sözleşmesi maddelerinden biridir. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına acilen geçen sene itibariyle eklenmesi gerekirdi.
Neden sizce koymadılar?
- Afganistan’da 2 yaşından itibaren kız çocuklarının kafalarını, belki de beyinlerini örtmek için türbana geçirirler. Niye, bir başka modeli görüp hayata geçirmesin diye. Böyle bir ülke isteniyor. Kadın-erkek eşitliğine inanılmıyor.
Anaokuluna giden çocukların türban takması ibaresine neden dava açtınız?
- 6 yaşındaki bir çocuk türban takmamalı. Belli bir yaşa geldiğinde, ergenlik yaşında kendi kararını kendi versin istiyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları